“Yeniden hukuksuzluk!”

Balyoz davası için konuşulan “Yargılamanın Yenilenmesi” tartışmaları dün birçok ana haber bülteninin ortak konusu oldu. Bu sayede konuyla alakalı, bilgili – bilgisiz kişilerin, ilgili - ilgisiz birçok yorumunu da dinleme fırsatım oldu. Kaleme aldığım “Balyoz formülünü açıklıyorum!” başlıklı yazımın geniş bir okuyucu kitlesi olan Odatv internet sitesinde yayınlanması da beni ayrıca mutlu etti. Çünkü bu konuda beklemediğim yerlerden beklenmeyecek telefonlar aldım. Kimileri lafı “Bu formül hükümeti kurtarır, hükümete hizmet ediyorsun” demeye getirirken kimi de “Hem nalına hem mıhına” misali hukuk adına adil bir duruş sergilediğim konusunda adeta hemfikirdi. Beni tanıyanlar ya da yazımı iyi okuyup yorumlayanlar birilerini kurtarmak için değil doğru bulduğum konuları kamuoyuyla paylaşmak amacında olduğumu anlayacaklarıdır. Konu gündemi meşgul ederken ve konuyla ilgili yanlış yönler hedef gösterilirken konuyu yeniden kaleme alma ihtiyacı hissettim.

   Öncelikle başlığıma açıklık getirmek isterim. Bu başlığa alma kararımda Ana Muhalefet Partisi CHP’nin süslü ama genelde doğru laflar etmekle ünlü grup başkanvekili Muharrem İnce’nin katkısı büyüktür. Ne yalan söyleyeyim İnce beni bu kez şaşırttı. Gündemdeki yeniden yargılama tartışmaları üzerine aynen şöyle diyordu: "Bunlar hükümlü değil tutsak, bunların derhal serbest bırakılmaları lazım. Yargılamaya ne gerek var"(!)

          Olmadı İnce, bu kez ne ince oldu ne de doğru..

          Ne size, ne de temsil ettiğiniz makama ve düşünceye hiç yakışmadı.

    Dün yazdım, bugünde yazıyorum: “Hukuksuzluğu başka bir hukuksuzlukla örtemezsiniz.” Söz konusu olan yüzlerce insanın özgürlüğü bile olsa hukuksuzluğun yol açtığı mağduriyeti yine ve kesinlikle hukuk telafi etmelidir. Sizin göreviniz buna imkân tanımak olmalıdır. Talimatla, beylik laflar etmekle hukuku tesis edemezsiniz. Aksi halde bugüne kadar hukuku katleden, ama paralel, ama yatay, ama dikey, pozisyonu her neyse işte o meçhul yapıdan bir farkınız kalmaz? Hem bu sözler bugüne kadar iktidarın yargıya müdahale eden eylem ve söylemlerine destek vermek anlamı taşımaz mı? 

   Sanırım sayın İnce yeniden yargılama hadisesini yanlış anlamış zira  açıklamalarından çıkan tam anlamıyla yeniden hukuksuzluktur(!)

   Balyoz davasına çözüm bulmak için müzakerelere boğulup kitapları hatmetmeye gerek olduğunu düşünmüyorum.  Ortada bu davadaki hukuksuzluğu geçte olsa (ve maalesef olması gereken zamanda değil namlu kendine döndüğünde) fark etmiş bir iktidar ve baştan beri hukuksuzluk yapıldığını iddia eden muhalefet partileri var. Ama dün ifade ettiğim CMK 311. maddeye yönelik o çok basit değişikliğe yanaşan yok! Yani bir anlamda “yağ var, un var, şeker var da helvayı karan yok!” Gerek iktidar gerekse muhalefet partilerinde bir çekingenlik seziliyor. Belki de yine hata yapmaktan korkuluyor. Ancak en büyük hata hukuk dışı bir yolu tercih etmek olacaktır.

   Dün ekranlardaki en makul yorumlar sayın Oktay Vural’a ve  Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’ya ait.  Gerek Vural gerekse Kuzu konunun yasa ile düzenlenebileceğinden söz etti.  Hukuku çok iyi bilen hatta konusunda duayen olan ancak son dönemlerde daha çok işine gelen konularda güzel yorumlarına tanık olduğumuz sayın hocamız Burhan Kuzu yeni delillerle ilgili yasanın daha larç (large yazılır, kelime anlamı geniş demektir ) bir hale sokulabileceğini ifade ederek bir anlamda tezimi de desteklemiş oldu.

    Hem iktidar, hem de muhalefet partisi vekillerine sesleniyorum. Yorulmayın diye teklif metnini aşağıya yazıyorum. İsminizi yazıp birde imzanızı atarsanız: “Yeni yıla yeni bir anlam katmak için söylemlerden öte bir eylem gerçekleştirmiş olursunuz.”

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

            “5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” ve gerekçesi ekte sunulmuştur.

            Gereğinin yapılmasını arz ederim.26.12.2013

……………………………

……………………………

5271 SAYILI CEZA MUHAKEMESİ KANUNU’NDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ

MADDE 1- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 311. Maddesinin 1. Fıkrasının e bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Anılan maddenin değiştirilen e bendi dışındaki diğer kısımları aynen korunmuştur.

e) Ceza hükmünde yer alan ve karara gerekçe yapılan hususların bir veya bir kaçını bertaraf ederek aksini ispat eden delil veya delillerin yargılama sırasında dikkate alınmamış olması, yok farz edilmesinin yanı sıra yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatını veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte olursa.

                  Sevgi, saygı ve selamlarımla…