Davulumun İpi, Tenceremin Sesi, Ne Olacak Memleketin Hali?
23 Temmuz, 2013Bugün bize demokrasi dersi veren Almanya, 1930’lu yıllarda “Yahudi komşunu ihbar et” zihniyetindeyken; bizler, yaklaşık 500 yıl önce 1453’de “herkes ibadetinde hürdür” zihniyetine erişmiştik. Bu zihniyet bize İstanbul’un kapılarını açmıştı. Avrupa’dan ve özellikle İspanya’dan kovulan Yahudilere kucak açışımız, onları topraklarımıza kabul eden hoşgörüye ulaşmamız tam 521 sene (1492) önceydi. O yüzden padişahlarımız Cihan Padişahı unvanı kullanıyorlardı.
Şimdilerde ise “Komşunu ihbar et, her şeyi devletten (AKP’den) bekleme” diyen bir Başbakanımız var. Ne gelişme ama değil mi?
1453 yılında muzaffer padişah I. Tayyip’in ve AKP zihniyetinin İstanbul’a girdiğini düşünebiliyor musunuz? Ne mi olurdu? Tam olarak ne olurdu bilemeyiz tabii ki fakat Ayasofya, Yerebatan Sarnıcı, Dikilitaş, tarihi surlar, Belgrad Ormanları günümüze kadar kesinlikle gelemezdi. Her yer Başbakanın deyimiyle ucube çarşı, konak, saray olurdu. Zaten üç beş eski taş veya çanak çömlek korunmaya değer mi?
10 yıl sonra birdenbire aklına faiz lobisi düşüvermiş Başbakanın. Sanki faiz yasal bir olay değil bu memlekette. Bazı bankaların hesabımdan başta ‘hesap işletim ücreti’ adı altında kestikleri paraları tüketici mahkemeleri kanalıyla tam beş kere geri almış bir kişiyim. İstediğinde 24 saatte kanun çıkaran bu iktidar, bu soygunu on senedir önleyemez mi? Önlemez, çünkü faiz lobisiyle iç içe koyun koyunadır. Halka karşı eser gürler fakat yasa çıkarmaz.
Alkollü içkinin perakende satışını 22.00’den sonra yasaklar. Niye saat 22.00? Çünkü büyük sermaye gruplarının AVM’leri 22.00’de kapanmaktadır da ondan. Aynen İsrail ile ilişkilerde olduğu gibi koyun koyunadır fakat halk onu İsrail’e kafa tutan kahraman görür. İsrail uçakları üslerimizi ve hava sahamızı kullanarak Müslümanları bombalar. Eser gürler ama Gazze’ye bile gidemez. Olsun canım, ‘van minit (one minute)’ dedi ya.
‘Kredi kartı almayın, kullanmayın’ diyesi gelmiş, ne zaman? 10 sene sonra. Sanki merdiven altından beyaz toz, mavi hap almayın diyor muhterem. Adama sormazlar mı? Madem kötü bir şey bu meret, 10 yıldır neredeydin? Niye bizi ikaz etmedin? Bu sistemde halkımızı soyan, kazıklayan bir lobi varsa ve on senedir göz yumuyorsan, sen de suçlu değil misin? Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytansa, gerekli yasaları çıkarmayan nedir?
Yeniden yazımın başına dönmek istiyorum, “tencere tava çalan komşunuzu ihbar edin” diyorsun, ihbara gerek yok. Evlerinde zor tuttuğun %50’lik palalı gençler sokağa çıksın, tencere tava çalınan evleri tespit edip kapılarına birer kırmızı çarpı koysunlar. Daha sonra sivil-resmi kahraman polisin, polis süsü verilmiş AKP gençlik kolların veya Suriyeli yeni vatandaşların, artık o sokağa kim denk geldiyse evlere girer gereğini yaparlar.
Bu arada gürültü kirliliği, kamu düzenini bozma ve bir örgüte üye olma demişken bizim mahallenin davulcusunu savcılarımıza ihbar ediyorum. Kendileri gürültü kirliliği yapıp, kamu düzenini bozmaktadırlar, örgütü de siz bulursunuz artık. Oruç tutan ve saat 03.00 gibi sahura kalkan bir kişi olarak beni ve ailemi her gece 02.15-02.30 arası ritim duygusundan yoksun bir gürültüyle uyandırmaya ne hakkı var? İslamiyet’le hiçbir ilgisi olmayan bu uygulamaya, Oruç tutan biri olarak ben dayanamazken bir de tutmayanları düşünemiyorum bile. Herhalde her gece yarısı oruç tutanlara hürmetlerini sunuyorlardır. Bunun yaşlısı var, bebeği var, sabah erkenden sınava girecek olanı, işe gidecek olanı veya inanmayanı var kardeşim.
Toplum müteahhitliğine soyunan, bugünlerde gürültü kirliliğine karşı çok hassas olan Sayın Başbakan bu konuda ne der acaba? Ezanın hoparlörden çok yüksek sesle okunmasının dinci çevrelerde bile zaman zaman tartışıldığı günümüzde, bu davulcu işini gelecek Ramazan’a kadar çözebiliriz diye düşünüyorum.
Seneye Ramazan’da ülkemde, insanları zamanlı zamansız uyandıran ritim duygusundan yoksun davulcu da; halkını din, mezhep, ırk, siyasi görüş açısından bölen zurnacı da olmaz inşallah. ÂMİN.
Tenceremin sesi güçlü,
Davulumun ipi kaytan,
Ankara’dakiler anladı
İktidarın koltuğu kaygan.
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- 122 yıl sonra
- Can kaybı?
- Karabağlar İçin Güçlü Aday; Helil KINAY
- İzmir Büyükşehir Belediyesinin az bilinen hizmeti: Şehit Yakınları ve Gaziler Şube Müdürlüğü faaliyetleri
- Cumhuriyet son duraktır…
- Yepisyeni Hükümet, yersen…
- Tarihi İkinci Tur Seçiminin Kaybedenleri-II
- Tarihi İkinci Tur Seçiminin Kazananları, Kaybedenleri…
- Tarihi Seçim’in Kazananları, Kaybedenleri, İkinci Tur ve Ötesi…
- Ördek
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Popüler tedaviyi yaptıran fenomen hayatını kaybetti
34 yaşındaki sosyal medya fenomeni Katie May, boyun ağrıları nedeniyle başvurduğu son dönemlerin popüler yöntemi kayropraktik tedavi sırasında yapılan hatalı bir müdahale sonucu yaşamını ...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Yemekle mutlu oluyorsanız dikkat!
Yeme bağımlılığının fiziksel ve psikolojik etkileri hakkında bilinçli olunması gerektiğine işaret eden Diyetisyen Şevval Işıklı, “Yeme bağımlılığı, tıpkı diğer bağımlılık türlerinde olduğu gibi kişinin hem fiziksel sağlığı üzerinde ciddi etkiler oluşturabilir hem de bireyin yaşam kalitesini düşürebilir. Profesyonel yardım gerektirebilir” dedi.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.