Moody`s, Büyükşehir`in Notunu Güncelledi

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları arasında etkin bir konumda bulunan Moody’s Investors Service, mali tablolarını incelediği İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kredi notunu güncelledi. Moody’s, İzmir’in ulu­sal uzun va­de­li kre­di notunu “A3.tr”, uzun va­de­li dö­viz ve ye­rel pa­ra cin­sin­den kre­di no­tu­nu ise “Ba2” olarak be­lir­le­di. Böylece İzmir Büyükşehir Belediyesi, aldığı kredi notuyla güçlü ve istikrarlı mali yapısını sürdürdüğünü bir kez daha kanıtlamış oldu.

İzmir’in mali yönetim anlayışı ‘tedbirli’
Moody’s Investor Service tarafından yapılan açık­la­ma­da, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kredi açısından güçlü yönleri olarak güçlü faaliyet performansı, tedbirli mali yönetim anlayışı ve kentin çeşitlilik açısından zengin ve büyük bir yerel ekonomiye sahip olması gösterildi. Raporda, İzmir bütçesinin geçtiğimiz beş yıl içerisinde belirgin şekilde genişlediği de vurgulandı. Moody’s, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin aldığı notun kentin hareketli finansal konumunun yanı sıra, Belediye’nin güçlü faaliyet performansını da yansıttığı ifade etti. Dünyaca tanınan derecelendirme kuruluşu, İzmir Büyükşehir Belediyesi yönetiminin tedbirli tutumuna bağlı olarak yatırım faaliyetlerinde öngörülen hızlanmanın önümüzdeki günlerde de yine dikkatli bir şekilde süreceği, iyi durumdaki yatırımların da korunacağı yönünde öngörüde bulundu.
Raporda ayrıca, İzmir’in ulusal alandaki emsalleri ile karşılaştırıldığında daha yüksek brüt faaliyet bakiyeleri ile olumlu finansman sonuçlarının yanı sıra, daha düşük borç ve borç çevirme oranlarına da sahip olduğu belirtildi.

Değerlendirme raporunda, artan bütçe hacimleri ve Belediye’nin yeni borçlanmalara karşı tedbirli ve dengeli tutumu göz önünde bulundurularak, tahmini borçlanma seyrinin “yönetilebilir” düzeyde olduğu da vurgulandı.

Personel ve faiz giderleri gibi sabit harcama kalemleri, 2006-2010 yılları arasında tutarlı bir şekilde faaliyet harcamalarının % 20’sinin altında kaldı. Bu durum, tedbirli bir bütçe yönetimine ve aynı zamanda Belediye’ye bağlı kuruluşların temel kamu hizmetlerini sağlamadaki rolüne işaret ediyor. Bir yandan da Belediye bütçesine ilişkin doğrudan maliyetleri sınırlandırıyor.