Kendini Koruyamayan Asker (!)
14 Aralık, 2012Adalet Ve Kalkınma Partisi seksen yılını doldurmakta olan Türkiye Cumhuriyeti’nde 10 yıldır tek başına iktidarda. İktidar süresince tek erk olmanın kudretiyle öyle çok değişiklik yaptılar ki nereden başlasak, hangisini saysak tamamını anımsamakta zorluk çekeriz. Bu değişimlerin bir kısmı hayatımızı kolaylaştırırken bir çoğuna hala toplum olarak çok da alışamadık. Ama en çok da 100 yılını devirmeye hazırlanan Cumhuriyet’te gözlerimizin ve kulaklarımızın alıştığı öyle alanlarda değişiklikler oldu ki ne alışmak ne de anlamak kolay oluyor.
Özellikle Başbakan Erdoğan’ın da övündüğü “asker millet” olma durumumuzla ilgili çoook değişimlere tanık olduk. Gururumuz paşalar mı yargılanmadı? Kışlaların ismi mi değiştirilmedi? Bu olanlar doğru mu yanlış mıydı? Bu konuya girmeyeceğim. Ancak bir süredir öyle bir uygulama yapılıyor ki olanlara hem gözüm alışamadı, hem de mantıklı bir gerekçe bulamıyorum.
Askere alınma ve askerlikle ilgili birçok konunun işlemlerinin yapıldığı yer herkesçe malum “Askerlik Şubesi”’dir. Askerlik şubelerinin başında muvazzaf ya da asteğmen bir subay bulunur. Yine yeterli sayıda er de şubede görevlidir. Bu askerler hem şubeyi korur hem de askerlikle ilgili diğer işleri yapar. Daha doğrusu yakın zaman kadar öyleydi. Temmuz ayından itibaren Askerlik Şubeleri'nde askerlerin yerine, özel güvenlik görevlilerince koruma hizmeti veriliyor. Özel güvenlik elemanlarının Temmuz ayından itibaren bir yıl süreyle askerlerle birlikte nöbet tutması bu süre sonunda tüm askerlik şubelerinin özel güvenliğe devredileceği bildirilmişti. Yine Gülhane Askeri Tıp Akademesi (GATA) de özel güvenliğe devredildi. Nüfusu 10 binin altındaki yerleşim birimlerinde askerlik şubelerinin kapatılıp yakın ilçelere bağlanmasına ve kapatılan askerlik şubeleri de okul ihtiyacının karşılanması için Milli Savunma Bakanlığı ile protokol imzalayan Milli Eğitim Bakanlığı'na devredilmesi kararlaştırıldı. Nüfus sebebiyle yakın ilçeye naklolacak şubelere ve bunların okul olmasına hiçbir sözüm yok. Ama gerek şubelerin güvenliğinin özel güvenliğe devrine gerekse GATA’dan askeri çekme kararına bir anlam veremiyorum.
Bu uygulama Temmuz ayında başladı ve gelişmelerden başından beri haberim var ancak geçenlerde üst üste askerlik şubesinin önünden geçmeme rağmen manzaraya hala gözlerimi alıştıramadığımı görünce bu yazıyı kaleme almaya karar verdim.
Adı üstünde askerlik şubesinde güvenlik askerde değil. Yani asker alımı başta olmak üzere askeri mevzularda görevli bir kurum özel güvenlik (!) tarafından korunuyor. Özel güvenliklerin hangi koşullarda ve ne kadar yeterli eğitim aldığı ortada. Adeta işsiz ordusunu azaltmak için Devlet’e yük olmayacak yüz binlerce asgari ücretlinin görev yapmaya çabaladığı özel güvenlik görevlilerinin sayın hükümet yetkililerince askeri askerden daha iyi koruyacağı düşünülmüş. Dedim ya gözüm alışmadı bir garip duruyor ama sadece gözüm değil ruhum de mantığım da rahatsız. GATA gibi bir kurumda zaman zaman önemli askerlerin yattığını düşündüğümde içim ürpermiyor değil, malum herkes sayın Başbakan gibi yüzlerce kişilik orduyla korunmuyor, hastaneye de yer altı tünellerinden giriş-çıkış yapamıyor.
Bir de işin ekonomik boyutu var. Askerliğin halen zorunlu olduğu ülkemizde yüz binlerce er askerlik hizmeti yapmakta ve bir kısmının başkaca bir bedel ödenmeksizin askerlik şubelerinde nöbet tutmasına rağmen bunun özel güvenlik şirketlerine devri zaten belini doğrultmaya çalışan ülkemin sırtına bir kambur daha yüklemekte. Bu şirketler kar amacı güden ticari işletmeler olup maliyetin üstüne bir de kar koymaktalar. Diğer alanlarda ihtiyaca göre özel güvenliklerin görevlendirilmelerine bir diyeceğim yok ama askerlik şubesinde özel güvenlik hoş durmamış, yakışmamış, bir de üstüne Devlete zarar yazmış. Bir taraftan ekonomik tedbirlerle düşük ücretli milyonlar yaratan sistem bir taraftan da tabir-i caizse hovardalık yapıyor.
Uzun yıllardır Dünya’nın en güçlü ve en büyük ordusuna sahip olduğumuz için gururlanıyor ve kendimizi güvende hissediyorduk. Şimdilerse ise komutanların hatırı sayılır kısmı cezaevinde, askerimiz kimilerine göre “kağıttan kaplan”a dönmüş, ama daha da trajikomik olanı ise yönetimdekilere göre asker kendini koruyamıyor(!). Bu gidişle zamanla askersiz bir orduya kavuşursak çok da şaşırtıcı olamayacak.
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Tolga Sarıtaş sessizliğini bozdu
TRT'nin 'Teşkilat' dizisinde rol alan Aybüke Pusat, boykot çağrısı yaptığı gerekçesiyle kadrodan çıkartılmıştı. Pusat'ın dizideki rol arkadaşı Tolga Sarıtaş'tan destek beklense de Sarıtaş...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Baş ağrısından ilaçsız kurtulun
Ani ve şiddetli baş ağrısında hemen hastaneye başvurulmasını tavsiye eden Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz “Ancak bu ara sıra yaşadığınız bir sorun ise ağrı kesiciye sarılmadan önce doğal yolları deneyin’’ diyor.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.