- AYM, Tayfun Kahraman'ın 'tedbiren tahliye' talebini reddetti!
- Şehzadeler'de Olağanüstü Seçim Takvimi Netleşti
- TBMM Genel Kurulu'nda ortam gerildi! CHP'li Başarır'dan, AKP'li Şebnem Bursalı'ya 17 Aralık'ta 'ayakkabı kutusu' göndermesi
- Saray'da sürpriz görüşme: Erdoğan, YSK Başkanı Ahmet Yener'i kabul etti
- Halka arzın gözde hissesi son 10 günde 'tepetaklak' oldu!
Hokus Pokus Cumhurbaşkanısın!
19 Haziran, 2014Kurnaz siyasetin popülist labirentinde Laikliği, İslamcı siyasete alet edenler mi dersiniz,
Din üzerinden yürüyen siyaset anlayışıyla Laiklik üzerinden bol suiistimalli seçimleri yapanlar mı dersiniz,
Kimliğini ve ilkelerini kaybeden, aydınlanma rotasından çıkan zayıflayan ve tükenen değerlerini “DEĞİŞİM” adımıyla fedakârlığa dayandırıp, arzuladıkları "Demokratik Buluşmaya!" atfederlerken, her kesiminde buluşması gerektiği konusunda “Demokratik Haklarımızı” düşünmeyen siyasetçiler mi dersiniz,
Atatürk'ün çizdiği yoldan sapanlar mı dersiniz,
Her telden çalanlar mı dersiniz, var da var işte!
Tıpkı CHP, tıpkı MHP gibi!
Öz kaynağı Cumhuriyet yerine taviz modeline tamah eden bir düşünce ile sanıyorum CHP ve MHP; “kırk yılın başı bir balık tutalım” diyerek, “bari bizimde bir CUMHURBAŞKANIMIZ olsun” dedi.
Bu "ÇATI ADAY" olayının içinde bir iş var. Çünkü kimse siyasi ciddiyet ve devlet terbiyesi taşıması gerekirken bu kadar "Dalgacı Mahmut" kıvamında olamaz!
Ülkenin insan mozaiğine uygun CUMHURBAŞKANI toplumun tamamına inanç ve yaşam tarzıyla entegre olandır…
Ne ılımlı ne de modern İslam Önce İNSAN
Kaç ömür daha geçecek bizi çaresizliklerimizin CHP’sine mecbur edecek!
Çatıya kimin oturacağı önemliydi... Çatının “böyle siyasetçilerle” güvenilirliği konusunda garantisi artık yok!
Ekmeleddin İhsanoğlu'nun dünyadaki tanınmışlığı, saygın bilim adamlığı CHP ve MHP’'yi kurtarır mı?
Çatıyı bulduklarını sandılar ama kendi duvarları çatlıyor!
Deniz Baykal, “muhtar bile olamayacak” Erdoğan’ı başbakan yapmıştı Kılıçdaroğlu da Erdoğan'ı Cumhurbaşkanı, daha doğrusu başkan yapmaya çalışıyor.
Erdoğan’a artık kızmıyorum. Çünkü neyse o!
Diğerleri; Şıracının şahidi bozacı…
CHP her DEĞİŞİM dediği adımı fedakârlığa dayandırıyorsa; "Kan kusup kızılcık şerbeti içelim" ruh haliyle tabanına ve seçmenine nereye kadar sabır sabır ya sabır çektirecek!
Şafak Pavey’in "Türkiye büyük bir sosyolojik değişimden geçiyor" ifadesine karşın “bugünkü sosyolojimiz fedakârlık yapmayı gerektiriyorsa ilkelerimizden ödün vereceğimiz bir DEĞİŞİM istemiyoruz” diyorum.
Yalanı siyasetin mayası yapanlarla aynı izlere basmak doğrularımıza da ihanettir.
Ülkenin insan mozaiğine uygun CUMHURBAŞKANI toplumun tamamına inanç ve yaşam tarzıyla entegre olandır Ne ılımlı nede modern İslam Önce İNSAN olmalıdır.
Ekmeleddin İhsanoğlu'nun saygın bilim adamlığı CHP'yi kurtarır mı?
Çatıyı buldular ama, duvarları çatlıyor!
Cumhuriyet değerleri ile kavgalı olan bir Başbakan’a karşı, onunla aynı kulvarlarda koşan bir aday! Çatı -matı kalmadı. Akıyor!
Sırf Tayyibi yenmek için ilke ve ideolojisiyle bu kadar ters düşer mi insan!
Tayyip Erdoğan’dan Ekmeleddin İhsanoğlu’nu(örtüşen unsurları) çıkarsanız geriye ne kalır?
Yetmişaltı milyon nüfuslu Türkiye’miz de başka insan yokmudu?
“Erdoğan gitsin de nasıl giderse gitsin" anlayışıyla yapılan ideolojik yalpalamalar, siyasi hatalarla Atatürk’ün mirasına “Yeni CHP” siyaseti ancak yıkım sağladı.
Başarıya topluma inandırıcı gelen ideoloji ve kararlılıklarla ulaşılır, hedef sapmalarıyla değil.
Seçeceğimiz Cumhurbaşkanı tavşanın kader kısmet kutusundan mı çıkacaktı?
Yoksa dağ fare mi doğuracaktı?
Nasıl bir Cumhurbaşkanı istiyoruz?
Bu süreç Türkiye açısından tarihi bir öneme sahiptir.
Ortak bir adaya destek vereceğini ifade eden diğer partilerin Liderleri de, bu süreci, ülkenin içine düştüğü durumdan kurtulabilmesi için bir fırsat olarak değerlendirirken, Türkiye’nin yeniden en geniş ortak paydada buluşabilmesi adına çatı aday teklifini önemsiyorlardı.
MHP ve CHP’nin Ekmelleddin İhsanoğlu tercihinin ortak payda olup, olamayacağını seçim sonucunda göreceğiz…
Tarih, CHP ve MHP’nin önüne yeni roller koymuştur.
Aday gösterme yetisine sahip CHP ve MHP, millet nezdinde bu görevden sorumluydu.
CHP ve MHP’nin, üzerine düşen sorumluluğu millet nezdinde yerine getirebilmesi için, siyasi rekabet öncelikleriyle değil, milletin öncelikleriyle hareket etmesi gerekiyordu!
Yapamadılar!
Dostlar alışverişte görsün ki yine yasak savma kabilinden birtakım atraksiyonlarla bu millete geçmişte olduğu gibi büyük bedeller ödetecekler.
“Millet, Devlet, Demokrasi ve Cumhuriyet Şuuru taşıyan bir Cumhurbaşkanı” toplumun ortak değerlerinin ayağını basan bir aday olmalıydı!
****
EKMELEDDİN İHSANOĞLU, OLMAZ – NEDEN OLAMAZ!
Kahirede doğan, İngilizce ve Arapça bilen Çatı adayının bilgisi, ünvanı bol ve madalyaları çoktur.
Gelelim önemli soruya...
Bizden oy isteyecek Ekmeleddin Bey neden Kahire’de doğmak zorunda kaldı?”
NEDEN Mİ?
Babası İhsan Hoca, Mehmet Akif’in arkadaşıydı. Mehmet Akif, İstiklal Marşını yazdı, Milli Kurtuluş Savaşı’nda el ele yürüdüğü halde Atatürk reformları gerçekleşme alanına girmeye başlayınca; “Müslümanlar’a göre hükümetin manası vatan-ı İslam ecanibe karşı müdafaa ve muhafaza esbabını temin ile ahkam-ı islamiyenin ikamesinden başka bir şey değildir. Bunun hilafındaki (dışındaki) hükümetleri, Müslümanlar kendi hükümetleri telakki etmezler” diye yazarak Türkiye’yi terk etti. (Bir İslam Reformatörü Mehmet Akif. A. Cerrahoğlu sayfa 95)
Mehmet Akif, Pan İslamistti. Hilafet kalsın istiyordu. Teokratik devlet tezine bağlıydı.
Laikliğe karşıydı. Devletin dini İslam olmalıydı. Dinle devlet işleri ayrılmamalıydı.
Bunun gibi düşünce farklılıkları yüzünden “Ben laik Türkiye’de yaşayamam” diyerek Mısır’a gitti. Aynı inançta olduğu için İhsan Hoca da Akif’in yanına Kahire’ye gitti ve oğlu Ekmeleddin Bey Kahire’de doğmak zorunda kaldı.
Ekmeleddin Bey babasını izledi. Kendini İslam’a adadı. Dava adamı oldu.
Batılı şartlarla İslam Dünyası için çok iyi yetişti/yetiştirildi!
Güven verici, ılımlı ve modern görünümlü...
Kendini İslam’a adamış bir dava adamını, laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletine geri dönmesinin amacı, babasının ölmeden önce vatanından gitmesine sebep olanlara karşı son isteğini oğlu Ekmeleddin’in yerine getirme arzusu mudur?
ACABA?
Armut dibine düşermiş...
Siyasetin danışıklı dönüşlüklü yapıldığı bu ülkede insanın aklına ne VARSAYIMLAR! geliyor.
Türkiye Cumhuriyeti; ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğü esasına dayanan, üniter yapıyı benimsemiş, ırkçılığı reddeden demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.
Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’ye “yine gol yiyeceksiniz!”diyorum.
Düzeltin bu yanlışınızı!
Hokus pokusla şapkadan çıkardığınız tavşanla “Asrın Liderine” karşı "Asrın Beceriksizleri" durumuna düşeceksiniz.

Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- Toksik İnsanlar!
- Medeniyetini Kaybeden İnsanoğlu!
- Gönüllülük ve Aidiyet Duygun Yoksa STK’da İşin Ne?
- Unutmamak, Hissetmek ve Bir Olmak!
- ARSUZ GENÇLİK KAMPI
- TÜLOV Bodrum Geleneksel 4. Gençlik Kampı
- Tehdit Siyaseti!
- Sosyal Terbiye!
- Sonsuz ‘BEN’ Anayasası!
- Kötülüklere alışmak bir yorgunluk halidir!
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Tarkan'dan dikkat çeken çağrı: 'Tamamen yasaklansın!'
Megastar Tarkan, sosyal medya hesabından bulunduğu paylaşımla hayvanların yaşam hakkının korunması gerektiğini vurgulayarak, avcılığın yasaklanması çağrısında bulundu. Hep söyledim, söyle...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
En uzun boylular bu şehirde yaşıyormuş
Erkeklerde ortalama 1.74, kadınlarda 1.60 metre. Bunun sebebi ise genetik, beslenme ve coğrafya... İşte en uzun ve en kısa boyluların yaşadığı şehirler... Türkiye’de yapılan yeni bir araştırmayla şehirlerin boy ortalamaları ölçüldü. Detaylı incelemede Türkiye’de erkeklerin ortalama boyu 1.74, kadınların ortalama boyu ise 1.60 metre olarak belirlendi.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.