Muhabbet Ve Zina Duası

   Bu başlık da neyin nesi? “Yağmur duası, yemek duası, cenaze duası ve bereket duası gibi nicelerini duyduk da muhabbet ve zina duası da nereden çıktı?” diyenleriniz olmuştur. O zaman biraz sabredin de yazımı okumaya devam edin.

   Fırtına, tam da fırtına gibi bir adam. Tam adı Mustafa Ali Fırtına, arada askerliği ve birkaç senelik ayrılığı saymazsak yaklaşık 15 yıllık icra katibim.

   Geçtiğimiz yıllarda Belediye Meclis üyeliği de dahil olmak üzere aktif siyaset de yapan Mustafa renkli kişiliğine uygun renkli hayatının son iki yılında daha uhrevi bir yaşantıya yöneldi. Samimiyetle aldığı diğer kararlar gibi bunda da yanında oldum, olmaya devam edeceğim.

   Mustafa birkaç gün önce sosyal paylaşım sitesindeki sayfasında bir durum bildirimi yapmış. Aynen şunları yazmış “Bundan iki yıl önce içkiyi bıraktım. Zaten sosyal içiciydim. İçen arkadaşlarımın günahı da zararı da kendilerinedir. Onlara dağıtmadıkları sürece saygım sonsuz. Fakat anlayamadığım şey şu... Adam rakı sofrasında kadeh kaldıran fotoğrafını paylaşmış. Bir arkadaşım da altına yazmış: "Afiyet olsun. Allah muhabbetinizi arttırsın!" Kardeş afiyeti balı şekeri anlarım yiyin için ama Allah'ı, kitabı, maşallah'ı, inşallah'ı karıştırmasanız iyi olur diyorum.”

   Sen misin bunu yazan? Hemen altına yorumlar sıra sıra gelmiş. Birisi Müslüman olma ile Türk kültürünü karıştırdığından bahsederken bir diğeri Tanrı’nın tırıvırı (!) işlerle uğraşmayacağı yorumunda bulunmuş. Yorum yorum üstüne derken sayfa dolmuş taşmış.

   Yahu kardeşim adam yanlış mı demiş? İçmene karışmamış, cemaat liderliğine soyunup ahkam kesmemiş. Bir taraftan inanca aykırı bir iş yapıyorsun, diğer taraftan bunu yaparken Allah’tan yardım dileniyorsun? Ne yaman çelişki. Toplumsal ve geniş kitleleri etkileyen bir eylem olmadıkça günah da sevap da bunu yapanı bağlar. Ancak dinen sakıncalı bir eylemde yaratıcı güçten destek beklemek ne kadar mantıklı olur cevaba bile gerek görmüyorum.

   Tam da bu trafiği gözlerken aklıma yaşadığım benzer bir durum geldi.

   Uzun yıllar önceydi. Bir arkadaşımla sohbet ediyorduk. Her ikimiz de yavaş yavaş palazlanmaya başlamış ve ayaklarımız üzerinde durmanın gururu ve sevinci içindeydik. Arkadaşım durumunu aktarıyordu bana; “birader çok şükür evimi aldım, Allah’a şükür dükkanın tapusuna da sahip olduk, altımızda araba cebimizde de para var. Bir de Allah izin verirse kendime genç bir dost tutarsam keyfime diyecek olmaz...”. Ağzım açık kalakaldım, kendimi toplar toplamaz hemen atıldım “eh be birader hem zina yapacaksın hem de bunun için Allah’tan izin istiyorsun, ne bekliyorsun? Sana özel zina izni için vahiy mi gelecek?”.

   Tamam; istemeye, dua etmeye bir sözüm yok ama biraz da nereden neyi isteyeceğimizi bilmek gerekmez mi?