Yukarı
7

Av. Anıl Selek

Bize Forvet Gerek

27 Mart, 2013

   Başlığa bakıp da yazılarımın konusunu değiştirip Milli maçı yazdığımı düşünmeyin. Gençlik yıllarının sorunsuz ve sorumsuz günlerinden sonra futbol benim için sadece seyir sırasında zevkle izlediğim ve bitiş düdüğüyle de hayatımın diğer zamanında neredeyse hiç yer vermediğim bir etkinlik. Aslında herkes için de öyle olmalı çünkü kaçımız çıktığımız filmden sonra saatlerce hatta günlerce filmin kritiğini yapıyoruz? Ya da kaçımız çok eğlenceli bir su parkı macerasını uzun süren sohbetlere konu yapıyor? Diğer pek çok şey gibi futbol ya da spor da izlenip tüketilmesi ve sonra da hayatın gerçeklerine dönmemize engel olmaması gereken bir renk olmalı hayatımızda. Hele hele ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği açısından her gün önemli gelişmeler yaşanıyorken. Yok yok dediğim gibi yazımın konusu futbol değil ama futboldan ve hatta futbolcudan bile alınması gereken dersler olduğunu da hatırlatmak için bu başlığı uygun gördüm.

   Bir süre önce Arap ülkelerini içine alan özgürlük ve demokrasi söylemleriyle birlikte anılan ancak ne kadar demokrasi ve özgürlüğe ulaşıldığını zamanın yargılayacağı rüzgara “Arap Baharı” denmişti.  Ülkemizde yaşanan son gelişmeler ve ısınan havaların da etkisiyle yaşadıklarımız “Bu gelişmeler yoksa Türk Baharı mı?” sorusunu sormama sebep oldu. Gerçi Arap Baharı daha çok halk hareketi olarak karşımız çıksa da bizde sağolsun (!) Devlet büyüklerimiz bizim yerimize düşünüp, konuşmakla kalmayıp bir de bizim yerimize yapmayı çok sevdiklerinden bizim baharın Devlet eliyle gerçekleşmesi çok da şaşırtıcı değil.

   Henüz birçoklarının hafızasında taze olan “PKK ile görüşmeyiz, söyleyen şerefsizdir…” gibi söylemlere rağmen, Oslo’dan İmralı’ya uzanan ve adeta baş döndüren hızla gelişen süreçte nereden nereye geldik şaşırmamak mümkün değil. Şaşırıyorum çünkü daha kısa süre önce sayın Başbakan pkk’lı teröristlerle (pardon kandırılmış çocuklar diyecektim dilim sürçtü, maazallah teröriste terörist dediğim için bizi de yargılarlar falan neme lazım)  tokalaşıp kucaklaşan Bdp’li vekillerle ilgili bir hayli sert söylemlerde bulunmuştu. Hatta vekilliklerinin düşmesi bile gündeme gelecekti diye beklerken aynı teröristlerle (hay Allah yine sürçtü dilim, neyse ben terörist diyeyim siz kandırılmış çocuklar anlayın) hatta teröristlerin başıyla pazarlık yapma noktasına geldi.

   Hükümetsever ve Tayyipseverler başta olmak üzere iktidar yetkilileri neredeyse zil takıp oynayacak çünkü onlara göre çok büyük bir başarıya imza atacaklarmış! Ya bu arada aklıma gelmişken kısa süre önce pkk saldırısına uğrayan ilçeden tam üç gün haber alamamıştık, hatırlayanınız var mı? Ne başarı ama, nereden nereye?

   Bu arada bir başka düşündürücü gelişme de “Mavi Marmara” saldırısıyla ilgili İsrail’in özür dilemesi  konusunda gerçekleşti. Aradan geçen uzun zamana rağmen olumlu tek adım atmayan İsrail’in tam da pazarlık sürecinde bu özrü gündeme getirmesi çok manidar. Bu zamanlama pkk ile pazarlık sürecindeki hükümetin elini kuvvetlendirme amacı  taşımaktan başka ne anlama gelebilir?

   Bu gelişmeler sırasında Bülent Arınç tarafından pazarlık sürecinde ve diğer gelişmelerde Meclis’in değil hükümetin yetkili olacağı açıklandı. Yani her şeyde ve her yerde olduğu gibi yine “biz yaparız, biz yaptık” söylemindeler. Bir de “ akil adamlar” denilen komisyon kurulacak ki burada da sayın hükümet yetkilileri (Meclis safdışı edilerek) komisyonun Meclis dışından seçilecek isimlerden oluşmasını istiyormuş. Hep dilinizden düşürmediğiniz özgür iradeyle seçilen milletin vekillerinin oluşturduğu Meclis  bu organizasyonda neden yok?

   Bir de akil adamlar komisyonunda olacağı dillendirilen bazı isimler var ki Karadeniz fıkrası gibi. Karadeniz fıkrasına benziyor ya Karadeniz’li ünlülerden sinema oyuncusu Kadir İnanır’ın ismi de bu listedeymiş. Bu liste için benim bir önerim olacak; “Cristiano Ronaldo”.  Bilmeyenlere anlatalım Ronaldo İsrail-Portekiz maçından sonra forma değiştirmek isteyen İsrailli futbolcuyu reddetti. 2011 yılında Altın Ayakkabı ödülünü kazanan Ronaldo, bu ödülün bir açık arttırmada satılmasına izin vermiş ve elde edilen yaklaşık 1,5 milyon Avroluk kazancı Filistinli çocuklara bağışlamıştı. Cesur ve adam gibi adam olduğunu ispat eden Ronaldo bu komisyonda yer alsa da birileri bir şeyler öğrense fena mı olur? Ayrıca ülkemize atılan gollere daha iyi karşılık verecek kaç  forvet var ki?



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Tolga Sarıtaş sessizliğini bozdu

TRT'nin 'Teşkilat' dizisinde rol alan Aybüke Pusat, boykot çağrısı yaptığı gerekçesiyle kadrodan çıkartılmıştı. Pusat'ın dizideki rol arkadaşı Tolga Sarıtaş'tan destek beklense de Sarıtaş...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Baş ağrısından ilaçsız kurtulun

Ani ve şiddetli baş ağrısında hemen hastaneye başvurulmasını tavsiye eden Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz “Ancak bu ara sıra yaşadığınız bir sorun ise ağrı kesiciye sarılmadan önce doğal yolları deneyin’’ diyor.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR