Yaşamayı Hak Etmeyenler
01 Mayıs, 2014Ülkemizde idam cezası 2002 yılında savaş, çok yakın savaş tehdidi ve terör suçları halleri dışındaki suçlar için, 2004 yılında ise tüm suçlar için kaldırılmıştır Her ne kadar Ekim 1984'ten itibaren mahkemeler tarafından verilen idam cezaları Meclis’te onaylanmadığı için infaz edilmemişse de idam cezası 2004 yılında tamamen kaldırılana kadar yasal olarak mevcuttu. Öcalan'ın 29 Haziran 1999'da idam cezasına çarptırılmasından sonra AB uyum yasaları çerçevesinde idam cezası kaldırıldı yerine ağırlaştırılmış müebbet hapse verilmeye başlandı.
Halen Dünya üzerinde 99 ülkede idam cezası yürürlükte. Gerçi bu ülkelerin 25 tanesinde fiilen idam cezası uygulanmamaktaysa da yasada bulunması sebebiyle uygulanmasına bir engel yok. 99 ülke arasında ABD, Güney Kore, Japonya, Rusya, Jamaika, Küba gibi ülkeler mevcut.
İdam konusunda en yanlış bilinen olgu da idam cezasının kalkmasında MHP’nin de etkili olduğudur. Bu tamamen MHP’yi karalama kampanyasıdır. Herkesin ulaşabileceği TBMM tutanak dergisinin 102 cildinin 02.08.2002 tarihli 125. olağanüstü birleşimine ait sayfaya ulaştığınızda( http://www.tbmm.gov.tr/tutanak/donem21/yil4/bas/b125m.htm) tarihteki bu önemli kararın nasıl alındığını görüyorsunuz. O tarihte yapılan oylamaya toplam 362 milletvekili katılmış 244 kabul oyuna karşılık 118 milletvekiline sahip MHP milletvekillerinden sadece 1 tanesi çekimser diğer 117’si ret oyu vermiştir. Yani idam cezasının kaldırılmasına Milliyetçi Hareket Partisi ret oyu kullanan tek partidir.
Gelelim günümüze. Son günlerde ana haber bültenlerinde midemizi kaldıran, vicdanlarımızı parça parça eden hatta birçoğumuzun uykularını kaçıran çocuk cinayetleri ve de gün geçmeksizin yurdun bir köşesinden duyulan kadınlarımızın katli yeniden idamı gündeme getirdi.
Sorarım size hunharca düşman bellediği aşirete mensup onlarca insanı gözünü kırpmadan katleden katillerin, eşlerine acımadan ölümü tattıran canilerin, savunmasız sabilerin ırzına geçen ve daha yaşamanın anlamını bilmeden hayattan alıp götüren canavarların yaşamaya hakkı var mıdır? Hangimizin vicdanı bu yaşananlara seyirci kalabiliyor? Hangimiz kendi çocuklarını o masum yavrucakların yerine koyarak, kabusu bir an içinde hissetmiyor? Çocuklarımızın özgürce çocukluklarını yaşamasına engel olan bu korkular hangimizi tedirgin etmiyor? Çocuğunuz birkaç dakika eve geç gelse içiniz bu örneklerle kabarıp üstümüze karabasan yığılmıyor mu? Bu canavarların, insanlıktan nasibini almamış kokuşmuş ruha sahip vicdan yoksunu mahlukatların yaşamaya hakkı var mı?
Elbette yargılamalar adil olmalı. Elbette suç ve suçlu modern metotlarla kesin ve akıllarda soru işareti bırakmayacak derecede net olarak tespit edilmeli ve de vicdanları rahatsız etmemeli. Ama tüm bunlardan sonra kesin olarak suçluluğu ispat edilen bu mahluklara yaşam hakkı vermek kanıma dokunuyor. Bu insan sıfatından uzak canilerin bizlerin verdiği vergilerle yaşamaya devam etmesi, hatta oksijen tüketmesi KANIMA DOKUNUYOR.
Gencecik fidanların darağacında olduğu günlere dönmek değil niyetimiz. Ama yaşlısından gencine, siyasi yelpazenin en sağından en soluna toplumdaki herkesin vicdanını kanatan bu sorun karşısında idam cezası yeniden yasalaşmalı.
Ceza hukukunda kabul edilen prensipler arasında cezanın caydırıcılığı ve de vicdanları rahatlatıcı olması gerekliliği vardır. Her ne kadar cezanın suç işleyeni ıslah edici olması da bu prensipler arasında yer alsa da bazı suçlarda suçlunun ıslah edilmesi mümkün görülmediği gibi toplum vicdanı da bu kişilerin bir gün şartlı salıverilme ya da af gibi kaçış yollarından yararlanabileceği ihtimalini kabul edemez.
Birtakım çevrelerde ölüm cezası çağ dışı hatta ilkel olarak görünse de bazı suçlarda söz bittiği yerde buluruz kendimizi. Her ne kadar “kimse ölümü hak etmez” dense de Mert, Umut ,Gizem ve nice yavrularımız ölümü hiç mi hiç hak etmiyorlardı.
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Tolga Sarıtaş sessizliğini bozdu
TRT'nin 'Teşkilat' dizisinde rol alan Aybüke Pusat, boykot çağrısı yaptığı gerekçesiyle kadrodan çıkartılmıştı. Pusat'ın dizideki rol arkadaşı Tolga Sarıtaş'tan destek beklense de Sarıtaş...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Baş ağrısından ilaçsız kurtulun
Ani ve şiddetli baş ağrısında hemen hastaneye başvurulmasını tavsiye eden Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz “Ancak bu ara sıra yaşadığınız bir sorun ise ağrı kesiciye sarılmadan önce doğal yolları deneyin’’ diyor.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.