Biz Gerçekten Kardeş miydik?
11 Ekim, 2014Yazımı yazmaya başladığım anlarda bir Çanakkaleli bir arkadaşım geldi ve yazıyı yarım bırakıp biraz sohbet ettik ve o sohbetten sonra yazımı sohbet sırasında geçen şu ifadelerde başlatmanın doğru olacağına karar verdim.
Arkadaşım, Kobanê için geçen gün yürüyüş yaptıklarını ve yanlarından geçen, kendisinin de tanıdığı, laik, başı açık, hatta başını açmakla kalmayıp dekoltesini özgürce veya kendi deyimleriyle cesurca sergileyen iki Çanakkaleli bayanın yanlarından geçtiğini ve şu dağdan inmelere bakın gibi bir cümle kurup hakaret ettiklerini söyledi. Ve sonra devam etti; “Sırf IŞİD Kürtleri öldürüyor diye hoşlarına giden bu geneli Kemalist olan insanlar, acaba farkındalar mı ki, IŞİD bu ülkeye ayak bastığında ilk olarak onları kazığa oturtacak”!
Şimdi size soruyorum, sevgili aydın, sosyal demokrat, ülkücü, Kemalist, şovenist ya da kimliği birbirine karışmış ne olduğu veya ne yaptığı belli olmayan karmakarışık arkadaşlar…
Sizler acaba IŞİD katillerinin, canilerinin din ile ilgili sorularına yanıt verebilecek misiniz?
Kürtler hiçbir yardım almadan bir aydır Türkiye sınırındaki küçük bir kenti kahramanca savunuyor. Üstelik elinde güçlü silahları da yok. Türkiye’den istedikleri sadece kendilerine silah gelebilecek bir yol açması, ama bunu yapmak yerine kardeşim dediği insanların ölümünü zevkle seyretmek kendilerine daha kardeşçe geliyor sanırım.
Şunu unutmayın ki; Kürtler Çanakkale’de, Kafkasya’da, bugün sizin tanklarınızın izlemekle yetindiği sınır boylarında ölerek bu ülkeyi kurdular. Kurtuluş savaşında yırtılan cepheleri geriden gelip dolduran Kürtler olmasaydı belki de bugün Yunanistan ile Ermenistan komşu olurlardı. Ama siz asil ve yüce Türk milleti nedense kardeşim dediğiniz Kürtleri en zor anlarında hep yalnız bıraktınız.
Gün geldi şahlarla birleşip surların içine doldurup taradınız, gün geldi uçaklarla karanlık bir derede bombaladınız.
Ama unutmayın bu ülkenin asker gücü de, şanı da, şerefi de, kahramanlığı da Kürtlerin omuzlarındadır. Nasıl ki dünyanın hayretle izlediği şekilde Kobanê’yi koruyorlarsa, dünya var oldukça namusu, şerefi, haysiyeti için kahramanca ölen ve kaçmayı hiçbir zaman düşünmeyen bu halk kendi ismini ve topraklarını da aynı şekilde koruyacaklardır.
Size de son bir tavsiyem var: Bu gidişle IŞİD bu topraklara gelemese de, yakında sokaklarda IŞİD kılıklılar hakim olacaktır. İyisi mi sizler biraz din derslerine yoğunluk verin. Neme lazım kelime-i şahadet getiremezseniz ölürsünüz!
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- 30 Ağustos, Troialıların Son Zaferi, Hektor’un İntikamı
- Troia: Para mı, İlham mı?
- Halileli: Troia Ovası’nda Bir Köy
- 30 Ağustos, Troia ve Atatürk
- Homeros ödülü adresini buldu
- 1 Mayıs'ın Sonsuz Ezilenleri
- Bir Yılın Ardından
- Modern devletin varlık sorunu ve linç kültürü
- Acıların kaynağı olan savaşların evrimi
- Son Troia Savasi
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Yıldız Tilbe'den Hülya Avşar açıklaması: 'O sözler bana ait değil'
Hülya Avşar ile Yıldız Tilbe arasında karşılıklı hakaret edildiği iddiaları, iki ünlü ismin yaptığı açıklamalarla yalanlandı. Son günlerde sosyal medyada, Hülya Avşar’ın Yıldız Tilbe’ye, ...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Karaciğer için en tehlikeli alkol belli oldu!
OECD’nin Sağlığa Bir Bakış 2025 raporu, yüksek alkollü sert içkilerin karaciğer hasarını en hızlı şekilde tetikleyen içecekler olduğunu ortaya koydu. Rapor, özellikle alkol oranı yüzde 35’in üzerindeki berrak içkilerin siroz ve kanser riskini ciddi biçimde artırdığı konusunda uyarırken, raporda liste de paylaştı.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.