Cadı Kazanı

Arthur Miller, Amerika'nın Salem kasabasında 1692’de geçen gerçek olayları anlatmak için Crucible'ı 1953'te tiyatro oyunu olarak yazmıştı…

Kısaca özetleyim;

Yörede gücü ele geçirmek isteyen tutucu bir tarikatın rahipleri ve başkalarının arazilerine göz koyan büyük mal sahipleri, iş birliği yaparak müthiş bir plan kurarlar.

Kasabada bir cadı avı başlatılır. Salem gerçek bir cadı kazanına döner.

Plana alet edilen bir avuç, çocuk yaşta genç kız, kendilerine işaret edilen herkes için ağızlarından salyalar akarak "Cadı" diye çığlıklar atmaya başlar. İtham edilenler hemen tutuklanır, "Masumum" diyenler anında idama mahkûm edilip asılırlar…

Kurtulmanın yolu itiraf etmek, af dilemek ve kulaklarına fısıldanan yakınlarının isimlerini "Cadı" diye açıklamaktır.

Bu kez Arthur Millerin kendisi 20. Yüzyılın Cadı avının kurbanı olur.

Mc Charty koministlerin Amerikayı ele geçireceği iddiasını ortaya atar.

Amerikan karşıtı faaliyetler komisyonunu kurduran Mc Charty ülkenin sanatçılarını komisyon önünde ifade vermeye zorlar..

Meslektaşlarını ihbar etmelerini ister. Kara listedeki oyun yazarları arasında olan Miller dostları aleyhine ifade vermez.

Bu nedenle 2 ay hapse mahkûm olur ve Cadı Kazanı’na dönen yaşamı ve bir Dünya klasiği olan Mc Charty Amerikasını  “Cadı Kazanı” adlı eserinde kaleme alır.

Cadı avından, Darbeci avına!

Tarih tekerrürden ibarettir!

Ergenekon!

 2000'li yıllar…

Ergenekon için; “Türkiye'de faaliyet gösterdiği ileri sürülen gizli silahlı örgütüdür.

Türkiye Yargısı tarafından terörizm ile suçlanmaktadır. Ergenekon'un devletin güvenlik Güçleri içerisinde örgütlendiği bünyesinde asker, polis, gazeteci, akademisyen üyeleri olduğu iddia edilmektedir. Ergenekon’un bir "derin devlet" örgütlemesi olduğu da iddia edilir.” Dendi…

Yıl 2012

Bugün ülkede her türlü bölücü beyanata, demece demokratik hoş görü ile bakılırken askerin ya da sivil odakların ülkenin bütünlüğü adına ulusalcı ya da militarist fikirler üretmesi nedeniyle “Darbeciler hala içerde!”

Cadı Kazanına dönen ülke tarihi!

Henüz bir “Dünya Klasiği” romanı çıkaramadı…

Belki de olaylar insanlar tarafından kanıksanarak önemini yitirdi…

Güncelleşti…

Tarihe iz bırakacak olayların geleceğe etkisi kalmadı…

Her olay kendi içinde yok edilen tüketim toplumunun nesnesi durumuna geldi.

Tarihe mal olacak ne kaldı?

Gidişata göre “Cadı Kazanı” sonrası şimdi “Şeytan Avı” zamanı!