Mercedes'ten Müjde

Mercedes-Benz Türk Direktörler Kurulu Başkanı Wolf-Dieter Kurz, Aksaray'daki Kamyon Fabrikası'nda ürün yelpazelerini artırdıklarını belirterek, “Mercedes-Benz kamyonlarının amiral gemisi Actros da artık burada üretilecek” dedi.

Mercedes-Benz Türk'ün Aksaray Kamyon Fabrikası'nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Kurz, bu fabrikanın 1986 yılında üretime başladığını anımsatarak, Aksaray kamyon Fabrikası'nın dünyanın en modern fabrikalarından biri olduğunu kaydetti. Kurz, Aksaray'daki Kamyon fabrikası'nın kurulduğu tarihten bu yana 120 binden fazla kamyon ürettiğini ve 22 bin adet taşıtı ihraç ettiğini kaydetti.

2009 yılında 6 ton ve üzeri kamyon pazarında yüzde 33,5'lik, 9 ton ve üzeri kamyon pazarında da yüzde 41,1'lik pazar payına ulaştıklarını dile getiren Kurz, Atego ve Axor modelleri ile piyasanın tartışmasız lideri olduklarını ifade etti. Kurz, Atego ve Axor modellerinin yanı sıra Mercedes-Benz kamyonlarının premium kategorisi olan Actros'un da ürün gamına eklenmesiyle Aksaray Fabrikası'nın, dünya çapındaki Mercedes-Benz kamyon üretim ağında öneminin daha da arttığını dile getirdi.

ÜRETİM BU YIL SONUNDA BAŞLAYACAK

Gerekli hazırlıkların tamamlanmasından sonra 2010 yılının sonunda başlayacak olan Actros üretimi ile birlikte Mercedes-Benz Türk'ün motor gücü 160 HP ile 600 HP arasında değişen geniş bir ürün yelpazesini Aksaray üretiminden sunacağını ifade eden Kurz, bu adımın, Mercedes-Benz'in Avrupa'daki iki önemli kamyon üretim tesisi olan Wörth ve Aksaray Fabrikaları için kapasite kullanımında da büyük oranda esneklik sağlayacağını ve kapasite kullanımını iyileştireceğini anlattı.

Kurz, böylelikle şirketin, yurtiçi pazarında müşterinin beklentilerine ve özel isteklerine de daha hızlı yanıt verebileceğini vurguladı.

Kurz “Aksaray'daki fabrikamızda ürün yelpazemizi artırıyoruz, Mercedes-Benz kamyonlarının amiral gemisi Actros da artık burada üretilecek. Mercedes-Benz Türk, ürettiği modellere amiral gemisi Actros'u da ilave ederek ürün gamını mükemmel hale getiriyor. Bu karar, Daimler'in Mercedes-Benz Türk'e ve Türkiye'ye olan tam güvenini ve Türkiye pazarına verdiği stratejik önemi bir kez daha vurguluyor. Actros'un Aksaray'da üretilmesi, pazardaki konumumuzu güçlendirirken aynı zamanda Türkiye otomotiv sektörüne ve Aksaray ilinin gelişimine de önemli katkılarda bulunacak” diye konuştu.

Actros'un Türkiye'de üretilmesiyle birlikte iç pazar ile doğu ülkelerinin pazarları olacağını anlatan Kurz, Actros'un Batı Avrupa'ya ithalinin lojistik açıdan uygun olmadığını, Türkiye'nin ihraç pazarının Batı Avrupa olmayacağını söyledi. Kurz, bu yıl Aksaray'daki fabrikaya yönelik yatırımın yaklaşık 12 milyon avro civarında olduğunu vurgulayarak, bu yatırımın içinde Actros modeli için yapılacak yatırımların da olduğunu ifade etti.

"TÜRKİYE'NİN ÖNEMİNİ VE BÜYÜME POTANSİYELİNİ ÇOK ERKEN ANLADIK”

Mercedes-Benz Kamyon Grubu Avrupa Üretim Ağı Direktörü Yarış Pürsün ise Actros modelinin Aksaray'da üretilmesinin fabrika tarihinde bir dönüm noktası olacağını dile getirerek, son 10 yılda Aksaray fabrikasının gelişimini yakından izlediğini ve katkıda bulunduğunu, burada bir başarı öyküsünün olduğunu anlattı.

Pürsün, Actros modelinin dünyanın “en iyi”, “en çok” satan kamyonu olduğunu ve 2009 yılının kamyonu seçildiğini ifade ederek, bu modeli Aksaray'a getirerek, Türk müşterisine en iyi kamyonu buradan sunma imkanına kavuştuklarını belirtti. Yarış Pürsün, şunları söyledi:

“Biz Türkiye'yi, Türkiye'nin önemini ve büyüme potansiyelini çok erken anladık. Hiçbir zaman iniş çıkışlara bakmadık. Kötü günlerde pazardan çıkıp, iyi günlerde yine ortaya çıkmadık. Biz yatırımımıza her zaman devam ettik ve krizin etkileri azalmak üzere ama yine de bir kriz içindeyiz. Biz buraya gelip yeni bir yatırımı açıklıyoruz. Bu Türkiye'ye bir mesajdır. Yani Türkiye'ye güvenimiz çok büyüktür. Böylece yaptığımız yatırım yelpazelerine bir tanesini daha ekliyoruz.

Mercedes Benz her zaman kalitesi üstün bir üründür. Son senelerde Aksaray bu kaliteyi her zaman tutturabildi ve bizim dünya çapındaki üretim ağında çok güçlü bir konuma geldi. Bu kalite unsuru olmasaydı Actros'u hiç bir zaman Aksaray'a getiremezdik. Aksaray kendisini kanıtladı. Bu aracın stratejik önemi Aksaray için çok önemledir. Çünkü Actros'la ihracat potansiyelimiz çok artacaktır. Dünyada en çok satılan kamyon bu kamyondur. bunu getirmekle birlikte ihracat potansiyelimiz çok artıyor ve bu bizim ihracat stratejimiz için de çok önemli bir noktadır.”

“BRIC'İN T'Sİ EKSİK”

Pürsün, rekabet gücünün çok önemli olduğuna değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bütün dünya BRIC ülkelerini (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin) konuşuyor. Bunun T'si eksiktir. Biz bunu anladık. Bütün yatırımlarımızla Türkiye'nin önemini anladık. Hiç kimse Türkiye'nin önemini bizim gibi anlamamıştır bu sektörde... Türkiye'nin büyüme potansiyelini gördüğümüz için bu adımı attık. Biz çok eminiz bundan. BRIC'in T'si eksiktir ve Türkiye'nin bu konuda çok daha atak olması gerekiyor.
Bütün büyük şirketler dünya çapında BRIC'i konuşup, yatırım rekabeti içinde, yatırımlarını bu ülkelere götürüyor ve Türkiye büyük başka şirketlerde geri planda kalıyor. Onun için Türkiye'nin, bu konuda daha aktif rol oynaması gerekiyor. Biz Mercedes-Benz Türk olarak bu noktayı anladık. Bu yatırımla Türkiye'nin rekabet gücüne kesinlikle büyük bir katkımız olacaktır ve bundan gurur duyuyoruz. Bugün bu açıklamayı büyük gurur ve mutlulukla yapıyorum ve bundan da emin olun bunun devamı var ve gelecektir.”

DÜŞÜK YAKIT TÜKETİMİYLE GUINNESS'TA

Mercedes-Benz Türk Kamyon Üretiminden Sorumlu Teknik Direktör Gerald Jank da, Actros modelinin Avrupa'da pazara sunulmasından itibaren bir numara olduğuna değindi.

Jank, 2008 yılında yüklü bir 1844 LS modeli ile gerçekleştirilen 10 bin kilometrelik testte 100 kilometrede sadece 19,44 litre harcayarak düşük yakıt tüketimini kanıtlayan Actros'un, “dünyanın en az yakıt tüketen 40 tonluk kamyonu” unvanı ile Guinness Rekorlar Kitabı'nda yer aldığını hatırlattı.

Actros'u Aksaray'daki fabrikada 5 ana model olarak üreteceklerini bildiren Jank, Aralık 2010'da ilk aracın bantlardan çıkacağını vurguladı. Jank, 2009 yılında Aksaray'daki fabrikanın krizden çok etkilendiğini anlatarak, kendilerinin bu durumu çok iyi yönettiklerini ve pazar paylarını artırmayı başardıklarını söyledi.

2009 yılında 4 bin 636 adet parçanın 206 yerli sanayi kuruluşundan temin edildiğini belirten Jank, kendilerinin bir tedarik yönetim zinciri kurduklarını dile getirdi.

Gerald Jank, yılda bin ünitelik bir üretimle başlayacaklarını, talip olması durumunda üretimi artırabileceklerini bildirerek, önce iç pazara üretim yapacaklarını daha sonra da bölgedeki diğer ülkeleri hedefleyeceklerini anlattı.