Son Trend TÜİK

   Son dönemde TÜİK uygulamaları ve çalışmaları ile sık sık gündeme geliyor. TÜİK’in ilginç anket sorularından ve anketten kaçınanlara ceza vermesiyle ilgili uygulamalarıyla ilgili geçtiğimiz aylarda da bir köşe yazısını sizlerle paylaşmıştım. Bu kez TÜİK bir başka çalışması ve buna ilişkin Fethiye Belediyesi tarafından tarihte bir ilk olarak TÜİK verisinin “yok hükmünde sayılması” için açtığı dava ile gündeme oturdu.

   Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK)’in bireylerin ve hane halklarının yaşamını objektif ve subjektif ölçütler kullanarak yaşam boyutları ayrımında il düzeyinde ölçmeye, karşılaştırmaya ve zaman içinde izlemeye yönelik bir endeks çalışması olan “İllerde Yaşam Endeksi, 2015″in sonuçları açıklandı. Farklı kategorilerdeki bu çalışma ilk kez açıklandı. Bu verilere göre Muğla ili hiçbir kategoride üst sıralarda yer alamadığı gibi güvenli iller sıralamasında son sırada yer aldı. Malum Muğla Antalya ile birlikte ülkemizin turizm cennetleri  arasında başı çekiyor. Bodrum, Marmaris, Fehiye, Köyceğiz ve civarlarındaki yerler turizmin can damarı. TÜİK’in bu açıklaması karşısında Fethiye Belediye Başkanı sayın Behçet Saatcı tepki göstererek kurumu mahkemeye verdi. TÜİK verilerine tepki koyma gereği duyduklarını anlatan Başkan Saatcı “TÜİK’e göre Muğla, Türkiye’nin en güvensiz ili. Bu iş bu kadar ucuz değil. En güvensiz ile yerli yabancı turist gelir mi? Yatırımcılar en güvensiz ile yatırım yapar mı? Bunların hepsi Muğla’nın önüne koyulan bir set. Biz de bu konuyla ilgili usulen reddedilme ihtimali olsa da tepkimizi ortaya koyduk.” dedi.

   Açıklama sayın Saatcı kadar beni de şaşırttı. TÜİK’in araştırma sonuçlarına bir göz attım ve daha da şaşırdım zira güvenilir il sıralamasının sonunda Muğla yer alırken Antalya ise sondan üçüncü sıradaydı. Bana göre en ilginç sonuçlardan biri de sosyal yaşam endeksinde İstanbul’dan sonra Uşak ve Bolu’nun ilk sıraları almasıydı. İstanbul’u bir kenara bırakırsak Uşak ve Bolu’nun İzmir, Ankara, Antalya, Muğla ve Bursa’yı geride bırakması çalışma verilerinin ne kadar sağlıklı olduğu konusunda beni tereddütte bıraktı.

   Sayın Saatcı’nın itirazlarına katılmamak mümkün değil. Zira Tüik tarafından yapılan açıklamada “Cinayet oranı ve cinayet sayılarına bakıyoruz, ölümlü ve yaralanmalı trafik kazalarını inceliyoruz, kamunun asayiş hizmetlerinden memnun olup olmadığına bakıyoruz ve gece yalnız yürürken kendini güvende hissedenlerin oranını inceliyoruz” denildi. İnsanların ve özellikle kadınlarımızın gece yalnız yürürken kendini bu illerde rahat hissetmezler de nerede hissederler? Diye sormadan geçemiyorum. Bir de sokaklarda terör örgütü üyelerinin kol gezdiği, yol kestiği hatta vergi topladığı onca il varken son sırada Muğla, Kilis ve Antalya’nın olması çok şaşırtıcı. Üst sıralardaki birçok ilde de belirtilen kıstasların olmadığını görmek için kör olmak gerek. İnsanların sabaha kadar rahatça eğlenebildiği bu yerlerde güvenlik gerçekten yoksa bu durumda asıl sorun bu illerin ve ilçelerin valileri ile emniyet müdürlerinde var demektir. O zaman ortada bir yönetim zafiyeti vardır.

   Bir sorum da bu illerin valilerine ve emniyet müdürlerine, bu araştırma sonuçlarına kendileri ne diyor? Yoksa susmayı mı tercih ediyorlar? Malum “susmak ikrardan gelir” derler,  bu da başarısızlığı kabul etmek anlamına gelmiyor mu? Peki ya sorumluluğun gereği?

   Netice? Bekleyip, görelim...