- AYM, Tayfun Kahraman'ın 'tedbiren tahliye' talebini reddetti!
- Şehzadeler'de Olağanüstü Seçim Takvimi Netleşti
- TBMM Genel Kurulu'nda ortam gerildi! CHP'li Başarır'dan, AKP'li Şebnem Bursalı'ya 17 Aralık'ta 'ayakkabı kutusu' göndermesi
- Saray'da sürpriz görüşme: Erdoğan, YSK Başkanı Ahmet Yener'i kabul etti
- Halka arzın gözde hissesi son 10 günde 'tepetaklak' oldu!
Arınç Bunlara Ne Diyecek?
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent ARINÇ tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Selçuk AYHAN
İzmir Milletvekili
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent ARINÇ, 15 Nisan 2010 günü katıldığı bir Televizyon programında, Pakistan örneğini veren Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Kadir ÖZBEK’i ‘İstifa edecek cesarette değilsiniz’ diyerek, yanıtlaması; kamuoyunda Sayın ARINÇ’ın hukuk devletinin gereği olan ‘kuvvetler ayrılığı ilkesi’ni henüz sindiremediği olarak değerlendirilmiştir.
Hukuk devleti ilkesi ve güçler ayrılığı ilkesi anayasal demokrasinin temel güvencesini oluşturmaktadır. Kuvvetler ayrılığı ilkesindeki amaç, iktidarın keyfi icraatlarının engellenmesi, her eylemin hukuk kurallarıyla sınırlandırılması, fertlerin doğal haklarının devlet karşısında korunmasıdır. Diğer bir deyişle, hukuk devletinde, yürütmenin işlem ve eylemlerinin hukuksal denetimi yargı tarafından yerine getirilmektedir. Rejimimizin çok önemli bu ayrıntısı, Sayın ARINÇ’ın bir hukukçu olarak bilmesi gereken de bir hususlardır.
Örneğin;
• Mayınlı arazilerinin İsrail’li bir şirkete verilmesine olanak sağlayan yasal düzenleme,
• Orman arazilerinin her türlü kullanımına açılmasına olanak sağlayan düzenleme,
• Yerli yatırımcılardan alınan yüzde 10 stopaj ödemesinden, yabancı yatırımcıların muaf tutulmasını sağlayan yasal düzenleme,
• Karşılıklılık ilkesi göz ardı edilerek, yabancıların stratejik alanlar dahil her alanda, istediği toprak almasını sağlayan Tapu yasası,
• Sulak alanlarda, su kaynaklarında, ormanlarda, milli parklarda, tarım alanlarında, kültür varlıklarında her türlü madencilik yapılmasına izin veren maden yasası,
• Milli Park, Sulak alan, Mera ve Orman gibi hassas alanlarda yapılacak yatırımlarda ÇED raporu gerekli değil düzenlemesi,
• Yapılan düzenlemeyle “Erkek yapıyorsa çapkınlıktır, kadın yapıyorsa zinadır” hükümleri getirilen TCK yasası,
• Özürlülerin ne kadar özürlü olduklarının nüfus cüzdanlarına yazılmasını zorunlu kılan yönetmelik,
• İnsan sağlığına zararlı olduğu bilim çevrelerince de ortaya konulan GDO yönetmek,
• İlköğretimde içinde Atatürk'ün olmadığı Türkçe kitabı çocuklarına okutmak istenmesi gibi kimi yasa, yönetmelik ve idari kararların Anayasa Mahkemesi ve Danıştay tarafından durdurulması, rejimin teminatı olan kuvvetler ayrılığı ilkesinin bir kez daha önemini ortaya koymaktadır.
Sayın ARINÇ’ın, ‘yasama ve yürütmenin işine karışıyorlar’ iddiasıyla şikayetçi olduğu konu; yargının ‘kamu yararı uygun bulmadığı” düzenlemelerdir.
Sayın ARINÇ, hukuk devletinde yürütmenin işlem ve eylemlerinin hukuksal denetiminin yargı tarafından yapılmasına şiddetle karşı çıkarken; başta insan hakları olmak üzere, hukuk, adalet, eşitlik, ahlak ve ilkelere uygunluğu tartışılmayacak kadar açık ve ortada duran toplumsal kirliliklere karşı “mülayim” ve ‘sessiz’ kalabilmektedir.
Örneğin, bu ülkede başta yargıçlar olmak üzere, rektörler, askerler, gazeteciler, gece yatağından kaldırılıp yaka paça göz altına alınabilirken; memuru, esnafı ve çiftçisi ödeyemedikleri borçları nedeniyle cezaevine konulabilirken; zimmetten, dolandırıcılıktan, görevi suiistimalden, sahtecilikten, ihaleye fesat karıştırmaktan, naylon fatura düzenlemekten haklarında soruşturma ve kovuşturma bulunan milletvekilleri ne yazık ki; adalet önüne çıkmamakta ve yargılanamamaktadır.
Yukarıda sayılan adi suçlar, bir yandan AKP hükümetinin sözcüsü Sayın Hüseyin ÇELİK’in 10 Mart 2010 tarihli açıklamasına göre “önemsiz suçlar” olarak değerlendirilirken; diğer yandan, kamu zararına neden olduğu, ihaleye fesat karıştırdığı, görevi suiistimal ettiği gerekçesiyle haklarında dava açılan bürokrat ve AKP’li belediye başkanlarının soruşturulmasına, AKP hükümetinin Başbakanı ve bakanları izin vermemektedir.
Sözcü Gazetesinin 17 Mart 2010 günlü haberinde 73 AKP’li vekilin 120 suç dosyası olduğu, bunların çoğunun tecavüz, sahtekarlık ve hırsızlık gibi suçların oluşturduğuna yer vererek, “Dokunulmazlıkları kaldırın hesap verin” çağrısı, önce toplumsal kirliliğin önlenmesi adına önemlidir. Ve dikkate alınmalıdır.
TBMM Başkanlığı da yapan Sayın ARINÇ, bu bilgilerin birçoğundan haberdardır. Örneğin, bir sayın Milletvekilimize, TBMM Başkanlığından gönderilen 07/02/2005 tarih ve 9013/27851 sayılı yazı ekinde, adi suçlardan dolayı dokunulmazlığının kaldırılması talep edilen AKP’li milletvekillerinin isimleri ile isledikleri iddia edilen suçların konularını gösteren listede sayın ARINÇ’ın imzası bulunmaktadır.
Takdir edilecektir ki, kendini aklayamamış bir siyasi iktidarın, kuvvetler ayrılığı ilkesini, kendine ‘adeta’ hasım görerek, yargıyı hedef alan ve yıpratmayı amaçlayan açıklamalar yapması toplum vicdanını zedelemektedir. AKP hükümetinin yargı reformu adı altında TBMM’ne taşıdığı, “yargıyı kendi istediği şekilde oluşturma” çabaları kamuoyunda ibretle izlenmektedir.
Bu bilgiler ışığında;
1-Devlet Bakanı ve Başbakan yardımcısı olarak “Hodri Meydan” diyerek istifaya
çağırdığınız yüksek yargı mensupları hakkında;
a) Haklarında zimmet, yolsuzluk, sahtecilik, rüşvet, hırsızlık, kalpazanlık gibi adi
suçlardan haklarında soruşturma ve kovuşturma bulunan,
b) Oğluna, kızına yada bir yakınına gemi alan,
c) Kendisi, eşi, çocukları yada bir yakınının mali suçları nedeniyle, yapılan yasa
değişikliğiyle ‘affa’ uğratılan,
d) Naylon fatura düzenlemekten hakkında soruşturma ve kovuşturma açılan,
e) Bir yakına yüksek miktarlarda devlet bankalarından ucuz kredi sağlayan,
f) İmar planlarında yapılan değişikliklerle rant elde ettiği belirlenen,
g) Avrupa’daki topladığı paralarla gurbetteki yurttaşlarımızı soyan kimi dernek ve
girişimleri kamu görevini kullanarak koruyup kollayan,
h) Kimi ithal ürünler üzerinde yapılan vergi oyunlarıyla, oğlu, kızı yada bir yakını
haksız kazanç elde eden,
i) Özelleştirme kararı alınmış bir Kamu İktisadi Kuruluşuna bir yakını yönetim
kurulu üyesi olarak atanana yüksek yargı mensubu var mıdır ?
Haber : Ege'nin Sesi
Yorum Ekle
Diğer Haberler
“Bu Bütçenin Hayrı Yine Yandaşa, Şerri İse Vatandaşa Düşüyor”
CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kuruluşlarının bütçesi üzerine TBMM Genel Kurulu’nda konuşma yaptı. CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, ...
Yeni yıla sayılı günler kala Körfez’de blues gecesi
İzmir Büyükşehir Belediyesi, yeni yıla sayılı günler kala kentin kültür ve sanat yaşamına renk katan etkinliklerine devam ediyor. 27 Aralık’ta düzenlenecek “Blues on Blues” etkinliği, İzm...
İzmir Uluslararası Mizah Festivali Efes Selçuk’ta Başlıyor
Festival, 20 Aralık Cumartesi günü saat 18.00’de Selçuk Efes Kent Belleği’nde yapılacak açılış töreni ile başlayacak. Açılışta Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, Kültürl...
Eski AKP İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık tahliye edildi
Eski AKP İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık, cumhurbaşkanına hakaret suçundan 2 yıl 5 ay 5 gün hapis cezasına çarptırıldı. Kocabıyık tahliye edildi. “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıy...
Türk Kızılay Şube Kurultayı’nda Urla’ya Gurur Veren Büyük Başarı
Türk Kızılay Genel Merkezi tarafından, iyiliğin birleştirici gücünü vurgulayan “Birlikten İyilik Doğar” sloganıyla düzenlenen 2025 Şube Kurultayı, Türkiye’nin dört bir yanından Kızılay şu...
En uzun gece olacak, İzmirliler koşacak
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından 21 Aralık’ta yılın en uzun gece koşusu düzenlenecek. İzmirliler 6 buçuk kilometrelik koşuda en uzun geceyi ışıklarıyla aydınlatacak. Kayıtlar 19 Ara...
Menemen Belediyesi binlerce fidan dikti
Menemen Belediyesi, yeni doğan bebekler için hazırladığı "İyi ki doğdun bebek" setlerini armağan ettiği bebeklerin aileleriyle birlikte Yahşelli'de fidan dikme etkinliği düzenledi. 5 bin ...
Aliağalı Yüzücüler İzmir’de Zirveye Kulaç Attı
4x50 metre Serbest Bayrak yarışında Naz Marangoz, Eflin Çelik, Sıla Küçükvardar ve Deniz Altay’dan oluşan kız takımı İzmir üçüncüsü oldu. 4x50 metre Karışık Bayrak yarışında ise Öykü Öz, ...
Airsoft Tutkunları İzmir’de Buluştu
Etkinlik kapsamında katılımcılara airsoft hobisi anlatıldı, kullanılan ekipmanlar tanıtıldı; bunun yanı sıra katılımcılar etkinlikler ve yarışmalarla hem yeteneklerini sınadı hem de keyif...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Tarkan'dan dikkat çeken çağrı: 'Tamamen yasaklansın!'
Megastar Tarkan, sosyal medya hesabından bulunduğu paylaşımla hayvanların yaşam hakkının korunması gerektiğini vurgulayarak, avcılığın yasaklanması çağrısında bulundu. Hep söyledim, söyle...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
En uzun boylular bu şehirde yaşıyormuş
Erkeklerde ortalama 1.74, kadınlarda 1.60 metre. Bunun sebebi ise genetik, beslenme ve coğrafya... İşte en uzun ve en kısa boyluların yaşadığı şehirler... Türkiye’de yapılan yeni bir araştırmayla şehirlerin boy ortalamaları ölçüldü. Detaylı incelemede Türkiye’de erkeklerin ortalama boyu 1.74, kadınların ortalama boyu ise 1.60 metre olarak belirlendi.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.