Toplumsal değişim; Başkan(!)lık…
13 Şubat, 2016Sait Faik Abasıyanık; “Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde, güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında, toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama çocuklar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük. Sizin için kötü olacak. Benden hikâyesi.”
Dünya değişiyor, insan değişiyor, hikayelerimiz hiç bitmiyor!..
Sınırlar kalkıyor, insanlık birbirine yaklaşıyor…
Bilgi sınırlarının yeni ufuklarında dolaşan dünyaca ünlü bilim adamı Zeal Uporon insanoğlu; “ileri insan”la ilgili görüşlerinde, ilk kez duyan herkese biraz garip gelse de yüz binlerce yıl alacak evrimsel süreçler ile insan beyninin tahmin edemeyeceğimiz bir şekilde gelişeceğinden bahsediyor. Sonunda insanoğlunun mutlaka tamamıyla barışçıl ve analitik bir varlık haline dönüşeceğini ve bugün sık sık karşılaştığımız, insanın kurtulamadığı irrasyonel karar alma sorununun da artık var olmayacağını belirtiyor.
Bilim adamı Uporon; “Dostlarım, bu ileri insanların yaşadığı zamanlarda, devlete veya polise gerek olmayacak, insanlar birey olarak diğerleriyle çatışmaya girmeksizin kendilerini gerçekleştirebilecekleri ve ifade edebilecekleri bir toplumda yaşayacaklar. Bu insanlar, çoğu zaman küçük gruplar halinde muhtemelen köye benzer yerleşim yerlerinde ikamet edecek, ancak hareket özgürlükleri sınırsız olacağı için belirli bir yere o kadar da bağlı kalmayacaklar. Ülkelerin ve sınırların ise ortadan kalkacağını söylememe gerek yok sanırım..” sözleriyle farklı insan modeline dikkat çekiyor!
Geçtiğimiz yüzyıl içinde ortaya atılan insan modeli gibi yönetim kuramlarının da tamamı değişiyor. Değişim için yüzyılların geçmesini beklemiyoruz. Teknolojinin hayatımızda önemli bir hal alması, yeni yönetim şekillerini ve ekonomik bir yapıyı ortaya çıkarıyor ve pek çok şeyi etkiliyor. Çünkü dijital çağ çocuklarının parmakları çok daha hızlı çalışıyor.
“Geleceğin İnsanı, Liderleri, Yönetim Şekli aynı geçmişteki gibi gelecekte de dünyamızı bekleyen eğilimleri de belirliyor.”
Artık geçmişteki liderlik gelecek için bir hedef oluşturmuyor!
Yeni kuşak ve yeni ideolojiler devreye girdiği zaman ortamlarda değişecek.
Dünya hızla değişiyor. Hukuk sistemleri ve yargı iktidarları da bu değişimden nasibini alıyor ve alacak. “Yasalar karşısında herkes eşittir” (devlet liderleri de buna dâhil) anlayışı giderek yaygınlaşıyor ve yaygınlaşacak.
Klasik yapılanma artık eskidi…
Devlet yönetim biçiminde de klasik yapılanma etkinliğini yitiriyor.
Dünya hızla yerinden ve etkin yönetilen modellere vazgeçmeye çalışıyor.
Yönetici tiplemeleri de buna paralel olarak değişim geçiriyor.
Halk lidere dokunmak, yakın olmak istiyor.
Halk, büyük masanın arkasında ahkâm kesen liderler istemiyor!
Kısaca dünya var olduğundan beri bir değişim sürecindedir.
Değişim gelişimi doğurur ve gelişim yaratılışın tekamül çarklarının dönmesini sağlayan itici kuvvettir.
Dünya tarihi, dünyanın çeşitli yerlerindeki insanların yüzyıllar boyunca geliştirdikleri uygarlıkların öyküsüdür. Mezopotamya bölgesi dünyanın en tanınmış ve köklü medeniyetlerin beşiğidir. Mezopotamya Büyük İskender'in Persleri egemenliği altına alışına kadar Perslerin egemenliği altında olmuştur. Daha sonra bir süre Pers imparatorluklarının egemenliği altında kalmış, daha sonra Romalılar kuzeybatı bölümünü egemenlikleri altına almışlardır.
Dünya büyük değişim zamanlarında doğacak değişimin büyüklüğü ile orantılı birçok sancılı dönemler yaşasa da “Dünya” kimseye kalmamıştır!
Dünya toplumsal değişimleri yüzyıllarca yaşadı ve yaşamaya devam edecek.
Değişim akıştır, harekettir ve yaşamın kodları durmaya değil akmaya, harekete odaklıdır. Değişimi arzulayan ve değişime karşı çıkan da bireyin kendisidir! Ancak insan değişim ve yenilik arzusuyla aynı oranda değişime direnme gücünü de barındırır. Hangi duygusu daha baskınsa o safta yer alır. Böylece değişim için mücadele edenler ve değişime direnenler yani statikocular ipin iki ucundan asılır. Kazanan er ya da geç yine değişim olur.
Sonuç olarak; Yüzyıllardır dünya tarihindeki toplumsal değişimlere baktığımızda ve değişim olgusunu toplumdan bireye indirgediğimizde değişimi arzulayan bireyler için bireyin baskın duygusu toplumsal değişimin yeni adımlarını oluşturacaktır.
Bu adımlar toplumsal değişimin kaçınılmazlığında “Başkanlık” modeli için de geçerlidir!..
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Popüler tedaviyi yaptıran fenomen hayatını kaybetti
34 yaşındaki sosyal medya fenomeni Katie May, boyun ağrıları nedeniyle başvurduğu son dönemlerin popüler yöntemi kayropraktik tedavi sırasında yapılan hatalı bir müdahale sonucu yaşamını ...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Yemekle mutlu oluyorsanız dikkat!
Yeme bağımlılığının fiziksel ve psikolojik etkileri hakkında bilinçli olunması gerektiğine işaret eden Diyetisyen Şevval Işıklı, “Yeme bağımlılığı, tıpkı diğer bağımlılık türlerinde olduğu gibi kişinin hem fiziksel sağlığı üzerinde ciddi etkiler oluşturabilir hem de bireyin yaşam kalitesini düşürebilir. Profesyonel yardım gerektirebilir” dedi.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.