Kim Daha Kalabalıktı Tartışmalarına Son Veriyorum!

   Ülkemde 31 Mayıs tarihinden beri gösteriler sürüyor. Gördüğümüz kadarıyla yurdun her tarafında on binler, yüz binler ve bazen de tek kişi direniyor. Çevre bilinci ile başlayan direniş, “Hükümet İstifa” şekline dönüşmüş durumda.

   Bir ara göstericiler için, ‘bunlar zaten pis, boy abdesti nedir bilmezler’ mealinden sözler edildi. Fakat bu tez; AKP’nin İstanbul mitinginden sonra Kazlıçeşme meydanın halinin fotoğrafları ile çok çabuk çürütüldü. Kendince daha Müslüman olan topluluğun meydanı terk ettiğindeki görüntü, Taksim Gezi Parkı’ndaki çevre bilinci dersi veren görüntüler karşısında kıyas bile kabul etmezdi.

   Camiyi, kirlettiler, içki içtiler hatta grup seks yaptılar iddialarına yanıt vermeyi gerek bile görmüyorum.

   Bu arada AKP ise, “Biz %50’yiz, biz daha kalabalığız” diyerek, devletin tüm olanaklarını kullanarak üç ilde  (Ankara, İstanbul ve Kayseri) miting yaparak kendince gövde gösterisi yaptı.

   Meydanlarda toplanan protestoculara karşı düzenlenen ve gövde gösterisi olarak planlanan mitinglerde Başbakan, “Bunları da görün, asıl kalabalık burada, işte halk” anlamında sözler söyledi. Mitingler neredeyse tüm kanallar tarafından naklen verildi ve ne kadar çok kalabalık olduğu yorumları yapıldı.

   “Biz daha kalabalıktık, yok ya fotoşop vardı” gibi tartışmalar yapıldı, yapılıyor.

   Şimdi kimin daha kalabalık olduğu tartışma konusunu kökünden çözecek önerimi açıklıyorum:

   AKP, çok büyük bir meydanda (o kadar büyük bir meydan bulunamazsa Konya ovası bile olabilir) devletin tüm olanaklarını (otobüs, hızlı tren, uçak vb.) ve yardımcı malzemelerini (para, kumanya, izin, terfi, makarna vb.) kullanarak insanları toplayıp büyük, en büyük mitingi yapsın.

   Miting başladıktan sonra Polis 15 dakika, evet sadece 15 dakika süre ile toplanan kalabalığa Biber Gazı ve Tazyikli Su ile saldırsın. Bakalım alanda kaç kişi kalacak? İşte gerçek miting bu olacaktır.

   Ancak ondan sonra kim daha kalabalıktı, tartışmaları yapabiliriz. Gerisi boş.