Deniz Berktay ile Kuzeyden Notlar: Kritik ülkede olağan seçimler
Geride bıraktığımız pazar, Doğu Avrupa’daki dengeler açısından kilit önemde olan Belarus’ta seçimler vardı. Seçimlerin resmi galibi, herkesin beklediği üzere Cumhurbaşkanı Aleksandır Lukaşenko oldu.
Belarus, Rusya’nın gölgesinde kalmış, Türkiye’den uzak sayılabilecek konumuyla genellikle dikkatlerin dışında kalan bir ülke. Bu nedenle bizim basın, orada çok büyük olaylar olmadıkça Belarus’u görmezden gelir.
Oysaki Belarus, Rusya’yla Batı arasındaki “Büyük Satranç Tahtası”nın (Brzezinski’nin ifadesini uygun buldum) önemli taşlarından biri. Zira birincisi burası, Rusya’nın batı sınırında Rusya’yla ilişkisi iyi olan tek ülke. Estonya, Letonya, Litvanya ve Polonya, son olarak da 2022’den itibaren Finlandiya, NATO üyesi. Ukrayna’daysa sonu belirsiz bir savaş devam ediyor. İşte Belarus bu ortamda, Rusya’nın nefes alabildiği tek nokta. Diğer açıdansa ABD, İngiltere ve Polonya’nın savundukları Baltık’tan Karadeniz’e kadar Rusya karşıtı ülkelerle bir tampon bölge kurma planının uygulanamadığı tek ülke. Bu açıdan bakıldığında Belarus, (bu sefer Lenin’in tabirini kullanalım) “zincirin en zayıf halkası”. Bu çerçevede Belarus’un hangi tarafa daha yakın olacağı, bölgedeki bütün dengeleri etkileyecektir.
DENGE POLİTİKASI
İşte Belarus’ta 1994’ten beri iktidarda olan Lukaşenko, yakın yıllara kadar bu kritik coğrafyada ülkesini bir denge politikasıyla nispeten bağımsız tutmayı başardı. Çeşitli insan hakları ihlalleri meydana geldiğinde veya başka sebeplerle Batı’yla ilişkileri bozulduğunda Lukaşenko, Batılılara “Ben gidersem Belarus doğrudan Rusya’ya bağlanır” dedi. Batı’nın yaptırımlarını kısmen veya tamamen kaldırtmayı başardı. Rusya yönetimi baskılarını artırdığındaysa Kremlin’e “Ben gidersem Batılılar burayı ele geçirir” dedi. Aslında iki iddiasında da haksız sayılmazdı. Zira Belaruslular (veya Beyaz Ruslar), Ruslarla aralarında önemli fark olmayan bir Slav halkı. Buradaki devlet geleneği ise Ukrayna’dakiyle kıyaslandığında çok daha zayıf: Ta 1200’lerdeki Polotsk Prensliği’ni ve 1918’de Almanların süngü desteğiyle birkaç ay varlığını sürdürmüş Belarus Halk Cumhuriyeti’ni saymazsak burası, 1991’e kadar devlet geleneği olmayan ve Polonyalıların, Litvanyalıların ve Rusların egemenliğinde kalmış bir ülke. Böyle bir yerin büyük güçler arasında dengede kalabilmesi, tarihte bireyin etkili olduğu nadir durumlardan.
Lukaşenko, bu dengeyi 2020’ye kadar sürdürebildi. O yıl yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Batı yanlılarının eylemleri, iktidarın bunlara şiddet uygulaması ve Batılı ülkelerin Belarus siyasetine açıktan müdahale etmeleri, Lukaşenko’nun bu denge siyasetine son verdi. Lukaşenko’nun son anda Rusya’yla yakınlaşması ve Kremlin’in desteği, o esnada günleri sayılı görünen Lukaşenko yönetimini kurtaran en önemli etken oldu. Bu durum Lukaşenko’yu, o zamana kadar karşı çıktığı Rus askerlerini Belarus’a kabul etmek zorunda bıraktı. Buradaki Rus kuvvetlerinin savaşın başlarında Kiev’e yürümesi, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın gidişindeki en önemli safhalardan birini oluşturuyordu. Belarus, Kiev’e sadece 150 kilometre mesafede olmasının yanı sıra Ukrayna’yla bin kilomerelik sınıra sahip. Bu nedenle Belarus’taki Rus varlığı, Ukrayna’yı bu bin kilometrelik sınırda da asker tutmak zorunda bırakıyor.
Önemli bir rakibin olmadığı seçimlerde Lukaşenko, yedinci kez cumhurbaşkanı seçildi. Ne var ki şimdi 71 yaşında olan Lukaşenko’nun daha ne kadar bu koltukta kalabileceği, yerine kimin geleceği sadece Belarus’un değil, bütün Doğu Avrupa’nın kaderini ilgilendiren önemli bir konu. Ben de bu nedenle zaman zaman Belarus’u yazmaya devam edeceğim. Cumhuriyet
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Eski Başbakanı'nın gizli bilgileri internete sızdı
İsrail’in eski başbakanı Naftali Bennett’e ait telefon rehberi mesajlar ve özel görüntülerin internete sızdığı İsrailli güvenlik yetkililerince doğrulandı. İran merkezli, Filistin yanlısı...
Venezuela lideri Maduro'dan Trump'a yanıt: Kukla hükümet için rejim değişikliği hedefliyor
ABD Başkanı Donald Trump'ın yaptırıma tabi tüm Venezuela kaynaklı petrol tankerlerinin bloke edilmesi talimatının savaş yanlısı ve sömürgeci bir girişim olduğunu belirten Venezuela Devlet...
Şam, SDG’ye 13 maddelik entegrasyon planını resmen iletti
Şam’ın SDG’ye sunduğu entegrasyon planı, kuzeydoğuda fiili özerkliğin korunmasını, SDG’nin ordu içinde üç ayrı tümen halinde yapılandırılmasını ve savunma–güvenlik kurumlarında üst düzey ...
Ukrayna İHA'sı kargo gemisini vurdu: 3 kişi öldü
Ukrayna’ya ait kamikaze İHA, Rusya’nın Rostov-on-Don limanında bir kargo gemisini vurdu. Saldırı sonrası gemide büyük yangın çıktı. Üç mürettebat öldü. Vali Yuri Slyusar yangının söndürül...
Zelenskiy'den Endişelendiren Açıklama: 'Rusya'dan Mesaj Aldık...'
Ukrayna lideri Zelenskiy, Rusya'nın 2026'da savaşı sürdürmek için hazırlık yaptığını ifade ederek, "Moskova'dan, gelecek yıla savaş yılı olarak hazırlandıklarına dair bir sinyal daha aldı...
Rusya'dan Ukrayna'ya İHA saldırısı: Yerleşim alanlarında ağır hasar oluştu
Ukrayna, Rusya'nın insansız hava araçlarıyla Kramatorsk kentine saldırı düzenlediğini bildirdi. Kentteki yerleşim alanlarının saldırıda ağır hasar aldığı duyuruldu. Rus güçlerinin yoğun s...
Herkesin aklındaki sorular, önergeyle meclise taşındı
15 Aralık’ta Ankara üzerinde düşürülen kimliği belirsiz İHA’nın kimden geldiği ve Türk hava sahasına nasıl girdiği hâlâ bilinmiyor. Enkazın aranması sürerken CHP Sözcüsü Zeynel Emre konuy...
Fransa İçişleri Bakanlığı siber saldırıya uğradı
Fransa İçişleri Bakanı Laurent Nunez, bakanlığın geçen hafta siber saldırıya uğradığını teyit etti.
Trump'tan Putin'e, petrol fiyatlarını yükselten ültimatom
ABD yeni bir yaptırım paketiyle Rusya’nın enerji gelirlerini hedef alıyor. Barış anlaşması çıkmazsa gölge filoyla bağlantılı tankerler ile sevkiyatı kolaylaştıran aracı ve tüccarlar yaptı...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Neslihan Atagül organik tarım yapıyor
Organik tarıma yönelen oyuncu Neslihan Atagül, eşi Kadir Doğulu ve oğlu Aziz'in ilaçsız gıdalar tüketmesine büyük özen gösterdiğini söyledi. Neslihan Atagül ile Kadir Doğulu 'Fatih Harbiy...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Karaciğer için en tehlikeli alkol belli oldu!
OECD’nin Sağlığa Bir Bakış 2025 raporu, yüksek alkollü sert içkilerin karaciğer hasarını en hızlı şekilde tetikleyen içecekler olduğunu ortaya koydu. Rapor, özellikle alkol oranı yüzde 35’in üzerindeki berrak içkilerin siroz ve kanser riskini ciddi biçimde artırdığı konusunda uyarırken, raporda liste de paylaştı.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.