Üfle(me)
29 Ağustos, 2012
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı öğretim üyesi, Adli Bilimciler Derneği Başkanı ve aynı zamanda İzmir Kültür ve Dayanışma Derneği (Ankara’da yaşayan İzmir’liler) başkanı olan Prof. Dr. İ.Hamit HANCI’nın geçtiğimiz haftalarda sürücülere uygulanan alkol testleri ile yaptığı açıklama sanırım pek çok kişinin dikkatinden kaçtı. Bir hukukçu olarak konuyu irdelemiş olmama rağmen kaleme almamıştım ancak sayın Hancı’nın beyanından sonra görüşlerinden de yararlanarak sizlerle paylaşmaya karar verdim.
Taksi veya dolmuş, otomobil, otobüs, kamyon, çekici gibi araçlarla, kamu hizmeti, yük ve yolcu taşımacılığı yapan sürücüler ile resmi araç sürücülerinin alkollü olarak araç kullanması yasa koyucu tarafından tamamen yasaklanmıştır. Diğer araç sürücüleri bakımından ise limit Karayolları Trafik Yönetmeliği’nde sürücülerin kanındaki alkol miktarının 0,5 promilin üstüne çıkmaması gerekir.
Yazılı kurallarda bir sorun yok ancak bunun tespitinin nasıl olacağı ile ilgili ortada bir muamma var. Her ne kadar polis kontrolünde ağıza dayanan cihaza sürücülerin neredeyse tamamı üflese de yine bunun aksinin olması halinde ne cihaza üfleme yapılması ne de kan testi yapılmasıyla ilgili bir açıklık yok. Karayolları Trafik Yönetmeliği’nde alkollü sürücülerin kanlarındaki alkol miktarının cihazla ölçüleceği, cihazla yapılan tespite sürücünün itiraz etmesi halinde, kandaki alkol miktarının belirlenmesi için eğitimli ve kan almaya yetkili personel tarafından kan alınarak, tahlil için polis kriminal laboratuarına gönderileceği, mümkün olmaması halinde, kandaki alkol miktarının tespiti için en yakın donanımlı sağlık kuruluşlarına gönderileceği düzenlenmiştir. Kandaki alkol miktarının cihazla ve kan alınarak laboratuarda tespit imkanının bulunmadığı hallerde sürücünün en yakın sağlık kuruluşuna sevk edilerek, hekim tarafından muayeneden geçirileceği belirtilmiştir.
Uygulamada ise sürücülere solunum havasından alkol tespiti yapılmaktadır. Ancak nefesteki alkolün yoğunluğu “zamana bağlı” olduğu için gerçek miktarı aynen yansıtmaz. Doğruya yakın bir ölçme yapılabilmesi için, nefes örneğinin son içme anından en az yirmi dakika sonra alınması gerekir. Ağızda veya diş arasındaki alkol de ölçümü etkilediğinden değerlerin yüksek çıkması kaçınılmazdır. Alkol içildikten sonraki birinci saat içinde yapılan ölçümlerde, nefesteki alkol miktarı, kandakine nazaran daha yüksek çıkmaktadır.
Ancak burada dikkat çekmek istediğim konu hiç kimsenin cihaza üflemesinin zorlanamayacağı hatta kan testine de zorlanamayacağı gerçeğidir. Zorla kan testi yapılmasının istisnası ise CMK’da hüküm altına alınan yaralamalı ve ölümlü kazalardır. Yani yaralamalı ve ölümcül kazalar haricinde rıza olmadan alkol tespiti ve muayenesi yapılamaz. CMK alkol ve uyuşturucu maddeyle ilgili sorumluluğu üzerinden atmış, ancak ilgili kanunlarda açık hüküm olmadığından halenboşluk bulunmaktadır.
Alkollü araç kullanmak ve trafik güvenliğini tehlikeye düşürmek kabul edilemez bir davranıştır. Ancak kurallar da uygulamalar da hukuk Devleti olmanın gereklerine göre şekillendirilmelidir. Yürürlükteki hukuk kurallarına göre alkol tespiti için cihaza üfleme yapmak istemeyen ya da kan testi yaptırmak istemeyen kişiye karşı zorlama yapılamayacağı gerçeği karşısında gereken yasal boşlukları ortadan kaldıracak yasal düzenlemelerdir. Ota çöpe birçok yasal düzenlemeyi torba/poşet adı altındaki düzenlemelerle bir gecede yürürlüğe sokan hükümet yetkilileri böylesine önemli bir konuda adım atmayı ihmal etmezler umarım.
Siz siz olun alkollü araç kullanmayın, kullanılmamasını da teşvik edin ama unutmayın kimse sizi bir cihaza üflemeye ya da vücudunuzda test yaptırmaya zorlayamaz.
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Danla Bilic'e Bir Destek de Eski Sevgilisi Çakal'dan Geldi...
Eski erkek arkadaşı Berk Çetin tarafından fiziksel şiddete maruz bırakılan sosyal medya fenomeni Danla Bilic'e destek yağdı. Fenomene desteğini açıklayan isimlerden biri de eski sevgilisi...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Baş ağrısından ilaçsız kurtulun
Ani ve şiddetli baş ağrısında hemen hastaneye başvurulmasını tavsiye eden Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz “Ancak bu ara sıra yaşadığınız bir sorun ise ağrı kesiciye sarılmadan önce doğal yolları deneyin’’ diyor.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.