- AYM, Tayfun Kahraman'ın 'tedbiren tahliye' talebini reddetti!
- Şehzadeler'de Olağanüstü Seçim Takvimi Netleşti
- TBMM Genel Kurulu'nda ortam gerildi! CHP'li Başarır'dan, AKP'li Şebnem Bursalı'ya 17 Aralık'ta 'ayakkabı kutusu' göndermesi
- Saray'da sürpriz görüşme: Erdoğan, YSK Başkanı Ahmet Yener'i kabul etti
- Halka arzın gözde hissesi son 10 günde 'tepetaklak' oldu!
Merkez Bankası Enflasyon Raporunda Hedefi Arttırdı
Merkez Bankası, enflasyon tahmininin; TÜİK’in büyüme rakamlarında güncellemeleri ile iç talebin öngörülenden bir miktar daha güçlü seyretmesinin 0.4 puan, petrol fiyatlarındaki artışın 0.15 puan, gıda fiyatlarındaki yükselişin 0.55 puan, vergi artışların ise 0.4 puan etkilediğini açıkladı.
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, 2010 yılının ikinci enflasyon raporunu düzenlediği basın toplantısı ile açıkladı. Yılmaz, 2010 yılının ilk çeyreğinde küresel ekonomideki toparlanma sürecinin ve finansal piyasalarda süregelen normalleşme eğiliminin devam ettiğini belirterek, "Bununla birlikte, kamu borçlarının kaygı verici düzeylere ulaşması, kredi piyasalarındaki sorunların kısmen sürmesi ve işsizlik oranlarının yüksek seviyelerini koruması, gelişmiş ülke ekonomilerine ilişkin sorunların kalıcı olarak giderilmesinin uzun zaman alabileceğine işaret etmektedir. Dış finansmana dair kısıtların henüz tam olarak ortadan kalkmamış olması da, birçok gelişmekte olan ülke için iktisadi faaliyetteki toparlanmayı geciktirebilecek bir etken olmayı sürdürmektedir2 diye konuştu.
ET FİYATLARINDAKİ ARTIŞ MART’TA ENFLASYONU 1.67 PUAN YÜKSELTTİ
Ocak ayında yürürlüğe giren ve akaryakıt ürünleri ile alkollü içecekler ve tütün ürünlerini kapsayan vergi düzenlemelerinin oluşturduğu yüksek oranlı fiyat artışları ve işlenmemiş gıda fiyatlarındaki artışların etkilerinin enflasyondaki yükselişin göreli olarak daha belirgin olmasına yol açtığını kaydeden Yılmaz, işlenmemiş gıda fiyatlarının, 2009 yılının son çeyreğinde olduğu gibi 2010 yılının ilk çeyreğinde de endeks tarihinin en yüksek dönemsel artışını sergilediğini söyledi. Bu artışta özellikle et fiyatlarındaki gelişmelerin ön plana çıktığını vurgulayan Yılmaz, yapısal nedenler sonucunda yurt içi arzdaki azalmanın etkisi ile canlı hayvan fiyatlarında son dönemde belirgin bir artış gözlendiğini ve bu artışın hem işlenmiş hem de işlenmemiş gıda fiyatları üzerindeki etkilerinin çarpıcı hale geldiğini kaydetti. Yılmaz, "Böylece, Mart ayı itibarıyla et ve et ürünlerinin yıllık enflasyona katkısı 1.67 puana ulaşmıştır. Son bir yıl içinde Türkiye’de et fiyatları yüzde 35 oranında artış gösterdi" dedi.
GIDA GRUBUNUN ENFLASYONU ÖNGÖRÜLENİN ÜZERİNDE ÇIKTI
Et fiyatlarındaki artışların yanı sıra yılın ilk çeyreğinde sebze fiyatlarının da tarihsel olarak oldukça yüksek bir oranda artış göstererek, gıda fiyatlarındaki yükseliş eğiliminin belirginleşmesine yol açtığına dikkat çeken Başkan Yılmaz, ilk üç aylık dönemde gıda grubunun yıllık enflasyonu Ocak Enflasyon Raporu’nda çizilen öngörülerin üzerinde gerçekleştiğini söyledi.
VERGİ VE GIDA FİYATLARINDAKİ ARTIŞLARIN ENFLASYONA KATKISI 6.7 PUAN
Yılmaz, diğer taraftan da enerji fiyatlarının özellikle Ocak ayında yapılan vergi düzenlemeleri ve bir önceki yılın aynı döneminde gerileyen fiyatların oluşturduğu düşük bazın da etkisiyle 2010 yılının ilk çeyreğinde belirgin olarak yükseldiğine işaret ederek, enerji grubunun yıllık enflasyonunun, baz etkisi nedeniyle 2010 yılının ikinci çeyreğinde de yükselmeye devam edeceğinin tahmin edildiğini ifade etti. Yılmaz, gerek vergi ayarlamalarının gerekse enerji ve gıda fiyatlarındaki artışların etkisiyle 2010 yılının ilk çeyreği sonu itibarıyla gıda, enerji ve tütün kalemlerinin yıllık enflasyona yaptığı katkının 6.7 puana ulaştığının altını çizdi.
"BEKLENTİLER İLE HEDEFLER ARASINDAKİ FARK AÇILDI"
Yılın ilk çeyreğinde, gerek hizmet enflasyonundaki artışın gerekse geçen yıl dayanıklı mallarda uygulanan vergi indirimlerinin ve stok eritme sürecinin oluşturduğu düşük baz etkisi ile temel enflasyon göstergelerinin de yükseldiğini belirten Yılmaz, 2009 yılının son çeyreğinde artmaya başlayan orta vadeli enflasyon beklentilerinin, 2010 yılının ilk çeyreğinde de bu seyrini sürdürdüğünü söyledi. Yılmaz, "Beklentiler her vadede yükselirken, beklentiler ile hedefler arasındaki fark açıldı. Bununla birlikte, orta vadeli beklentilerdeki artışın göreli olarak daha sınırlı kaldığı görüldü" dedi.
İLK ÇEYREKTE ÇİFT HANELİ BÜYÜME OLASILIĞI YÜKSEK
Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti:
"2010 yılının ilk çeyreğine ilişkin veriler iç talepteki toparlanmanın giderek istikrar kazandığına ve genele yayıldığına işaret etmektedir. Politika faizlerindeki indirimler ile kamu harcamalarındaki artışın iç talep üzerindeki etkileri giderek belirginleşmekte, iç talebe duyarlı sektörlerde görece daha güçlü bir faaliyet gözlenmektedir. Dış talepte ise henüz kayda değer bir ivmelenme gözlenmemektedir. Küresel büyüme görünümündeki zayıf seyir dış talep bağlantısı güçlü sektörlerde iktisadi faaliyetteki toparlanmayı sınırlamaya devam etmektedir. Stok birikiminin sınırlı düzeyde olması ekonomideki toplam talep belirsizliğinin önemini koruduğuna işaret ediyor. Bu görünüm altında yurt içi talepteki kademeli toparlanma eğiliminin yılın ilk çeyreğinde süreceğini öngörmekteyiz. Bununla birlikte, geçen yılın aynı dönemindeki düşük baz etkisi nedeniyle 2010 yılının ilk çeyreğinde yıllık büyüme oranının çift haneli gerçekleşme olasılığının yüksek olduğunu da vurgulamak istiyorum."
İSTİHDAMDA HIZLI BİR TOPARLANMA BEKLENMİYOR
Mevsimsellikten arındırılmış issizlik oranlarının gerilemekle beraber, halen yüksek düzeyde seyrettiğini belirten Yılmaz, mevcut atıl kapasitenin yatırım ve istihdam imkanlarını sınırlamaya devam edeceği öngörüsü altında, 2009 yılının ikinci yarısında istihdam verilerinde gözlenen iyileşmenin hızlı bir toparlanmaya dönüşmesinin beklemediğini söyledi. İşsizlik oranlarının uzunca bir müddet yüksek düzeyini koruyacağının tahmin edildiğini ifade eden Yılmaz, bu çerçevede, birim iş gücü maliyetinin enflasyon baskılarını sınırlamaya devam edeceğinin öngörüldüğünü vurguladı.
Son dönemde açıklanan verilerin ekonomideki toparlanma sürecinin istikrar kazandığını gösterdiğini anlatan Yılmaz, küresel büyümedeki zayıf seyrin dış talebe yönelik sektörlerde iktisadi faaliyet ve istihdamı bir süre daha sınırlayacağını, buna karşılık yurt içi talebin toparlanma eğiliminin önümüzdeki dönemde de sürdüreceğinin öngörüldüğüne dikkat çekti. Yılmaz, toplam talep koşullarının bir müddet daha enflasyon üzerinde baskı oluşturmayacağını dile getirdi.
KREDİ HACMİ ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE GENİŞLEMEYE DEVAM EDECEK
Bankacılık sisteminin sağlam yapısının kredilerde toparlanmanın hızlı bir şekilde gerçekleşmesi için elverişli bir ortam sunduğunu anlatan Yılmaz, "Yakın dönemde kredi piyasasındaki gelişmelerin yurt içi iktisadi faaliyete verdiği desteğin giderek arttığı görülüyor. Tüketici kredilerindeki canlanma eğilimi devam ederken, özellikle ticari kredilerin ivmelenmeye başladığı gözlendi. Bu dönemde, küçük ve orta boy işletmelere verilen kredilerin de uzunca bir aradan sonra ilk kez artış göstermesi, parasal koşullardaki genişlemenin iktisadi faaliyeti destekleyici etkisini teyid ediyor. Yurt dışı kaynaklara erişimin kademeli fakat istikrarlı bir şekilde iyileşmeye devam ettiği ve kamu maliyesindeki duruşun yurt içi fonlar üzerinde baskı oluşturmadığı varsayımları altında, kredi hacminin önümüzdeki dönemlerde de genişlemeyi sürdüreceğini tahmin ediyoruz" diye konuştu.
PETROL FİYATLARI YUKARI DOĞRU GÜNCELLENDİ
Yılmaz, GSYH verilerinde TÜİK tarafından geçmişe yönelik yapılan güncellemelerin ve iç talebin öngörülenden bir miktar daha güçlü çıkmasının tahminlerin yukarı doğru güncellenmesine neden olduğunu belirterek, bu değişikliğin 2010 yılsonu enflasyon tahminlerini 0.4 puan artırdığına dikkat çekti. Petrol fiyatı varsayımının 2010 yılı için 80 dolardan 85 dolara, 2011 yılı ve sonrası için ise 85 dolardan 90 dolara güncellendiğini kaydeden Yılmaz, orta vadeli tahminler üretilirken, dünya ekonomisindeki toparlanma sürecine paralel olarak ithal girdi maliyetlerinin de petrol fiyatlarında olduğu gibi kademeli artışlar göstereceğinin varsayıldığını, bu güncellemelerin 2010 yılsonu enflasyon tahminleri üzerindeki etkisinin ise yaklaşık 0.15 puan olduğunu söyledi.
GIDA FİYATLARINDAKİ ARTIŞIN ETKİSİ
İşlenmemiş gıda fiyatlarını ve süregelen arz yönlü yapısal sorunları göz önüne alarak, gıda fiyatlarının yıllık artış oranına ilişkin varsayımının 2010 yılı için yüzde 9 düzeyine çıkarıldığını kaydeden Başkan Yılmaz, söz konusu değişikliğin 2010 yılsonu enflasyon tahminleri üzerindeki etkisi 0.55 puan olduğunu söyledi. Gıda fiyatlarının yıllık artış oranına ilişkin varsayımın 2011 yılsonu için yüzde 6.5’ten yüzde 7’ye, sonraki yıllar için ise yüzde 6’dan yüzde 7’ye çıkarıldığını ifade eden Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tüketici fiyat endeksinin ağırlık yapısındaki değişimin de etkisiyle söz konusu vergi artışlarının enflasyon üzerindeki toplam katkısı 1.9 puan olarak gerçekleşti, bu da 2010 yılı boyunca enflasyon tahminlerimizi yaklaşık 0.4 puan yükseltti. 2010 yılında kamu harcamalarının iktisadi faaliyeti destekleyici etkisinin bir önceki yıla kıyasla azalmakla birlikte devam edeceği, 2011 yılından itibaren ise Orta Vadeli Program’da sunulan mali kural dahilinde kademeli bir sıkılaşmaya gidileceği öngörüldü. Tahmin ufku boyunca vergi ayarlamalarının enflasyon hedefleri ve otomatik fiyatlama mekanizmaları ile uyumlu olacağı bir görünüm çizdik. Bu doğrultuda, borcun milli gelire oranındaki yükselişin 2011 yılından itibaren kademeli olarak tersine döndüğü, dolayısıyla tahmin ufku boyunca risk priminde önemli bir değişim olmadığı bir görünümü esas aldık."
YILIN SON ÇEYREĞİNDE FAİZ ARTIRIMI SİNYALİ
Kısa vadede likidite tedbirlerinin aşamalı olarak normalleştirildiği, politika faizlerinin ise bir süre daha
mevcut düzeylerde tutularak yılın son çeyreğinden itibaren ölçülü artışlar gösterdikten sonra üç yıllık tahmin ufku boyunca tek haneli düzeylerde kaldığı varsayımı altında enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla 2010 yılı sonunda orta noktası yüzde 8.4 olmak üzere yüzde 7.2 ile 9.6 aralığında olacağının tahmin edildiğini açıkladı. Yılmaz, "2011 yılı sonunda ise orta noktası yüzde 5.4 olmak üzere yüzde 3.6 ile 7,2 aralığında gerçekleşeceğini tahmin etmekteyiz. Buna ilaveten, enflasyonun 2012 yılı sonunda yüzde 5 düzeyine düşeceğini öngörmekteyiz" dedi.
ENFLASYONUN ÜÇÜNCÜ ÇEYREKTE YÜZDE 10 CİVARINDA DALGALANMASINI BEKLİYORUZ
2009 yılı Mart ayı ortasında yürürlüğe koyulan, daha sonra Haziran ayında kısmen ve Ekim ayında tamamen geri alınan geçici vergi indirimlerinin, 2010 yılında yıllık enflasyona Nisan ayında yukarı yönlü, Haziran, Temmuz ve Ekim aylarında ise aşağı yönlü bir etki yapacağını vurgulayan bu çerçevede, enflasyonun ikinci çeyrekte bir miktar artış gösterdikten sonra üçüncü çeyrekte yüzde 10 civarında dalgalanacağını öngördüklerini bildirdi. Yılmaz, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkileriyle enflasyonun kademeli olarak gerileyerek yüzde 5 olan orta vadeli hedef düzeylerinde istikrar kazanmasının beklendiğini ifade etti.
RİSKLER
Önümüzdeki dönemlerde küresel büyümenin duraklaması ve bu durumun yurt içi iktisadi faaliyetteki toparlanmayı geciktirmesi durumunda, politika faizlerinin baz senaryoda öngörülene kıyasla daha uzun süre sabit tutulabileceğini ifade eden Yılmaz, şöyle dedi:
"Uyguladığımız güçlü parasal tedbirlerin gecikmeli etkilerine ilişkin belirsizliklerin sürmesi, yurt içi ve küresel iktisadi faaliyet üzerinde yukarı yönlü riskleri de gündeme getirmektedir. Yurt içi talebin göreli olarak daha istikrarlı bir toparlanma eğilimine girdiği göz önüne alındığında, önümüzdeki dönemde dış talebin öngörülerin ötesinde bir toparlanma göstermesi halinde ekonomideki atıl kapasite hızla kapanma eğilimine girebilecek, bu da maliyet yönlü baskılarla birlikte enflasyonun orta vadeli hedeflere ulaşmasını geciktirebilecek."
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Halka arzın gözde hissesi son 10 günde 'tepetaklak' oldu!
Geçtiğimiz yıl Aralık ayında 22 TL fiyattan halka arz edilen ve bir yılı doldurmadan 500 TL seviyelerine kadar yükselen Sümer Varlık Yönetim AŞ hissesi, son 10 günde yaşadığı yaklaşık yüz...
Asgari Ücret Görüşmelerinde Kriz! TÜRK-İŞ Resti Çekti!
Asgari ücret görüşmelerinde kritik ikinci toplantı öncesi TÜRK-İŞ’ten sert bir açıklama geldi. Konfederasyon, sürece dahil edilmediklerini ve kendileriyle herhangi bir görüşme yapılmadığı...
GIPTA hissesinde Tera etkisi sürüyor: Üste üste tavan!
Tera Yatırım Holding’in Gıpta Ofis’te pay devrine yönelik görüşmelere başladığının KAP’a bildirilmesinin ardından GIPTA hissesi, iki işlem gününde üst üste tavan fiyatla işlem gördü.
Özel sektörün yurt dışı kredi borcu yükseldi
Ekim sonu itibarıyla özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, 3,4 milyar dolar artarak 210,8 milyar dolara yükseldi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Ekim ayına i...
Mandalina ihracatı tarih yazıyor
Mandalina ihracatında 11 aylık dönemde yüzde 61’lik ihracat artış hızı yakaladıklarını belirten Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları...
İngiltere’de enflasyon 8 ayın en düşüğünde
İngiltere’de enflasyon kasım ayında beklentilerin altında kalarak sekiz ayın en düşük seviyesine geriledi. İngiltere Ulusal İstatistik Ofisi’nin (ONS) açıkladığı verilere göre, ekim ayınd...
İşlem hacmindeki artışla dikkat çeken hisseler
Borsa İstanbul’da 16 Aralık kapanışı itibarıyla, bir önceki işlem gününe göre işlem hacmi en fazla artan ve günü pozitif getiriyle tamamlayan BIST 100 hisseleri dikkat çekti. Borsa İstanb...
Bakan Işıkhan'dan asgari ücret açıklaması
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, asgari ücret sürecine ilişkin yeni değerlendirmelerde bulundu. Milyonlarca çalışanın merakla beklediği 2026 yılı asgari ücretini belirleye...
Devlet 3,2 milyar liralık borcu silecek
Kamuoyunda 11. Yargı Paketi olarak bilinen kanun teklifinin yasalaşmasıyla, 1 Ocak 2016'dan önceye ait ödenmeyen 3,2 milyar liralık genel sağlık sigortası primi borcu silinecek. İlerleyen...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Tarkan'dan dikkat çeken çağrı: 'Tamamen yasaklansın!'
Megastar Tarkan, sosyal medya hesabından bulunduğu paylaşımla hayvanların yaşam hakkının korunması gerektiğini vurgulayarak, avcılığın yasaklanması çağrısında bulundu. Hep söyledim, söyle...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
En uzun boylular bu şehirde yaşıyormuş
Erkeklerde ortalama 1.74, kadınlarda 1.60 metre. Bunun sebebi ise genetik, beslenme ve coğrafya... İşte en uzun ve en kısa boyluların yaşadığı şehirler... Türkiye’de yapılan yeni bir araştırmayla şehirlerin boy ortalamaları ölçüldü. Detaylı incelemede Türkiye’de erkeklerin ortalama boyu 1.74, kadınların ortalama boyu ise 1.60 metre olarak belirlendi.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.