Kabahat!

Ayıp…

Kabahatler Kanunu!

Ayıplar Kanunu…

Çarşamba öğlen saatleri ve sıcaktan kavruluyoruz!

Kıbrıs Şehitleri Caddesinden ofise doğru yürüyüş halindeyim.

İki genç önümü kesiyor.

Birinin elinde kamera, birinin elinde mikrofon!

• TRT1 Televizyonunda geliyoruz size bir soru sorabilir miyiz?”
• Buyurun…
• Kabahatler Kanununu hiç duydunuz mu?

Zaten canım sıkkın. Sıcak bir yandan isyanlarımı zorluyor.

Şehit haberleri hiç dinmiyor.

İçimde yangınlar, erkek annesi olarak sadece anlamaya çalışıyorum!

Gözümün önünden film şeridi gibi geçiyor.

Erkek çocuklarımız

Bildiklerim – bilmediklerim…

Kabahatler Kanununda kabahatin büyüğü kimde acaba diyorum!

Kabahatlilerin!

Ve mikrofona cevap veremiyorum! Biliyorum ki kesilecek…

Terör mantar gibi bitiyor.

Ruhumuzu kirleterek.

Dişlerimi sıkıyorum lanetin ötesinde…

Kabahatler Kanunu ha!

Kimin kabahati bunlar körpecik bedenleri, kuzucukları toprağa gönderirken, timsah gözyaşlarına sığınan aktörleri ile…

Kim bunlar?

Kabahatin en büyüğünü işlemeye devam eden!

Öfkemin dinmediği feryatlarımı bastırmak yerine mikrofona konuşmak istiyorum.

İşte bu da kabahat olurdu!

Dostlar kabahat; Kanunda, karşılığında idari yaptırım uygulanılması öngörülen haksızlıktır. Kabahatlere uygulanacak yaptırımlar; İdari para cezası, Mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili Kanunlarda yer alan diğer tedbirler olarak kanunda yer alıyor.

Kabahatler Kanununda yer alan kabahatler ise; Emre aykırı davranış, Dilencilik, Kumar, Sarhoşluk, Gürültü, Rahatsız etme, İşgal, Tütün mamullerinin tüketilmesi, Kimliği bildirmeme, Çevreyi kirletme, Afiş asma, Silah taşımadan oluşan kabahatler dizini… Ayrıca idari para cezası olarak,  Trafik para cezası, Nüfus para cezası, Askerlik para cezası, Seçime ve Halk Oylamasına Katılmama para cezası, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca verilen cezalar, Rekabet Kurumunca  verilen cezalar uygulanıyor…

Kabahatlerin en büyüğü;

Hakkarisinde Çukurcasında, Foçasında, Silvanında, Yüksekovasında, Ağrısında, Eruhunda, Tuncelisinde, Tokatında, Diyarbakırında, Siirtinde, Vanında, Şırnağında, Şemdinlisinde, Gabar dağında ve daha saymadığım yerlerde işleniyor!

Belki en yakınımızda işlenecek!

Kabahati büyük yerlerin toprağında kalan evlatlarımızın kanına karşın, kime ne ceza uygulandı?

Kabahatin büyüğü kimde?

Gidin ona sorun bu soruyu onlara…

Tutun mikrofonunuzu-kameranızı,

• Kabahatiniz nedir? diye sorun…
• Kabahat işlemeye devam edecek misiniz?

Türkiye’nin kabahati/ ayıbı terörün elini kolunu sallaya sallaya dolaşması değil mi?

Türkiye’nin anasına – babasına evlat acısı hangi kabahatin bedeli ile ödenecek?

Kahpe pusular manşet olmaya devam edecek mi?

Bile bile ölümün aktörleri olan gencecik çocuklarımızın yıllarca döktükleri kanlarla beslendiğini sanan “hain pusuları ile arkadan vurarak, baskın yaparak çözümlerini çözümsüz hale getirenlerin!” işlediği kabahatler Mehmetçiği aşamayacaktır.

Kabahatlilerin saf tutan gölgelerine bakalım başka ne kabahatleri yansıyacak?

Kim bilir?

Kabahatin Kanunu bu mu dünya!