Kraldan çok kralcı!

Özel Güvenlik Elemanları…

“Türkiye’de genel kolluk birimleri, emniyet güçleri varken, özel güvenlik de ne oluyor!” diye hep söylemişimdir.

Yetkisiz ve etkisiz elaman, görev yaptığı her mıntıkada görevini kraldan çok kralcı geçinen bir tavırla yapmaktadır.

Özel güvenlik elemanları, giydikleri üniformadan güç alıyorlar!

Bu büyüyen ve gelişen sektörün yapılanması, yönetilmesi ve denetlenmesi özellikle insan kaynağındaki kalitenin arttırılması, güvenlik elemanlarının niteliklerinin esas alınması şarttır.

Tüm bu gelişmeler “daha güvenli”, “daha huzurlu” ve “daha kaliteli” bir yaşam alanı sağlamak için atılan adımlar olacaksa…

Türkiye’de özel güvenlik sektöründe özellikle son yıllarda önemli bir gelişme görülmektedir. Sektör ülkemizde de önemli bir gelişim sergilemiş ve bugün itibarı ile 1.500 güvenlik şirketinde, 300.000 çalışan ile devasa bir yapı haline gelmiştir.

Özel güvenlik sektörü son 20-30 yıllık süreç içerisinde tüm dünyada çok hızlı bir şekilde büyümektedir.

Sosyo-ekonomik gelişmeler, gelir dağılımdaki bozukluğun artışı, göç dalgaları, resmi kolluk kuvvetlerine duyulan güvenin yıpranması ve teknolojik ilerlemelerin özel sektör tarafından daha hızlı takibi bu büyümeyi tetikleyen faktörlerdir.

Özel güvenlik, kamusal yönü ikinci derecede olup ticari yönü ağır basan alanlarda güvenlik hizmetlerinin devlete yük olmayacak biçimde özel sektöre devredilmesiyle oluşturulmuştur.

 Çünkü genel kolluk birimleri, emniyet güçlerimizin, kendi görevleri (istihbarat, terör, kaçakçılık ve organize suç, asayiş) haricinde birçok işi de yaptığı görülmektedir.

Genel kolluğun asli görevlerini yerine getirmede zaafiyet oluşturması, ikmal, bakım, onarım, sosyal hizmetler gibi kısacası güvenlik fonksiyonunu içermeyen alanların özel sektöre devretmesine neden olmuştur.

Kişi, kurum ve kuruluşların kendi güvenliklerini bir ücret karşılığı sağlamaları 5188 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat yönüyle olanaklı hale gelmiştir.

Özel güvenlik teşkilatları; genel kolluğun tamamlayıcısı ve yardımcısı olmaya aday bir birimler midir?

Özel güvenlikçiler özel yönetsel kolluk ve tamamlayıcı/yardımcı kolluk olduklarının bilgisine sahip midir?

Sistem, eğitimi, yönetimi ve denetimi açısından düzgün ve kontrol edilebilir bir standarda ulaşmış mıdır?

Dünyada özel güvenlik sektörünün gelişimi özellikle 2. Dünya Savaşı sonrasında ve özellikle 1970’lerle beraber liberalizm rüzgârları ile yapılan özelleştirmelerden güvenlik sektörü de payını zamanla almıştır. Özel sektör mantığı ve devletin bazı güvenlik görevlerini devredebilme düşüncesi giderek yaygınlaşmıştır. Hatta bazı ülkeler ulusal orduların yerine veya onlarla birlikte özel güvenlik şirketlerini kullanmışlardır. Buna en iyi örnek olarak Amerika ve İngiltere’nin 2003 yılındaki Irak işgalinde kullandığı özel güvenlik şirketleridir.

Kamu güvenliği hizmetlerinin özel sektör tarafından yerine getirilmesi gelişmiş ülkelerde yaygın olarak yapılan bir uygulamadır.

Kamusal yönü ikinci derecede olup ticari yönü ağır basan alanlarda güvenlik hizmetlerinin devlete yük olmayacak biçimde özel sektöre devredilmesinde ayrıca fayda bulunmaktadır

Özel güvenlikler, genel kolluğa tamamlayıcı ve sadece kendi görev alanındaki yetkileriyle sınırlı bir özel kolluk birimi gibi görünseler de, bazen yetkilerinin haddini aşabilmektedirler…

Günümüze gelindiğinde devlet, maliyet açısından üzerinde yük bulunan kamusal görevlerinin birçoğunu özel kesime devretmiştir.

 Türkiye’nin tarihi konjonktürüne bakıldığında askeri yapıdan polise veya başka bir tabirle sivile doğru kaydığı görülmektedir.

Ancak kamu hizmeti niteliği ağır basan bir kısım hizmetlerin özel kesim eliyle görülmesi, kamu gücünün denetim ve düzenleme görevini daha etkin ve verimli bir şekilde yerine getirmesi gerekliliği, özel güvenlik hizmetlerinin işleyiş ve sunumunda sorunları ortaya çıkarmıştır.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Özel Güvenlik Kaldırılmalıdır” önerisinin, özel güvenlik teşkilatlarının birçok yerde hangi amaçla kimler tarafından, nasıl kurulduklarının bir soru işareti taşıması yönünden doğru bir değerlendirme olduğu fikrindeyim.