Cacık Kahramanlar!

2016’nın ilk gününde çatışma, şehit ve ölüm haberleri!

Çatışmaların nedeni alan egemenliği…

Silahlı mücadelesinden kimse vazgeçecek gibi değil.

"IŞİD’in piyon, PKK’nın maşa olduğu bu terör örgütleri bölgesel –küresel siyasi denklemin ana gündeminden ne yazık ki inmiyor!

Çatışma ve silahın kendi siyasetlerine kazanç sağlayacağı hesabıyla, PKK “Türkiye’de iç savaşın ağırlaşacak olması” söylemleriyle yeni bir çağın habercisi olma hedefinde. Bölgesel savaşın giderek yoğunlaşması, PKK’nın çatışmaya ve silaha devam etmesine rağmen AK Parti Hükümetinin halkın “güvenlik-özgürlük denklemini” sağlamak konusunda taviz vermeyecek olması umut verici.

“Kamu güvenliği” AK Parti Hükümetinin terörle mücadeledeki öncelikleri arasında!

Batmanda görev yapan arkadaşım “Batman halkının bölgede PKK’nın hendek kazmalarına izin vermediğini” söyledi. Böylece halk da kendi gücüyle kamu güvenliğini sağlayabiliyor. Mesele burada halkın ne istediği!

Bu karşıtlıktan en fazla zararı, başta bölgede yaşayan halk görüyor. Her defasında vatandaşlarımızın, masum insanlarımızın canı yanıyor.

Çatışmalar, insan acıları, ölümler, zorunlu göç, açlık nereye kadar?

“Güç, iktidar, çıkar” şeytan üçgenine takıldık kaldık!

Barış girişimleri de sonuca gitmiyor.

“Çözüm süreci” denilen konuyu aslında neyin çözüm süreci diye düşünmek gerek.

Yıllardır et ete değmiş, kan kana karışmış, et tırnak olmuş bir ülkenin aynı topraklar üzerinde yaşayan insanlarını ayrıştırmaya çalışanlar, kim/kimler için elmayı dilimliyor?

Kutuplaşma birlikte yaşamı da tehlikeye sokuyor.

Bu karamsar tablodan umut ve çözüm çıkar mı?

Kendini ayrıştırıp, “Kürt Partisi” süsü veren HDP’nin meclise girmesindeki amaç nedir? Kahramanlık senaryosuyla ana aktörlüğünü vatan bölücülüğüne dönüştürmek mi?

HDP barış, birlikte yaşama ve demokrasi için kilit önemini hiçbir zaman siyaseten kullanmadı! Tam aksine HDP siyaseten çatışma ve silahlara kendini teslim etti.

Düne kadar Demirtaş "Bütün Türkiye'nin partisiyiz" diyerek HDP'nin Cumhurbaşkanı adayıydı! Bugün ise bütün Türkiye'yi karşısına alan bir siyaset izliyor…

Türkiye Cumhuriyetine korumalı meclis çatısından vurmak “öz kahramanlık!” değildir…

Hendeklerle hayat arayarak, siyasetini çatışma ve silah üzerinden yapmaya çalışan HDP aktörleri meclis çatısının koruması altında, halkın evladına(!) silah doğrultarak, geçmişinin kanlı sayfalarından arınamaz!

Maksat kahramanlıksa, o zaman milletvekili kimlikleri ile ceplerini indirdikleri Türkiye Cumhuriyeti’nin ödediği maaşları almayıp, medeniyet yularlarını da çıkarıp, kendi imkânlarıyla “ gerçek kahraman” gibi inandıkları yolda devam etsinler, hadi bakalım! Cacıktan Kahraman olunmaz…

O toprakların çektiği acıları, yaşadığı haksızlıkları ve son yıllarda her şeye rağmen ortaya konulan başarıları görmezden gelenlere rağmen kaybedilen aklıselim düşünceye bir yol bulmanın zamanı…

Silahlar susmalı!

Bölge insanına en çok zararı veren, “taşı uzaktan bekleme” deyimine de uygun hareket eden HDP’nin pasif siyaseti oldu…

PKK’ya yarım ağızla  söylenen “silahları sustur” çağrısı, “hendeklerin çıkar yol olmadığı” söylemi işe yaradı mı?

Bütün hedeflerine bölgede yeni egemenlik alanı kurmaya çalışarak, silahla çatışmayla “ben yapmadım o yaptı” tatlı su kurnazlığında ulaşmaya çalışan HDP’nin bu oyununu yer miyiz?

Yemeyiz tabii…

Hesaplarını çatışma stratejisiyle tırmandırmaya çalışan herkesin canı yanacak!

Şiddete ve dayatmalara teslim olmamalı, et tırnaktan ayrılmamalı…

****

Umut ve beklentilerin sevinçlere dönüşmesi inancıyla, 2016 yılının öncelikle ülkemizde ve tüm dünyada barışın hâkim olduğu, istikrarın devam ettiği, milletimizin ve ailelerimizin huzuru, kardeşliği, birlik ve beraberlikle geçireceği nice sağlıklı günler diliyorum.