Ayağa Kalkma Zamanıdır

   'H.tir oradan hükümet' der Baydemir,

   Biz kardeşiz der elini tutarsın.

   "A. Öcalan barış ve özgürlük savaşçısıdır. Terörist olan T.C.dir" der Şivan,

   Emine hanım ağlar, Bülent bey ağlar, ağlar, ağlar...

   "Ankara Kerkük'e karışırsa biz de Diyarbakır'a karışırız. Kürdistan'da ne olup bittiği Türkiye Cumhuriyeti'ni ilgilendirmez. Eğer PKK'ya saldırmak için topraklarımıza girerseniz biz de silaha sarılırız" der Barzani,

   Sen adamın başındaki konfetileri temizlersin.

   “Arabam şerefsizlerin ülkesinde kaldı” der ve Paris’teki bir konserinde kapıya “Türkler ve köpekler giremez” tabelasını astırır sanatçı! A. Kaya,

   "O sadece saz çaldı, Türkiye’nin sesini, sevgili dostum Ahmet Kaya’yı rahmetle yad ediyorum." dersin. Ve eklersin; "Bugün Diyarbakır’daki bu buluşma, bu hasret giderme var ya, aynı gökyüzünün altına kurduğumuz muhabbet ortamı var ya, Yunus Emre’nin, Mevlana’nın, Hacı Bektaş-ı Veli’nin ruhunu muazzez etmiştir. 13 yıl önce aramızdan ayrılan Ahmet Kaya’nın ruhunu da muazzez etmiştir."

   B.bakan; "AKP'yi anlamak A. Kaya'yı anlamaktan geçer" demişti daha önce, daha ne desin?

   A. Kaya'yı rahmetle yad edersin de; son nefesinde, "Hirostofyas'a söyleyin, burası bağımsız bir Cumhuriyettir" diyen Denktaş'ın canı pahasına kurduğu, uğruna şehitler verdiğimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 30. kuruluş yıldönümü (15 Kasım 1983) için bir tebrik mesajını bile çok görürsün.

   Mustafa Kemal ATATÜRK'ün Diyarbakır'a gelişinin ve fahri hemşehrilik verilmesinin 76. yıldönümünde (16 Kasım 1937) bunları yaşadık ya. Teröristlerin ismi Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bektaş-ı Veli ile aynı cümle içinde kullanıldı ya. Ağlamak yasak artık bize.

   Şimdi ayağa kalkma zamanıdır

   Ağlamak değil.

   Kalk Yunus'um Emre'm

   Mevlana'm.

   Doğrul Bektaşı'm, Veli'm

   Kükre Mustafa'm, Ata'm

   Anadolu'm...

                                             İZMİR, 16 Kasım 2013.