Vay be, vay be!

Dersimli Kemal, Dersimli Kemal, Ha!

Ülkenin felaketini destekleyen muhalefetin başı…

CHP’nin Genel Başkanlığına gelirken "Eğer beceremezsem bırakır giderim" demişti.

 4 büyük seçim geçirdi. "2010 referandumu", "2011 genel seçimleri", "30 Mart 2014 yerel seçimleri", "10 Ağustos cumhurbaşkanı seçimi." Dördünde de yenildi. Buna rağmen “yenilginin zaferi” ile yine Genel Başkan!

Ve gitmedi/gidemedi… CHP'nin kavgaya değil, uzlaşmaya ihtiyacı olduğu bu zamanlarda, söz konusu koltuk olunca bir ceberutlaştı ki efendice bayrağı teslim edip, gitseydi keşke!

AKP'nin uçuruma sürüklediği Türkiye’nin geleceğinde yaşamsal önem taşıyan CHP’de değişim zorunluluğu için sözde değil, özde fedakârlıklar gerekiyordu, yapmadı, Dersimli Kemal!

CHP tabanı ile partiden umut besleyen milyonlar da kurultaydan “aydınlık gelecek” beklentilerini alamadılar.

AKP'nin artık iktidardan uzaklaşması için dik duran, güçlü ve büyük bir CHP'nin varlığı kaçınılmaz" diyenler, Kurultaydan yine “Türkiye’nin Kurtarıcısını” çıkaramadı!

Gazi Mustafa Kemal’in düşünce sistemine, mücadelesine ve ilkelerine açıkça aykırı davranan Kemal Kılıçdaroğlu bu koltuğa “hiç mi, hiç yakışmıyor!”

Yaşarken cehennem azabı çekmek bu olsa gerek, vay be, vay be…

*****

Çankaya nere, sen kim?

Eyy sen bilir misin, en büyük hatıraların üzerine dikilmiş bu mütevazı yapının içinde, kanla, fedakârlıkla yazılan neslin ruhunu taşıdığını...

Eyy sen bilir misin, bir milletin yeniden ayağa kalkış abidesinin irfanla kurulduğunu.

Eyy sen bilir misin, kaybedilmiş anavatanın, Anadolu'da yeniden atmaya başlayan yüreğinin Çankaya da olduğunu!

Eyy sen bilir misin, Çankaya Köşkünün Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk Milleti'nin birliğini temsil ettiğini…

Eyy sen bilir misin, "kasvetli" dediğin yerde, hak etmeyenlerin, küllerinden doğmuş bir milletin ruhuyla huzura da eremeyeceğini…

Çankaya nere, sen kim?