Hastahane Hasta Etmese Bari

   Bir süre önce Devrimci CHP Karşıyaka Gençliği Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak’a karşı isyan ederek çok önemli iddialarda bulundu. Çeşitli sitelerde ve bir sosyal paylaşım sitesinde Cevat Durak hakkında yayınlanan haberler ve suçlamalar düşündürücü nitelikte. Cevat Durak’ın Karşıyaka Belediyesi’ne ait binayı, Devrimci CHP Karşıyaka Gençliği’nin “cemaat hastanesi” olarak nitelendirdiği M.... ......’a vermesi çok tepki topladı.

   Bir anda gündeme oturan bu konu İl Başkanı Ali Engin’e soruldu. Sayın Başkan bu konu hakkında sert tepki göstermiş (!). Buna sebep olarak da “o hastahane cemaatin değil, sahiplerini herkes biliyor, her önümüze geleni cemaat ile suçlarsak parti olarak biz de sıkıntı yaşarız” açıklamasını yapmış.

   Söz konusu hastahane özellikle 2005 yılından sonra inanılmaz bir ivme kazanarak çok büyüdü. Hatırlarsanız bir anda her yerde mantar gibi özel poliklinikler ve küçük hastaneler kurulmuştu. Ardından çıkarılan düzenlemelerle bu küçük hastaneciklerin sadece kuruluş aşamasındaki faaliyetleri yürütebileceği, genişleme sağlayamayacağı şeklinde özetleyebileceğimiz bazı gelişmeler sonucunda pek çok özel poliklinik ve hastahanecik ardı ardına büyük hastahaneler devredildi. Bu süreçte özellikle adı “yeşil semaye”ye çıkmış pek  çok hastahane birdenbire görülmemiş oranda büyüdü. Durak’la adı geçen hastahane de çok büyüyen gruplardan biri oldu.

   Cevat Durak’a yöneltilen suçlamalara konu hastahaneler grubu ile ilgili çok şey söylendi. Ancak özellikle Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın ortağı olduğu, aşiret ve de cemaat bağlantısı dilden dile dolaştı. Pek çok iddiaya konu bu işlemler evrak üzerine aktarılmayıp emin kişiler kanalıyla gayri resmi ortaklık yürütüldüğünden ispatı da neredeyse imkansızlaştı.

   Cevat Durak’ın cemaat bağlantısı var mıdır? Bilemiyorum. CHP içinde bizzat tanıdığım bazı isimlerin özellikle gündemden hiç düşmeyen bir cemaatin mensubu olduklarını çok net biliyorum. Cevat Durak’ın cemaatle isminin anılması haksız bile olsa adeta yoldaki çocukların dahi dillendirdiği bir gruba karşı duruşu (ya da duramayışı) beni çok tatmin etmedi. Sayın Engin’in söz konusu hastahanenin cemaatle bağlantısı olmadığını net ve keskin bir dille inkar etmesini ise kendisine yakıştıramadım.

   Ortada şüpheli bir durum varsa yapılacak en iyi şey şüpheden uzak durmaktır. İsmi gündemden düşmeyen bir kurum ile ilgili attığı adım karşısında Sayın Durak’ın şimşekleri üzerine çekmesi çok da şaşırtıcı değil. Son zamanlarda sayın Durak’ın karşılaştığı suçlamalara bir de hastahane meselesi eklenince kendisi hasta olmaz umarım.

   Sayın Engin’e hatırlatmak isterim ki bugün geldiğimiz noktada ekonomi ve de siyaset başta olmak üzere pek çok alanda çığ gibi büyüdüğü aşikar bir cemaat yapılanmasının ucundan tutunup da nemalanmaya çalışanların sayısı hiç de azımsanacak gibi değil. Örgütüne sahip çıkmasına bir şey diyemem ama şaibeli iddiaları bir çırpıda yok farz etmesini, şahsen ne kendisine ne de makamına yakıştıramadım. Allah’tan Cumhurbaşkanı Gül’ün Kayseri Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’ye sonuna kadar kefil olduğunu beyan etmesi gibi sayın Ali Engin de bu gruba kefil olmadı ya ona da şükür.