Yukarı
7

Av. Anıl Selek

Sen Bana Sanık Diyemezsin

28 Mart, 2012

İnsanoğlu geçmişte yaptığı hataları ancak sonrasında yaşadığı bazı tecrübelerle fark ediyor. Hele zamanında haksızlık yaptığı insanları hatırlatan olaylarla karşılaşınca geçmişin muhasebesi pişmanlık boyutunda oluyor. Bir de mevkiiniz gereğince karar veren konumundaysanız bu tarz içsel hesaplaşma yapma şansınız hiç de az değil.

          Belki sizlerden biri ya da yakın bir arkadaşınız öğretmen, idari amir ya da yargıç (hakim) olabilir. Bu ve benzer meslek gruplarında geçmiş zamanın muhakemesinin yapılması da sıkça yapılır. Bir zaman yakın bölgede yargıçlık yapan bir arkadaşımız sert yapısı ve ceza vermeyi sevdiğini gösteren kararları ile tanınıyordu.  Başka Mahkemelerde erteleme hatta beraat alabileceği düşünülen birçok sanık hapis cezası alıp O’nun karşısından boynu bükük ayrılmıştır. Elbette yargıçların bağımsızlığı ve dava ve kararların kendine has olduğu gerçeği herkesçe malumdur.  Ancak karar verirken vicdan muhasebenin de iyi yapılması ve adaletin sağlanması da çok önemlidir. O arkadaşımızın kararlarında da zaman zaman kantarın topuzunun biraz fazla kaçtığını düşünerek canı bir hayli yanan insan olmuştu. Bu yüzden hatırı sayılır sayıda kişi bu arkadaşımızı çok da güzel anılarla anmaz.

        Ancak her Devlet memuru gibi O’nun atama zamanı geldi buralardan ayrıldı. Atamasının yapıldığı yer ülkenin Güneydoğu’sundaydı.  Görev yeri dolaysıyla uzun süre göremediğimiz arkadaşımızla tekrar karşılaştık.  Birkaç hoşbeşten sonra yeni görev yeri ile ilgili sorularıma karşın adeta “bir dokun bin ah işit” atasözü ile cevap verdi.

      “Hayırdır bu sıkıntın niye?” sorduğumda “ya ben oradakilere ne haksızlık yapmışım?”, “ağzı var dili yok insanlara ne sert davranmışım…” gibisinden itirafları duyunca şaşırmadım desem yalan olur.   Tam bu itirafların kaynağını araştırmaya niyetlenmişken benden önce davranıp anlatmaya başladı. En iyisi kendi ağzından aktarayım.

         Bir gün elektrik hırsızlığı suçlaması ile karşıma çıkan bir sanığın yargılamasının ilk celsesindeydik. Sanığa hitaben  ….. elektrik hırsızlığı suçlaması ile hakkında dava açılmış ne diyorsun dememe kalmadı. Bana karşı yöre şivesiyle “sen bana sanık diyemezsin, elektriğin hırsızlığı mı olur? Sosyal Devlet elbet benim elektriğimi sağlayacak” gibi ifadelerle ve çok sert bir tarzda konuştu. Biz oralarda Devlet’ten korkan bize saygı duyan insanlara alışmışız ya savunma sınırlarını bir hayli zorlayan bu durum beni çok şaşırttı ve buna benzer çok fazla durumla karşılaştım. Yine bir gün ceza kararı verdiğim bir sanık hakkında bir avukat “sen bunun kim olduğunu biliyor musun? Bu adam buranın en önemli isimlerinden ona ceza verilir mi kararı  düzelt…” gibi taleple karşılaşınca anladım ki ülkenin bu tarafı fazlasıyla farklı. Ama en çok da geçmişterahaça verdiğim kararları bir kez daha sorguluyorum…

        Bu konuşmadan sonra yaşanmış talihsizliklere mi yanayım yoksa açılım diye nereye açıldığı belirsiz kapıların sonunda görülmeye başlanan acze mi yanayım bilemedim...



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Tolga Sarıtaş sessizliğini bozdu

TRT'nin 'Teşkilat' dizisinde rol alan Aybüke Pusat, boykot çağrısı yaptığı gerekçesiyle kadrodan çıkartılmıştı. Pusat'ın dizideki rol arkadaşı Tolga Sarıtaş'tan destek beklense de Sarıtaş...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Baş ağrısından ilaçsız kurtulun

Ani ve şiddetli baş ağrısında hemen hastaneye başvurulmasını tavsiye eden Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz “Ancak bu ara sıra yaşadığınız bir sorun ise ağrı kesiciye sarılmadan önce doğal yolları deneyin’’ diyor.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR