8 Mart'ı Gölgede Bırakanlar

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün kutlandığı hafta çocuk tacizcisi Hüseyin Üzmez’in tahliyesi ve “fiş-priz”, “örtüsüz kadın, perdesiz ev” demeçleriyle adeta kadınlara hakaret haftasına dönüştürüldü.

  Önce KOBİDER Genel Başkanı Nurettin Özgenç, 8 Mart’ta yazılı bir açıklama yaparak kadın-erkek eşitliğini “safsata” olarak niteledi. Kadınla erkeğin fiş ile prize benzeten Özgenç “Fiş prize eşit değildir. Ama hangisi daha üstündür? Bir hüküm verilebilir mi? Ya da ikisinin görevi de aynı mıdır? Kadının, hayatın zorluklarına tahammül edecek, ağır işleri görecek, makineleri ve yükleri indirip bindirecek gücü var mıdır? Bu işler kadına yaptırılırsa, fıtrata, yani tabii ve doğal olana karşı çıkılmış olunmaz mı?” dedi.

  Kendisinde 8 Mart dolayısıyla açıklama kaleme alma yetkisi gören Özgenç, bu açıklamasında zarafette ve duygusallıkta erkeğin kadına yetişemeyeceğini, akli muhakeme ve fikri tahlilde ise kadının erkeğe yetişemeyeceğini ileri sürerek “Bazı kadınların erkeklere ait bazı işleri başarıp birçok erkeği geride bırakması, tamamen istisnai durumlardır” sözlerini sarf etti. Özgenç “Feminist düşünceye sahip olanlar eşit yapacağız diye sokaklara döktükleri bazı kadınları erkek yapamadılar fakat, kadınlığından da çıkarmışlar ve maskaraya çevirmişlerdir. Bazı kadınlar, bu gayretlerle kartala özenen papağan durumuna düşmüşlerdir” diyerek feministlere hakaret etti.

Hüseyin Üzmez’e tahliye

  Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün ertesi günü kadınlara bir kötü haber de Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nden geldi. 14 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmaktan yargılanıp 13 yıla mahkum olan ve iki yıldır tutuklu bulunan Vakit yazarı Hüseyin Üzmez tahliye edildi.
Mahkeme Başkanı Hakim Kadir Ünal’a “Sizi seviyorum. Bunu da size yalakalık olsun diye söylemiyorum” diyen Üzmez, mahkeme çıkışında da gazetecilerin sorularına, “Allah’a şükürler olsun. Beni bundan sonra gazete ve televizyonlarda bol bol izlersiniz” diye yanıt verdi.

AKP’liden başı açık kadınlara hakaret

  Hüseyin Üzmez’in tahliyesinden bir gün sonra, dün ise AKP Ünye Tanıtım ve Medya Başkanı Süleyman Demirci’nin başı açık kadınlara hakaret ettiği sözler gündeme geldi. Demirci Facebook’taki sayfasına başı açık kadınlar için “Örtüsüz kadın perdesiz eve benzer. Perdesiz ev ya satılıktır ya da kiralıktır” yazdı. Ünye Güncel adlı yerel gazetede yayınlanan bu sözlerin büyük tepki toplamasının ardından AKP Demirci’nin partiden istifa ettiğini açıkladı.

"Dekolte giyersen tecavüz edilirsin"

  Gericiler Şubat ayında da kadınlara dönük karanlık düşüncelerinin kusmuşlardı. Konya Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Orhan Çeker, Meclis'te cinsel istismar ve taciz suçları ile ilgili bir yasaya ilişkin "dekolte giyersen tecavüze uğrarsın" şeklinde yorumda bulunmuştu. Çeker, şöyle konuşmuştu:

  "Sorunun odağında kim var? Kadın var. Kardeşim sen dekolte giyinirsen bu tür çirkinliklerle karşılaşman sürpriz olmayacaktır. Tahrik ettikten sonra sonucundan şikayet etmen makul değildir.

  Bu konuda suçu işleyenleri savunduğum anlaşılmasın. Elbette işlenen suç son derece iğrençtir. Lakin bu suçun işlenmesinde dekolte ve tahrik edici kıyafetler giyinen kadının da etkisi küçümsenmeyecek kadar büyüktür. Bu konuda tabi ki erkek suçludur ama kadının da suçu gözardı edilirse meseleyi çözümde yanlış adım atmış oluruz. Bu olayda her iki taraf da suçludur."

"Çam dibine yatırırlar..."

  TCDD'nin Gülen cemaati tarafından çıkarılan aylık dergisi Raillife'ta TCDD Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Mehmet Aycı geçtiğimiz ay "Trenden kaçan oğlan" başlıklı bir yazı yazmış ve yazıda "Yeşilçam'da artist olma heveslisi Erzurum kızları, trenle İstanbul'a kaçarlar, türlü maceralar yaşadıktan hatta çam dibine yatırıldıktan sonra dönerler" ifadelerine yer vermişti. Kaynak : Sol Haber