Yukarı
7

Av. Anıl Selek

Güneşi Ararken

28 Mayıs, 2012

   Mevlana Celaleddin-i Rumi, İslam ve tasavvuf  dünyasının en önemli isimlerinden. Mevlana gerek kişiliğiyle, gerekse eserleriyle sadece İslam coğrafyasında değil tüm dünyada tanınmakta, sevilip saygı duyulmaktadır. 1273 yılında dünyevi hayattan ayrılan Mevlana aradan geçen yüzyıllara rağmen her geçen biraz daha tanınmakta ve değeri artmaktadır. Kendisine verilen değerin en önemli göstergelerinden biri de doğumunun 800. yılı olan 2007 yılı UNESCO tarafından  Mevlana yılı ilan edilmesidir.  

  Mesnevi, Divan-ı Kebir, Fihi Ma-fih gibi ölümsüz eserler bırakan Mevlana’nın hayatını ikiye ayırabiliriz . Şems-i Tebrizi’den önce ve Şems-i Tebrizi’den sonra. Kısaca Şems olarak adlandırılan Şems-i Tebrizi bana göre Mevlana’yı Mevlana yapan kişidir. Baştan aşağıya karalar giyinen, sürmeli gözlü, keskin bakışlı Tebriz’li Şemseddin (dinin güneşi) adının hakkını vererek Mevlana’ya güneş olmuş ve O’nun gönül dünyasını adeta genişletmiş ve tasavvufi anlamda doruğa ulaşmasına katkıda bulunmuştur. Mevlana’nın zaten var olan geniş ufkunu da ve saf Allah sevgisini daha da arttırmıştır.

 Mevlana’nın güneşinin “Gönlü Geniş Ve Ruhu Gezginlerin Kırk Kuralı” diye adlandırılan deyişleri günümüze kadar uzanarak insanoğlunun yaşantısına ışık tutmaktadır. Aralarında benim de tanıdığım isimler bulunan çok sayıda Şems sevdalısı bu kuralların bir kısmını günlük hayatında uyguladığında gönlünün ve ruhunun biraz daha ferahladığını, kalp gözünün biraz daha açıldığını söylüyor.  

 Şems-i Tebrizi’nin kırk kuralından birkaç tanesini sizlerle paylaşmak istiyorum.

“- Yirminci Kural:Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir. Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün. Gerisi zaten kendiliğinden gelir.

“- Beşinci Kural : Aklın kimyası ile aşkın kimyası başkadır. Akıl temkinlidir. Korka korka atar adımlarını. "Aman sakın kendini" diye tembihler. Halbuki aşk öyle mi? Onun tek dediği: " Bırak kendini, ko gitsin! "Akıl kolay kolay yıkılmaz. Aşk ise kendini yıpratır, harap düşer. Halbuki hazineler ve defineler yıkıntılar arasında olur. Ne varsa harap bir kalpte var!“. Ne kadar güzel ve doğru değil mi?          

 Şems-i tanıma fırsatı bulduktan sonra kırk kuralın birkaç tanesini ben de hayatımda uygulamaya çalıştım ve güzel neticelere ulaştım. Ancak yine de şu bir gerçek ki Şems-i Tebrizi Mevlana’nın güneşi. O yüzden bugün tamamen Şems’in ışığı ile aydınlanmaya çalışmak yeterli olmayacaktır. Çünkü inanıyorum ki her insanın hayatında bir Şems vardır ya da bir Şems ile karşılaşma fırsatı olacaktır. İçimizi ısıtan; dünyamızı aydınlatan; gözümüzü, gönlümüzü ve ufkumuzu açan bizim Şems’imiz bazen bir dost, bazen bir öğretici bazen de bir sevgili olarak karşımıza çıkabilir. İşte hayatta çok az karşılaşacağımız o anı yakalayıp güneşimize sımsıkı sarıldığımızda hayatımızın çok daha aydınlandığını ve anlamlandığını göreceğiz. Belki güneşimiz bize çok yakında, belki de birkaç gün önce ona sevgiyle sarıldık, kim bilir? Kendi şemsini arayan tüm gönüller umarım O’nu en kısa zamanda yakalarlar ve sımsıkı tutarlar. Sizleri bilmem ama ben güneşimi bulduğumda O’na sımsıkı sarılıp, kolay kolay bırakmam.



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Tolga Sarıtaş sessizliğini bozdu

TRT'nin 'Teşkilat' dizisinde rol alan Aybüke Pusat, boykot çağrısı yaptığı gerekçesiyle kadrodan çıkartılmıştı. Pusat'ın dizideki rol arkadaşı Tolga Sarıtaş'tan destek beklense de Sarıtaş...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Baş ağrısından ilaçsız kurtulun

Ani ve şiddetli baş ağrısında hemen hastaneye başvurulmasını tavsiye eden Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz “Ancak bu ara sıra yaşadığınız bir sorun ise ağrı kesiciye sarılmadan önce doğal yolları deneyin’’ diyor.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR