Erdoğan sanatçılarla buluştu
“Demokratik açılım kahvaltıları” kapsamında sinema ve sahne sanatçıları ile buluşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, toplantının bir yönlendirme amacı taşımadığını belirterek, "Bizler, sizin ortaya koyduğunuz sorunları görerek, sizin eserlerinizden yola çıkarak, sizden güç ve ilham alarak, bu yola çıktık. Dolayısıya sizin sözleriniz tavsiyeleriniz eleştirileriniz bizim için hayati derecede önem arzediyor" dedi. Erdoğan, “Eğer bu ülkenin otoriteleri Yılmaz Güney’in filmlerine kulak vermiş olsalardı inanın Türkiye bugün çok farklı bir yerde olabilirdi” dedi.
Bir ay önce ses sanatçıları ile görüşen Başbakan Erdoğan bugün de sinema ve sahne sanatçıları ile buluştu. Aralarında sinema ve tiyatro oyuncuları,Ş yapımcılar, stand-up'çıların bulunduğu sanat dünyasının ünlü isimleri Beşiktaş’taki Başbakanlık ofisinde kahvaltıda Başbakan Erdoğan ile bir araya geldi.
AÇILIMA DESTEK İSTEDİ
Saat 10.15''de ofise giren Başbakan Erdoğan, sanatçılarla tek tek tokalaştı ve bir süre ayak üstü sohbet etti. Konuşmasında birçok yönetmenin filmlerinden de isimleri ile bahseden Başbakan Erdoğan, Türkiye’de sinema ve tiyatronun her zaman milletin önünde olduğunu, politikanın ve politik dilin ise kat kat üzerinde bir cesaret yüklendiğini söyledi. Açılım konusunda sanatçılardan destek isteyen Başbakan Erdoğan, "Şunu tüm samimiyetimle ifade ediyorum eğer bu ülkenin otoriteleri Yılmaz Güney’in filmlerine kulak vermiş olsalardı inanın Türkiye bugün çok farklı bir yerde olabilirdi. Yoksulluğun, yasakların, baskıların törelerin hüküm sürdüğü bir ortamda Yılmaz Güney ’Arkadaş’ ve ’Umut" filmleri ile dilsiz, çaresiz kimselerin sesi umudu olmuştur" diye konuştu.
ZEKİ MÜREN'İ BİLMEM, BİZ OLUP BİTENİ GÖRÜYORUZ
HükÜmet olarak yapmaya çalıştıklarının sanatçıların yıllardır dile getirdiği, sahneye koyduğu, beyaz perdeye aktardığı tüm meseleleri art niyetsiz şekilde gündeme taşımak olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Bizim bir gönül yaramız var. İşte o gönül yarasını tamir etmek için yola çıktık. Sinema nasıl toplumun vicdanıysa, biz de çocukluğumuzdan itibaren seyrettiğimiz o filmleri, dizileri vicdanımız olarak, vicdanımızın sesi olarak gördük. Hani sevgili Cem Yılmaz ’Vizontele’de ’Zeki Müren de bizi görecek mi?’ diye soruyor ya Zeki Müren’i bilemem, ama biz hükümet olarak olup biteni görüyoruz" dedi.
Tarih boyunca bir kitap okuyup hayatı değişen çok sayıda insan olduğunu sözlerine ekleyen Başbakan Erdoğan şunları söyledi:
"Son iki yüzyıl boyunca kitabın yanında filmlerin, dizlerin, tiyatro oyunlarının hayatı değiştirecek güce sahip olduğuna şahit olduk, oluyoruz. Bugün de medyanın çok çeşitlendiği, kanalların arttığı dönemde dahi dizilerin, fimlerin, şov programlarının insanları televizyon başına kilitlemesi bu alandaki başarının veya bu alanın öneminin somut bir göstergesi hatta artık sadece sınırlarımız içinde kalmıyor başarılı filmlerimiz, dizilerimiz, tiyatro oyunlarımız, gösterilerilermizle uluslararAsı ödüller kazanıyoruz. Sanatçı başkalarının diyemediklerini söyleyemediklerini, ifade edemediklerini gönül süzgecinden geçirip bütün netliği ile berraklığı ile ortaya koyabilen kişidir. Sanatçı aynı zamanda başkalarının duyamadıklarını duyan, göremediklerini gören, hissedemediklerini hisseden kişidir. Çağımız görsellik çağı. Bilinen tabirle sinema da çağının tanığıdır. Sosyal olaylar tarihsel değişimler en çabuk karşılığını artık sinemda gösteri sanatlarında buluyor."
6-7 EYLÜL, TARİHİN OMUZUMUZA YÜKLEDİĞİ AĞIR BİR YÜK
Türkiye Cumhuriyet’inde yaşan azınlıkların da sorunları olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, bu sorunların hiçbir zaman gündeme alınmdığını, her gündeme geldiğinde hasır altı edildiğini söyledi.
’Salkım Hanımın Taneleri’ ve ’Güz Sancısı’ filmleri ile bu sorunlarını gündeme getiren Tomris Giritli’ye şükranlarını sunduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, "Tomris hanımın cesaretle dile getirdiği adeta ’kral çıplak’ dediği bu meseleye bugüne kadar hiçbir başkanın sahip çıkmadığı kadar ben arkadaşlarımla birlikte sahip çıkmaya gayret ediyorum. Devletin binlerce yıl birlikte yaşadığımız azınlıklara hoyratça davrandığını ifade ettim. 6-7 Eylül olaylarının yakın tarihimizin omuzlarımıza yüklendiği ağır bir yük olduğunu ilk kez ben dile getirdim. Bu ülkede yaşayan her bir vatandaş etnik kökeni inancı, dini, dili her ne olursa olsun birinci sınıf vatandaşımızdır. Onlara karşı herhangi bir ayrımcılığı, farklı uygulamayı kabul etmemiz buna tahammül etmemiz asla ve asla mümkün değildir. Bunları hukuk dili içerisinde konuşuyorum" dedi.
Çanakkale savaşında her etnik kökenden, dinden, mezhepten insanın birlikte savaştığını, şehit ve gazi olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, "Bu miletin her ferdi aynı hissiyatla vatanını bayrağını muhafaza etmek için omuz omuza mücedele verdi. Millet olarak aynı kaderi aynı kederi paylaştığımız tüm unsurlar, bu ülkenin onurlu vatandaşları olarak yaşamını sürdürmekte, vergi vermekte, askere gitmekte, Türkiye Cumhuriyeti’ni yüceltmek için gayret göstermektedir. Bizim amacımız bu birlik ve beraberlik ruhunu geliştirmek, bozulan ilişkileri onararak sosyal restorasyonu gerçekleştirmek, kardeşlik iklimini güçlendirmektir. Küresel ölçekte barışı adaleti istikrarı ve rehafı savunan Türkiye, kendi vatandaşlarına da eşit muammele yapmak noktasında azami bir hassasiyet içindedir diye konuştu.
HOŞGÖRÜMÜZE DÜNYANIN DİKKATİNİ ÇEKMEK İSTEDİK
Geçen hafta İngiltere’de yaptığı konuşmaya ilişkin de açıklamalarda bulunan Başbakan Erdoğan şunları söyledi:
"Geçen hafta Londra’da yaptığım açıklama asla vatandaşım olan Ermenilere yönelik, ülkemizde kaçak çalışan Ermenistan vatandaşlarının durumu ile farklı bir değerlendirmedir. Burada vatandaşım olan Ermenilerle ilgili bir suizan beslemem, onlara karşı olumsuz bir yaklaşım içerisinde bulunmam mümkün değildir. Ama bugün Amerika’dan tutun batı ülkelerine varıncaya kadar, hukuk noktasında kaçak olarak yaşayanlara karşı, bu ülkenin tavrı heryerde farklıdır, bakışı farklıdır. Bizim bu insanlara yönelik insani yaklaşımımıza, hoşgörülü yaklaşımımıza bütün dünyanın dikkatini çekmeye yönelik bir açıklamadır. Bütün dünyada hiç ilgisi olan ve ya olmayan ülkelerin kalkıp Türkiye aleyhinde bu tip bir kampanyayı sürdürmeleri karşısında bizim de siyasi otorite olarak takınmamız gereken tavır vardır. Söylediğim şu parlementolarında bu mesnetsiz kararları alanlar bizim olaya nasıl insani bir persfektiften baktığımızı görsünler. Bilmedikleri konularda ulu orta karar almasınlar. Bir kere daha komşularımızla aramıza girmesinler. Biz vatandaşlarımızdan veya göçmenlerden mültecilerden bahsetmiyoruz. Biz buna rağmen meseleyi iyi niyetle ele aldık. Muhtaç insanlara hoşgörü göstedik, gösteriyoruz, göstereceğiz. Bu büyük millete yakışan da budur. Her türlü iyi niyeti ve hoşgörüyü gösterirken birilerinin Türkiye’nin, Türk insanının onurunu zedelyecek yaklaşımlar içine girmesine sessiz kalamayız."
DİASPORA ERMENİSTAN HALKINA DESTEK VERMİYOR
Bugüne kadar diasporanın ve onları kullananların yanlışlarının faturasını hiçbir zaman Ermenistan halkına ve Ermenilere kesmediklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, "Bizim bu iyi niyetimizin, ilkeli tutumumuzun ve insani yaklaşımımızın doğru okunması, yanlış noktalara çekilmemesi gerekiyor. Bizim anlamadığımız şudur. Ermenistan başta olmak üzere ülkmizdeki bazı bir kısım köşe yazarları diasporaya karşı bu mücadeleyi vermezken bize karşı böyle bir tavır içine girmelerini anlamak mümkün değil. Ermeni diasporası Ermenistana yönelik hiçbir zaman olumlu bir tavrın içerisinde olmamıştır. Ermistana karşı bunlar parasal yönde çok güçlüler ama Ermenistana yönelik bir destekleri de söz konusu değil. Ermenistan sefalet içindedir. ve bugün Ermenistan halkı Rusya’ya bize çevre ülekelere kaçmaktadır. Göç etmektedir. Ermenistan da yaşam koşulları ciddia anlamada adeta tükenmiştir. Bitmiştir. Böyle bir durum sözkonusudur. Bunu ben bizaat sayın Putin’in kendisinden dinledim" diye konuştu.
FARKLI MUAMELE DÜŞÜNÜLEMEZ
Açıklamalarının ’tehcir’ gibi asla tasvip etmeyeceği kavramlarla yanyana kullanılmasını, kullananlar adına bir talihsizlik olarak görüdüğünü ifade eden Başbakan Erdoğan, "Tabi burada şu gerçeği de söylemek zorundayım sevgili Nubar Terziyan ve sevgili Kenan Pars'ın aziz hatıralarına hürmeten bu hususu burada bir kez daha açıklığa kavuşturmak istedim. Hertürlü riski göze alarak biz ’milli birlik ve kardeşlik’ sürecini başlatmış bir hükümetin kendi vatandaşlarından bir kısmına farklı muammele etmesi, farklı yaklaşması düşünülemez. Fakat az öncede ifade ettiğim gibi burada özellikle kaçak işçiler konumu ve bunların da dünden bugüne biz böyle bir adımı atacağız anlamında söylediğim bir şey olmadığı halde buralara çekilmesi bu açıklamayı yapmamı gerektirdi" dedi.
Azınlıklara yönelik hiçbir dönemde görülemeyen bir ilgi ve alakayı gösterdiğiklerini de sözlerine ekleyen Başbakan Erdoğan, geniş kitlelerin bildiği, anladığı bu meselenin devlet tarafından hükümet tarafından bilinmemesini, görülmemesini, azınlıklar noktasında kabul edemeyeceğini söyledi. Balkan sinemasını engüzel ürünlerinden olan ’Çingeneler Zamanı’ filminin ardında Balkanlar’da Türkiye’de ve tüm dünyada Romanlara bakışın olumlu şekilde değiştiğini belirten Başbakan Erdoğan, Roman vatandaşlarla gerçekleştirdiği buluşmayı da anlatarak ’Roman açılımı’ hakkında da bilgi verdi.
Son dönemde yakın tarih üzerine son derece güzel filimlerin dizilerin çekildiğini ve beğeniyle izlendiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, bu filmlerin, dizilerin 1960-1980 darbesini, azınlıkların sorunlarını, alevi vatandaşların meselleerini, terör meslesini, yoksulluğu, işsizliği hak ve özgürlük konularını çarpıcı ve doğru şekilde aktadıklarını vurguladı.
Hükümet başlattıkları bir proje ile ile yaklaşık 400 bin çocuğun hayatında ilkkez tiyaro ve sinema ile buluşmasını sağladıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan kendi hükümetleri dönemimde sinemaya verdikleri desteği de rakamlarla anlattı. Türkiye bugün, bundan 7,5 yıl önce tartışılamayan, konuşulamayan bir çok mevzuyu rahatça özgürce kardeşçe konuşabildiğini belirten Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Elbette iddeal konumda değiliz elbette henüz istediğimiz seviyelerde değiliz ama ben Türkiye’nin bundan 7,5 yıl öncesine göre çok farklı bir yerde durduğunu görüyorum. Çok daha iyiye doğru yol aldığına da bütün kalbimle inanıyorum. ’10 dakika, yarım saat yayın yapılırsa eyvah Türkiye yıkılır’, bunlar konuşulurken artık devletin televizyonu 24 saat Kürtçe yayın yapabiliyor. Bu noktaya geldik. Bütün bunlarla birlikte bir değişimi bir dönüşümü yaşıyoruz. Elbette Türkiye’deki sorunlar bu kadar basit değil. Ama sürecin en az bukadar traji komik olduğunu gördük ve bunu artık değiştiriyoruz. Taleplere baktığınızda, yaşananlara baktığınızda, sorunlara baktığınız da açık söylüyorum, bir çoğunun incir kabuğunu doldurmadığını fark ediyorsunuz. İşte bunu o halde yaşadık. Farklı ne oldu, öyle korkulduğu gibi herhangi birşey olmadı. Türkiye kötüye gitmedi. Daha da iyiye gitti. Türkiye bölünmedi, farklı dil ve lehçelerde yayının, farklı dil ve lehçelerin öğrenilmesinin, öğretilmesinin, üniversitelerede enstütüler açılmasının önünü açtık kıyamet kopmadı. Millet değişime her zaman açık oluşmuştur. Şunun yine altını çizmek istiyorum. Farklılıklar bizim zenginliğimizdir, ilkesinden hareket ettiğimiz sürece Türkiye her alanda çok daha zenginleşecektir.
ELİMİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA GELDİM
Sanatçılar sabah 09.00’dan itibaren başbakanlık ofisine gelmeye başladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ne konuşucağı sorulan oyuncu İclal Aydın, sol gelenekten gelen bir ailenin çocuğu olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Babam Elazığ Karakoçanlı. Geçtiğimiz günlerde bir deprem atlattılar. Coğrafyası gereği pek çok politik ve doğal afeti atlatmış olan köklü bir ailenin çocuğuyum. Babannem ve dedem ben doğduktan sonra Türkçe öğrenmişler. Biz Batı'da doğan torunların Türkçe konuşması, Türkçeye hakim olması onlar için çok çok önemliydi. Bugün burada kameralara Türkçe sesleniyor olmam babaannem ile dedem için çok büyük bir Türkiye mucizesi. Dedem hala hayatta, 100 küsür yaşında. 8 yaşında bir kızım var. Dedemle kızım arasında yaşanmış onlarca hayatta bir şeyler değişmiş olmalıydı bugüne dek. Bu sebepten dolayı bugün burada olmaktan mutluyum. Yapacağım şey ‘iyi ve inandığım aydınlık Türkiye için elimi taşın altına koymaya geldim’ demek" dedi
Oyuncu Kerem Alışık da "Başbakanın bize açtığı güzel söz söyleme şansını değerlendirip kendi fikrimi ve bilgimi aktaracağım. Demokratik açılıma dair düşüncelerimi ve görüşlerimi bildireceğim" diye konuştu. Sanatçısından profesörüne işinde ehil olan herkesin görüşlerinin alınmasını olumlu karşıladığını söyleyen Kerem Alışık, "Bu şekilde olursa, başarılı olacaktır" dedi.
KAHVALTIYA ÜNLÜ İSİMLER KATILDI
Kahvaltılı toplantıya katılan oyuncu, yapımcı ve tiyatro sanatçıları şöyle:
“Yılmaz Erdoğan, Hülya Avşar, Oktay Kaynarca, Kenan Işık, Osman Sınav, Semih Kaptanoğlu, İzzet Günay, Kenan İmirzalıoğlu, Necati Şaşmaz, Cem Yılmaz, Sırrı Süreyya Önder, Şerif Gören, Şafak Sezer, Ata demirer, Mustafa Altıoklar, Atilla Dorsay, Yeşim Ustaoğlu, Mehmet Aslantuğ, Kerem Alışık, Özcan Deniz, Ediz Hun, Mesut Uçakan, Lale Mansur, Tamer Yiğit, Hasan Kaçan, Şener Şen, Ata Türkoğlu, Tomris Giritlioğlu, Türker İnanoğlu, Metin Akpınar, Yılmaz Atadeniz, Derviş Zaim, Serdar Gökhan, Orhan Oğuz, Ümit Utku, Ali Sürmeli, Selçuk Çobanoğlu, Göksel Arsoy, Demet Akbağ, Uğur Yücel, Ekrem Çatay, Semih Sergen, Cem Özer, Bülent İnal, Gülse Birsel, Erol Avcı, Can Gürzap, Güner Özkul, Meltem Cumbul, Engin Çağlar, Yılmaz Köksal, Bulut Aras, Serdar Erener, Ayşe Nil Şamlıoğlu, Ali Gündoğdu, Erdem Kıral, Mahir İpek, İclal Aydın, Sibel Turnagöl Şahan Gökbakar, Mehmet Ali Erbil, Mine Vargı, Özhan Eren”
Davetli olduğu kahvaltıda bulunmayanlar ise şöyle: Mustafa Erdoğan, Sinan Çetin, Altan Erkekli, Ayten Gökçer, Erol Günaydın, Necmettin Çobanoğlu, Nurgül Yeşilçay, Perihan Savaş, Tarık Tarcan, Selda Alkor, Zeki Demirkubuz, Müjde Ar, Ayla Algan, Selçuk Yöntem, Nebahat Çehre, Koray Demir, Halil Ergün, Uğur Yücel, Halit Akaçtepe, Yavuz Tuğrul, Ali Özgentürk, Oya Başar, Ekrem Bora.
Başbakan Erdoğan kahvaltıya katılanlara Türk müziği örneklerinin bulunduğu bir müzik CD'si ile çam fidanları hediye etti. Zengin bir Türk kahvaltı tabağının yanında konuklara balkabaklı börek, poğaca,simit ve kuruvasan ikram edildi. İçecek olarak ise çay kahve yanında portakal suyu verildi.
24 İSİM TOPLANTIDA YER ALMADI
Başbakan'ın davetli listesinde olmasına rağmen 24 isim toplantıda yeralmadı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Demokratik açılım" kapsamında 62 sanatçıyla bir araya geldi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Demokratik açılım" kapsamında sanatçılarla yaptığı toplantıya toplamda 86 kişi davet edildi. Ancak davete 24 kişi katılmadı. 62 kişi ise toplantıda hazır bulundu. Toplantıya ayrıca, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik de yer aldı.
TOPLANTIYA KATILANLAR
Başbakan Erdoğan ile 'Demokratik açılımı' toplantısına katılan isimler şunlar:
Yılmaz Erdoğan, Hülya Avşar, Oktay Kaynarca, Kenan Işık, Osman Sınav, Semih Kaptanoğlu, İzzet Günay, Kenan İmirzalıoğlu, Necati Şaşmaz, Cem Yılmaz, Sırrı Önder, Şerif Gören,Şafak Sezer, Ata Demirer, Mustafa Altıoklar, Atilla Dorsay, Yeşim Ustaoğlu, Mehmet Aslantuğ, Kerem Alışık, Özcan Deniz, Ediz Hun, Mesut Uçakan, Lale Mansur, Tamer Yiğit, Hasan Kaçan, Şener Şen, Ada Türkoğlu,
Tomris Giritlioğlu, Türker İnanoğlu, Metin Akpınar, Yılmaz Atadeniz, Derviş Zaim, Serdar Gökhan, Orhan Oğuz, Ümit Utku,
Ali Sürmeli, Selçuk Çobanoğlu, Göksel Arsoy, Demet Akbağ, Ekrem Çatay, Semih Sergen, Cem Özer, Bülent İnal, Gülse Birsel,
Erol Avcı, Can Gürzap, Güner Özkul, Meltem Cumbul, Yılmaz Köksal, Engin Çağlar, Bulut Aras, Serdar Erener, Ayşenil Şamlıoğlu,
Ali Gündoğdu, Erden Kıral, Mahir İpek, İclal Aydın, Sibel Turnagöl, Şahan Gökbakar, Mehmet Ali Erbil, Mine Vargı ve Özhan Eren.
DAVETLİ OLUP DA GELMEYENLER
Davetli listesinde ismi olduğu halde toplantıya gelmeyen isimler ise şöyle:
Halil Ergün, Mustafa Erdoğan, Sinan Çetin, Altan Erkekli, Ayten Gökçer, Erol Günaydın, Necmettin Çobanoğlu, Nurgül Yeşilçay, Perihan Savaş, Tarık Tarcan, Oya Başar, Ali Özgentürk, Yavuz Turgul, Selçuk Yöntem, Halit Akçetepe, Selda Alkor, Erol Günaydın, Zeki Demirkubuz, Uğur Yücel, Müjde Ar, Ayla Algan, Nebahat Çehre, Koray Demir ve Ekrem Bora.
Yorum Ekle
Diğer Haberler
7 işçinin can verdiği yangının soruşturması... Şüphelilerin kaçış planı ortaya çıktı
Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde 7 kişinin hayatını kaybettiği parfüm fabrikası yangınına ilişkin hazırlanan iddianamede, şüphelilerin kaçırılmasına yönelik planlara yer verildi. Şüpheli Al...
Bütçe görüşmelerinde sert sözler, barış vurgusu ve gerginlik
TBMM Genel Kurulu’nda Cumhurbaşkanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçeleri görüşülürken DEM Parti’den “barış hukuku” çağrısı geldi. AKP’li İbrahim Ethem Taş’ı...
CHP kurmaylarından dikkat çeken 'MHP' açıklaması!
CHP kurmayları, son dönemde MHP’nin yargılama süreçleriyle ve tutuklu yargılamalarla ilgili yaptığı açıklamalara karşın bu konularda MHP’den bir beklentisi olmadığını belirtiyor. CHP’nin ...
AYM, Tayfun Kahraman'ın 'tedbiren tahliye' talebini reddetti!
AYM, gezi davası hükümlüsü Tayfun Kahraman'ın sağlık sorunları nedeniyle tahliye edilmesi yönündeki tedbir talebini reddetti. Yüksek Mahkeme, başvurucunun yaşamı ile maddi ve manevi bütün...
Şehzadeler'de Olağanüstü Seçim Takvimi Netleşti
Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’ın 14 Aralık’ta hayatını kaybetmesinin ardından belediyede yeni başkanın belirlenmesi için yasal süreç başlatıldı. Başkanlık makamının boşalması ...
Murat Çalık: Mücadelemi sürdüreceğim
İki kez kanser atlatan ve cezaevinde sağlık sorunları yaşayan, görevden alınan Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık mesaj paylaştı. İki kez kanser atlatan, cezaevinde 21 kilo ve...
Aralarında Soylu'nun 'sağ kolu' da var!
Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş’ın başkanlığında dün toplanan Yüksek Değerlendirme Kurulu, 235 emniyet müdürünü emekliliğe sevk etti. Emekli edilenler arasında eski İçişleri Bakanı S...
DEM Parti, Diyarbakır’da 'Öcalan’a özgürlük' mitingi
DEM Parti öncülüğünde terör örgütü PKK'nin lideri Abdullah Öcalan’a özgürlük talebiyle 4 Ocak'ta Diyarbakır’da miting düzenlenecek. DEM Parti öncülüğündeki Demokratik Toplum Platformu, te...
TBMM Başkanı Kurtulmuş'tan süreç komisyonu toplantısı
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un süreç komisyonu grup koordinatörleriyle saat 16.00'da Meclis'te bir araya geleceği bildirildi. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, saat 16.00'da 'Terörsüz Türkiy...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Neslihan Atagül organik tarım yapıyor
Organik tarıma yönelen oyuncu Neslihan Atagül, eşi Kadir Doğulu ve oğlu Aziz'in ilaçsız gıdalar tüketmesine büyük özen gösterdiğini söyledi. Neslihan Atagül ile Kadir Doğulu 'Fatih Harbiy...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Karaciğer için en tehlikeli alkol belli oldu!
OECD’nin Sağlığa Bir Bakış 2025 raporu, yüksek alkollü sert içkilerin karaciğer hasarını en hızlı şekilde tetikleyen içecekler olduğunu ortaya koydu. Rapor, özellikle alkol oranı yüzde 35’in üzerindeki berrak içkilerin siroz ve kanser riskini ciddi biçimde artırdığı konusunda uyarırken, raporda liste de paylaştı.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.