Yukarı
7

Av. Anıl Selek

Çanlar Uzun Uzun Çalıyor

01 Mayıs, 2012

Sevgili dostum ve meslektaşım Av.Erdem Boyacı zaman zaman gönderdiği elektronik postalarla güzel paylaşımlarda bulunur. Kısa süre önce gönderdiği iletideki bir hikaye çok hoşuma gitmişti. Biraz da son dönemde yaşadığımız bazı gelişmelerle birlikte bu hikayeyi sizlerle paylaşmaya karar verdim.


Çok eski yıllarda krallıkla idare edilen bir ülke varmış. Ama; bu ülkede, hukuk ve hâkimler de varmış. Törelere göre, bir vatandaş öldüğünde, şehir merkezindeki dev çan bir defa çalınırmış. Uzun uzun da yankılanırmış. Eşraftan birisi ölürse çan iki defa, büyük bir devlet adamı ölürse üç defa çalınırmış. Ya kral?...

O öldüğünde ise çan dört defa çalınırmış.

Gel zaman git zama şehirde bir olay olur, iş mahkemeye intikal eder..
Davanın sanığı olarak mahkeme huzuruna çıkarılan kişinin masumiyetini ise bütün vatandaşlar bilmektedir. Bir formalite olarak görülmesi ve beraat beklenen, davadan sürpriz bir karar çıkar.Sanık cezaya mahkûm olmuştur. Hakim sorar : Bir diyeceğin var mı ?.. sanığın cevabı- Hayır! olur, mahkeme biter. Dinleyiciler dağılır. Kafalarda bir kaygı!..Kısa bir süre sonra dev çanın sesi duyulur.Acaba kim öldü ?. Çan bir defa daha çalar. Acaba eşraftan kim öldü ? Şehir çan sesi ile bir defa daha inler.Hımmmmm… Büyük bir devlet adamı, acaba kim?.. Soruya cevap alınmadan çan bir defa daha çalar,yeri, göğü inletir.Herkeste bir feryat: eyvah!. Kralımız öldü!.Ancak, törede görülüp işitilmemiş bir şekilde çan, beşinci defa da çalınır, yer gök inler ve sesler kesilir.Herkes bunun ne anlama geldiğini öğrenmek için. Çan görevlisine koşar, bir de bakarlar ki çanı, haksız yere mahkûm edilen adam çalmaktadır.
Sorarlar : -Ne demek beş defa çan çalmak? Kraldan daha büyük birisi mi öldü ?..
Cevap şaşırtıcı olduğu kadar anlamlıdır da :-Evet ! Adalet öldü!...

 Hikaye deyip geçmeyin. Hikayeler hatta masallar çoğu zaman görmemiz gereken gerçekleri yumuşak bir dille anlamamızı sağlamak için kulaktan kulağa, nesilden nesile aktarılır. Tabii duymak isteyen kulaklar, anlamak isteyen beyinler olduğu müddetçe.

Aslında bu hikayeden pek çok ders çıkartabiliriz. Ancak 1986 yılında Nobel Barış Ödülü alan edebiyatçı Elie WİESEL’in şu sözü üzerine söylenecek çok şey kalmıyor sanırım “Adaletsizliği önleyecek gücümüzün olmadığı zamanlar olabilir ama; adaletsizliğe itiraz etmeyi beceremeyeceğimiz bir zaman asla olmamalıdır!..

Ülkemizde de zaman zaman çanların dörtten fazla çalmasını gerektiren haksızlıklar olduğu şüphesiz. Birilerinin canı zaman zaman yapılan adaletsizlikle çok fazla yandığı muhakkak. Ancak son yıllarda çanların sesini hiç dinleyeniniz var mı? Sizleri bilmem ama ben sık sık gözlerimi kapayıp ruhumla çan seslerini dinlediğimde çanların uzun uzun çaldıklarını duyar gibiyim. Yine de çanların adaletin ölümüne haberci değil de sadece uyarı amacıyla çalındıklarını umut ediyorum. Sizce adaletin yaşamasına olan ümidimizi kaçıncı çandan sonra kaybederiz? Bir başka çopk önemli soru da şu : “Bizler bu çanları çaldıran olaylara karşı ne kadar itiraz ediyor ve sesimizi yükseltebiliyoruz?”



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Popüler tedaviyi yaptıran fenomen hayatını kaybetti

34 yaşındaki sosyal medya fenomeni Katie May, boyun ağrıları nedeniyle başvurduğu son dönemlerin popüler yöntemi kayropraktik tedavi sırasında yapılan hatalı bir müdahale sonucu yaşamını ...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Yemekle mutlu oluyorsanız dikkat!

Yeme bağımlılığının fiziksel ve psikolojik etkileri hakkında bilinçli olunması gerektiğine işaret eden Diyetisyen Şevval Işıklı, “Yeme bağımlılığı, tıpkı diğer bağımlılık türlerinde olduğu gibi kişinin hem fiziksel sağlığı üzerinde ciddi etkiler oluşturabilir hem de bireyin yaşam kalitesini düşürebilir. Profesyonel yardım gerektirebilir” dedi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR