Erdoğan Gazze\'ye Denizden Gitsin
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, ''Başbakan'ın Gazze'ye gitme kararı var. Madem Türkiye, denizden uygulanan bu ambargoyu reddediyor o zaman Başbakan denizden gitsin. Binsin gemiye gitsin'' dedi.
"BAHÇELİ'NİN ÖNERİLERİ DİKKATE ALINMADI"
Vural, TBMM'de düzenlendiği basın toplantısında, Hükümetin, İsrail tarafından Mavi Marmara gemisine düzenlenen saldırıya ilişkin aldığı yaptırım kararlarında geç kaldığını savundu.
İsrail'e zamanında tepki gösterilememesinin, ''bu ülkenin değirmenine su taşıdığını'' öne süren Vural, ''Genel Başkanımız Devlet Bahçeli'nin önerileri dikkate alınmadı. Sayın Genel Başkan, büyükelçinin süresiz olarak çağrılmasını ve anlaşmaların askıya alınmasını istedi. 1,5 yıl sonra bu önerilerin uygulanması noktasına gelinmesi önemlidir. Bu durum, kime ne kazandırdı AKP hükümeti düşünsün'' diye konuştu.
Ülkelerin haklı oldukları konularda milli politika ve milli reflekslerle zamanında tepki göstermesi gerektiğini ifade eden Vural, ''Türkiye neden zamanında bu kararları alamamaktadır? Kim engellemektedir?'' sorusunu yöneltti. Vural, uygulanan gayri milli politikaların ülkeyi başkalarının ''taşeronu gibi hareket etme'' durumuna düşürdüğünü ileri sürdü.
"DENİZDEN AMBARGOYU REDDEDİYORSAK NEDEN DENİZDEN GİTMİYOR?"
İsrail'in hukuksuzluk yaptığını, BM hukukunu tanımadığını ve insanları öldürdüğünü belirten Vural, şöyle devam etti: ''İsrail'in güvenliği için bir takım makro politikalar hazırlanıyor. Ondan sonra bu yaptırım kararları İsrail lobisi tarafından eleştiriliyor. Hükümetin uyguladığı bu politikalar, açıkçası maalesef son derece çelişkili. Sayın Başbakan'ın Gazze'ye gitme kararı var. Zaten Ramallah üzerinden Gazze'ye gitmiş, yarım saat de bekletmişlerdi. Cumhurbaşkanı da gitmişti. Madem Türkiye denizden uygulanan bu ambargoyu reddediyor o zaman Başbakan denizden gitsin. Binsin gemiye gitsin.''
"AL BİRİNİ, VUR ÖTEKİNE"
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun bir gazetede yer alan röportajda, AB ülkelerine hitaben sarfettiği, ''haçlı imajını silin'' cümlesine de değinen Vural, ''Sarkozy'nin bakanı Libya operasyonuna ilişkin 'haçlı seferini Sarkozy yönetiyor' demedi mi? Bush, 11 Eylül saldırılarından sonra Ortadoğu politikasına yönelik olarak 'haçlı seferi' dememiş miydi? Şimdi tüm politikalarda AKP onlarla birlikte oluyor, 'haçlı imajını silin' diyor'' şeklinde konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, bir konuşmasında sarfettiği, ''Haçlı seferleri aynı zamanda tüm tarafların birbirini tanıdığı, iletişime geçtiği, ittifaklar kurduğu, bilim, sanat noktasında alışverişte bulunduğu dönemlerdir'' cümlesini iPad'ten dinleten Vural, ''Başbakan bu seferlerin çok faydalı yönleri olduğunu söylüyor, diğeri 'bu imajı silin' diyor. Bunları açıklasın birileri. Evlere şenlik bir Hükümet. Dün söylediğini unutan, birbirini tekzip eden, birbirini yok sayan... Al birini vur ötekine'' ifadelerini kullandı.
MAVİ MARMARA RAPORU
Hükümetin, dış politikasının tutarsız olduğunu ileri süren Vural, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Adama sorarlar; güç elinde olduğunda Esad'a karşı nasıl hitap ediyordunuz? ABD Esad'a 'git' dedikten sonra nasıl hitap etmeye başladınız? Kaddafi'den ödül alırken nasıl hitap ediyordunuz? Sarkozy saldırdıktan sonra nasıl hitap etmeye başladınız? Davutoğlu, BM Mavi Marmara Raporunun sızdırılmasıyla ilgili diyor ki 'raporun sızdırılması çok ayıp olmuştur' O zaman, Cumhurbaşkanı'nın Esad'a yazdığı mektubu sızdıran kim?
Türkiye'nin komşularla 'sıfır sorun' politikası, çok bilinmeyenli, bol sorunlu bir dış politikaya doğru gitmiştir. Mavi Marmara Raporu konusunda, Türkiye'nin bu panele katılması, katıldıktan sonra İsrail lehine çıkabilecek haberler karşısında bu raporun açıklanmasını istemesi, aleyhinde çıkınca 'yok' hükmünde sayması... Rapor içerisinde İsrail'i eleştiren konuların Davutoğlu tarafından dile getirilirken Cumhurbaşkanının bunları yok sayması, çelişki olarak gözüküyor.
Özellikle, Füze Kalkanı Projesi'nin de bir oldu bittiyle açıklanıp, hemen karşılığında da İsrail'e karşı tavır oluşturuyor olması gerçekten işkillendirmektedir. Madem bunu yapacaktınız, 2010'da yapsaydınız.''
Vural, konunun BM Genel Kuruluna götürülerek, bir tavır oluşturulması gerektiğini düşündüklerini söyledi.
"TÜRKİYE GİDEREK HAPSEDİLİYOR"
Türkiye'nin henüz ''münhasır ekonomik bölgelerini'' belirlemediğini öne süren Vural, ''Güney Kıbrıs, Lübnan, İsrail ve Mısır ile münhasır ekonomik bölge anlaşmaları imzalamıştır. Türkiye giderek hapsedilmektedir. Bunlar uygulandığı zaman Türkiye, Akdeniz'e çıkamayacak bir boyuta gelebilir'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın davetiyle Türkiye gelen Yazar Kemal Burkay'ın, ''ülkeye neleri hazmettirmek için geldiğinin açıkça görüldüğünü'' ifade eden Vural, ''Yoldaşı Ertuğrul Günay ile kankası Egemen Bağış makamlarında kabul etmişlerdi. Şimdi kalkıp bu kişinin, 'ayrı bayrak', 'ayrı yönetim' demesi... Hükümetin nasıl politikalara karşı hamiyetperver olduğunu göstermiştir'' dedi.
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Yüksek Seçim Kurulu için yeni başkan seçilecek
Yüksek Seçim Kurulu'nda (YSK) Başkan Ahmet Yener ile 5 üyenin görev süresi 2026 Ocak ayında doluyor. Görev süresi dolan Başkan Yener ve üyelerin yerine, Yargıtay ve Danıştay'da yeni üyele...
İmralı Heyeti-CHP Zirvesinde Yeni Tarih Belli OIdu
Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay'ın hayatını kaybetmesi üzerine ertelenen DEM Parti İmralı heyeti ile CHP zirvesinde yeni tarih belli oldu. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi...
CHP, 'süreç komisyonu' raporunu Meclis'e sundu
CHP, 'Terörsüz Türkiye' ası verilen sürece ilişkin Meclis'te kurulan komisyonun çalışmalarına ilişkin hazırladığı raporu TBMM'ye sundu. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 'Terörsüz Türkiye' a...
MSB'den açıklama geldi: Ankara semalarında düşürülen İHA hakkında iki ülkeye ikaz
MSB, 15 Aralık tarihinde Ankara semalarında düşürülen kimliği belirsiz İHA hakkında açıklama yaptı. Açıklamada, İHA'nın en uygun yerde düşürüldüğü belirtildi. Ayrıca Rusya ve Ukrayna'ya İ...
'Kamu görevlisine hakaret' düzenlemesi AYM'nin gündeminde: İmamoğlu'nun davalarını etkileyebilir
Anayasa Mahkemesi (AYM), Türk Ceza Kanunu'ndaki, kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hakaret suçunda cezanın alt sınırının bir yıldan az olamayacağına ilişkin düzenlemenin ip...
Ekrem İmamoğlu 'en çok özlediklerini' paylaştı
Silivri Marmara Cezaevi'nde tutuklu bulunan cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, sosyal medya hesabından "En çok özlediklerim" başlıklı bir paylaşım yaptı. "Bu mücadele sizlerin daha iyi b...
7 işçinin can verdiği yangının soruşturması... Şüphelilerin kaçış planı ortaya çıktı
Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde 7 kişinin hayatını kaybettiği parfüm fabrikası yangınına ilişkin hazırlanan iddianamede, şüphelilerin kaçırılmasına yönelik planlara yer verildi. Şüpheli Al...
Bütçe görüşmelerinde sert sözler, barış vurgusu ve gerginlik
TBMM Genel Kurulu’nda Cumhurbaşkanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçeleri görüşülürken DEM Parti’den “barış hukuku” çağrısı geldi. AKP’li İbrahim Ethem Taş’ı...
CHP kurmaylarından dikkat çeken 'MHP' açıklaması!
CHP kurmayları, son dönemde MHP’nin yargılama süreçleriyle ve tutuklu yargılamalarla ilgili yaptığı açıklamalara karşın bu konularda MHP’den bir beklentisi olmadığını belirtiyor. CHP’nin ...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Yıldız Tilbe'den Hülya Avşar açıklaması: 'O sözler bana ait değil'
Hülya Avşar ile Yıldız Tilbe arasında karşılıklı hakaret edildiği iddiaları, iki ünlü ismin yaptığı açıklamalarla yalanlandı. Son günlerde sosyal medyada, Hülya Avşar’ın Yıldız Tilbe’ye, ...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Karaciğer için en tehlikeli alkol belli oldu!
OECD’nin Sağlığa Bir Bakış 2025 raporu, yüksek alkollü sert içkilerin karaciğer hasarını en hızlı şekilde tetikleyen içecekler olduğunu ortaya koydu. Rapor, özellikle alkol oranı yüzde 35’in üzerindeki berrak içkilerin siroz ve kanser riskini ciddi biçimde artırdığı konusunda uyarırken, raporda liste de paylaştı.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.