
Hem kalbin hem cildin koruyucu kalkanı
Koenzim Q10, her hücre zarında doğal olarak bulunan vitamin benzeri bir bileşiktir. Vitamin olarak kabul edilmemesinin nedeni, herhangi bir gıdadan alınmasa dahi vücutta kendiliğinden üretilmesidir.
Ancak yaşlanma, alzheimer, parkinson, MS gibi nörodejeneratif hastalıklar, fibromiyalji (yumuşak doku romatizması) ve kalp hastalığı nedeniyle vücutta koenzim Q10 seviyesinde düşüş meydana gelebilir. Ayrıca statinler yani kolesterol düşürücü ilaçlar da bu bileşiğin seviyesini azaltabilir.
Dolayısıyla Uzman Diyetisyen ve Fitoterapi Uzmanı Merve Öz, vücut için elzem olan koenzimQ10’un faydalarını ve vücuttaki rezervini artırma yollarını şöyle açıkladı:
Yaşlanma karşıtı etkiye sahiptir
Yaşlanmanın önemli nedenlerinden biri de hücrelerin yaşlandıkça daha az enerji üretir hale gelmeleridir. Bunun en önemli nedeni ise hücrelerin enerji santralleri olan mitokondrilerin de güçten düşmeleridir.
KoenzimQ10 organik, doğal, yağda çözünen bir maddedir. Genellikle hücrelerin güç merkezi olarak adlandırılan mitokondrilerde depolanır.
Bu sayede hücrelerin gücünü artırır. Güçlü bir antioksidan görevi görerek hücreleri serbest radikallerin neden olduğu oksidatif stresten korur. Bu sayede yaşlanma sürecini ve yaşa bağlı ortaya çıkan hastalıkların önüne geçerek anti-aging özellik gösterir.
Kalp sağlığına iyi gelir
Koenzim Q10 vücutta azalırsa kalp kası sağlıklı çalışmaz. Bu bileşik kalp kaslarını güçlendirir. Kalp yetmezliği olan kişileri iyileştirmeye yardımcı olabilir.
LDL (kötü) kolesterolü ve toplam kolesterol seviyelerini düşürmeye yardımcı olarak kalp hastalığı riskini azaltır. Kan basıncını düşürmeye de yardımcı olur.
Doğurganlığı destekler
Kadın doğurganlığı, mevcut yumurtaların sayısı ve kalitesindeki düşüş nedeniyle yaşla birlikte azalır. Koenzim Q10 bu sürece yardımcı olabilir.
Yaşlandıkça koenzim Q10 üretimi yavaşlar ve vücudun yumurtaları oksidatif hasardan korumadaki etkisi azalır. Koenzim Q10 oksidatif stresi azaltarak yumurta kalitesini artırabilir. Koenzim Q10’in sperm hücresi sayısı ve sperm motilitesini artırdığına dair çalışmalar da bulunmaktadır.
Hangi yiyeceklerde bulunur?
Koenzim Q10 içeriği zengin yiyecekler şöyle sıralanabilir:
- Sakatat: Karaciğer ve böbrek (ayda maksimum 1 ya da 2 defa tüketilebilir.)
- Bazı etler: Sığır ve tavuk eti
- Yumurta
- Yağlı balıklar: Alabalık, ringa balığı, uskumru ve sardalya
- Baklagiller: Soya fasulyesi, mercimek
- Kuruyemişler ve tohumlar: Susam tohumları, yer fıstığı, Antep fıstığı
- Brokoli, karnabahar ve ıspanak: Diğer sebzelere göre daha yüksek miktarda koenzim Q10 içerirler.
Takviye olarak alınmasına ancak doktor karar verebilir
KOENZİM Q10 takviyeleri doktora danışılmadan kullanılmamalıdır. Merdivenaltı ürünlerden de uzak durulmalıdır. Koenzim Q10’in hamilelik ve emzirme döneminde kullanımının güvenliği belirlenmemiştir. Doktor onayı olmadan hamileler veya emzirenler koenzim Q10 takviyesi kullanmamalıdır.
Kan sulandırıcı, tiroid ilaçları kullanan, kemoterapi tedavisi alan, kalp yetmezliği, böbrek ve karaciğer hastalıkları ile diyabet gibi kronik hastalıkları olan kişiler de doktora danışmadan koenzim Q10 takviyesi kullanmamalıdır.
Migren ağrılarını azaltır
Anormal mitokondriyal fonksiyon, beyin hücrelerinde düşük enerjiye yol açarak migreni tetikler. Koenzim Q10 Baş ağrısı, gürültü ve ışık hassasiyeti gibi diğer semptomlarla karakterize bir nörolojik hastalık olan migrene katkıda bulunabilir. Migren semptomlarını azaltabilir.
Kan şekerini düzenler
Oksidatif stres hücre hasarına neden olabilir. Diyabet ve insülin direnci gibi metabolik hastalıklara yol açabilir. 2024 yılında yapılan bir meta-analiz çalışması koenzim Q10’in insülin duyarlılığını iyileştirmeye ve kan şekeri seviyelerini düzenlemeye yardımcı olabileceğini öne sürmektedir.
Kanser gelişimini engeller
Koenzim Q10 kanser gelişiminde rol oynayabilen oksidatif stresi azaltır. Daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmakla birlikte bazı çalışmalar düşük koenzim Q10 seviyelerinin belirli kanser türlerinin artan riskiyle bağlantılı olabileceğini göstermektedir. Sözcü
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Tansiyonu kontrol altına almak, demansı da yavaşlatıyor
Yüksek tansiyonla mücadelede yoğun destek alan bireylerde demans riskinin daha düşük olduğu ortaya çıktı. Çin ve ABD'den bilim insanlarının ortak yürüttüğü geniş çaplı araştırma, kan bası...
Bilim insanları açıkladı: Uyurken öğrenmek mümkün mü?
Gözleriniz kapalıyken bile beyniniz çalışmaya devam ediyor. Peki, uyurken bilgi öğrenmek gerçekten mümkün mü? Bilimsel araştırmalar bu ilginç soruya ışık tutuyor. Uyku, vücudumuzun dinlen...
Fazla kiloyla birlikte gelen gizli tehdit!
Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Atakan Topçu, obezitenin vücutta kronik iltihap oluşturarak kanserin gelişiminde ve ilerlemesinde etkili olduğunu belirtti. Sağlıklı yaşam alışkanlıkları, k...
Bu belirtiye dikkat! Bunamayı yüzde 30 artırıyor
Bilim insanları uzun yıllar bunamayı geciktirecek bir araştırma yaptı. İşitme kaybı olanları yakından ilgilendiriyor. Bu yöntem hem bunamayı hem depresyon riskini azaltıyor. Yapılan yeni ...
Yemeden önce bir kez daha düşünün!
Diyetisyen Demet Güngördü, kalp damar hastalıklarının önlenmesinde sağlıklı beslenmenin rolünü vurguladı. Trans yağlardan uzak durulmalı, sebze, meyve, tam tahıllar ve kurubaklagiller gün...
Sabahları yorgun uyanıyorsanız vücudunuz alarm veriyor olabilir
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, uyku apnesinin her yaş grubunda görülebileceğini ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtti. Sabah dinlenemeden uy...
Yüzme, koşu ya da bisiklet değil: Uzmanlara göre en iyi egzersiz buymuş
Kalp sağlığı üzerine yapılan araştırmalara göre dans etmek koşu, yüzme ve bisiklet gibi geleneksel egzersizlerden daha etkili. Kardiyovasküler hastalıklar üzerine uzmanlaşmış doktorlar, d...
Yaşınız 60'ı geçtiyse dikkat: Bu hastalık sinsice yaklaşıyor
Prostat sağlığı sandığınızdan daha önemli olabilir. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Özer Güzel, 60 yaş üstü erkeklerin büyük bölümünü etkileyen iyi huylu prostat büyümesi ve prostat kanserine ka...
Boyun fıtığı ne zaman ameliyat edilmeli?
Kola ve omuza yayılan ağrılar genellikte boyun fıtığına işaret ediyor. Peki her boyun fıtığı mutlaka ameliyat edilmeli mi? Hepimiz zaman zaman boyun ağrısı çekeriz. Basit ağrı kesicilerle...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Neşe Karaböcek, eski eşi ile kardeşinin olay yaratan evliliğini anlattı
Neşe Karaböcek'in (78) hayatı kitap oldu. Sanatçı 'İşte Benim Masalım' adlı otobiyografisinde eski eşi Atilla Alpsakarya ile kardeşi Gülden Karaböcek'in olay yaratan evliliğini anlattı.
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Tansiyonu kontrol altına almak, demansı da yavaşlatıyor
Yüksek tansiyonla mücadelede yoğun destek alan bireylerde demans riskinin daha düşük olduğu ortaya çıktı. Çin ve ABD'den bilim insanlarının ortak yürüttüğü geniş çaplı araştırma, kan basıncını kontrol altına almanın bilişsel hastalıklara karşı etkili bir koruma sağlayabileceğini gösterdi.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.