Sicili Bozuk Demokrasi! Direnişte…

   Türkiye ayaklandı. İki ağacın sevdasına!

   Sevdasını şiirler, şarkılarla dile getrdi. Sakin, silahsız…

   Saldırdılar!

   Bardağı taşıran son damlalar.

   Sıkıldık artık bu adamlardan!

   Aklı sığ düz mantıklarından…

   Siyasetin dili hakaret ve çatışma… Çalkala köpürt!

   Eskiler “ söz efradına cami, ağyarına mani olmalıdır” derler

   Görevi partiler üstü” hakemlik etmek, tartışmalara ve kavgalara engel olmak, toplumu yatıştırmak iken, yapılan “Demokratörlük!” Süslü Demokrasi!

   Halk vergi veriyor devlet eliyle hizmet dayağı – gazı – mermisi yiyor.

   Saygı yok – dinlemek ise hiç yok…

   “Gezi” eyleminin temel meselesi ağaçlardı, sivil ve duygusal altyapı “artık yeter” dedi!

   Milletine saygısı olmayan bir iktidar! Müdahaleler vicdanları yoruyor. Artık yeter!

   Halkın özgürlüğünü ümmet ile sınırlandıramazsınız!

   Millet olmak, hak ve hukuk ve adaleti sağlamak, hayat tarzına müdahale etmeden yaşamak, insan haklarının, eşitliğin, pozitif bilimin laikliğin üzerine kumar! oynamamak! Halkın manevi değerlerinin farkında olmak!

   Toplum vicdanı ikna edilmeden atılan adımlar gerçekten de demokratik hukuk devletinin sicilini bozmaktan başka bir sonuç doğurmayacak… 

   Kamu gücü kullanılarak haklar ihlal ediliyor. Gerilim –öfkeyi ve nefret söylemleri ile uzlaşma zeminini kaybediyoruz. Şiddet ve gerilim her yerde… Medyada okulda trafikte sokakta meydanda... Otoriteleşen hırçın bir dil, ötekilere tahammülsüzlük, üslup savaşı, çemkiren beyinler, tıksırıncaya kadar böğüren ve yaşananlardan ortaya çıkan sicili bozulan bir demokrasi…

   Siyasi ve sosyal tarihimiz bazı kesimlerin hayat tarzına yapılan müdahalelerin izleriyle doludur. Alına dersler yok!

   Lider dedik “kavgacı huzursuz huysuz saldırgan kışkırtıcı tehditkâr meydan okuyan uzlaşmaz” çıktı! halkın istediği bu mu?

   Fena halde Lemansınız! Gözden kaçanlara bakınız!

   Siyasi güç arttıkça otoriter ve tahammülsüz hale geldiniz. Hayat tarzları ve siyasi tercihleri farklı olan kesimler için sürekli bastırılma duygusu yaratılıyor. Tepkiler keskinleşerek geliyor.

  Liberal özgürlüğü böylemi elde edecek siniz?

   Toplumda davranışlar demokratik olursa toplumsal barış da siyasi istikrarda sağlanır…

   Oysaki çatır çatır müdahale ediyorsunuz. “Ben yaptım oldu” diyorsunuz!

   Sayenizde “toplum neyi yapacak neyi yapmayacak” konusuna geldik.

   Karar verme hakkını artarak kendinde gören tepeden bildirimler yağıyor üzerimize.

   Liberal düşünce bu mu?

   Pedernalist bir tavır bence… Biz büyüdük baba! Kanatlarımızda var, uçmasını da uçurmasını da biliriz!

   Unutmayınız ki; Özgürlük anlayışı turnusol kâğıdı gibi önümüzdeki dönem için gönderme yapacaktır.

   Öyleyse hazır olun “Son durakta inecekler var!”