- AYM, Tayfun Kahraman'ın 'tedbiren tahliye' talebini reddetti!
- Şehzadeler'de Olağanüstü Seçim Takvimi Netleşti
- TBMM Genel Kurulu'nda ortam gerildi! CHP'li Başarır'dan, AKP'li Şebnem Bursalı'ya 17 Aralık'ta 'ayakkabı kutusu' göndermesi
- Saray'da sürpriz görüşme: Erdoğan, YSK Başkanı Ahmet Yener'i kabul etti
- Halka arzın gözde hissesi son 10 günde 'tepetaklak' oldu!
Günde ne kadar tuz tüketmeliyiz?
Günlük alınması gereken tuz miktarının 5 gram yani bir çay kaşığı kadar olması gerekiyor. Ancak ülkemizde bu ölçünün 3 katı kadar tuz tüketildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Erk, ‘’Çünkü özellikle hazır ve paketli gıda tüketimi arttıkça tuz alımı da artıyor. Bu durum da hastalıklara davetiye çıkarıyor’’ dedi.
Dünya Sağlık Örgütü, günlük tuz tüketimini 5 gramla sınırlarken, araştırmalar ülkemizde bu miktarın 18-20 grama kadar yükseldiğini gösteriyor. Aşırı tuz tüketiminin sağlığı her açıdan olumsuz etkilediğini belirten İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, bu alışkanlığın yol açtığı tehlikeli sonuçları ve tuzu azaltma yollarını şöyle açıkladı:

En çok hangi gıdalarda bulunur?
Dünyadaki tuz üretiminin yüzde 93 kadarı endüstride yani plastik, soda ve temizlik sektöründe (deterjanlar, yumuşatıcılar, cilalar) kullanılmaktadır. Endüstri dışında işlenmiş gıdalarda da bol miktarda tuz bulunur. Ülkemizde tuz tüketimi çok fazladır. Çünkü yiyeceklere eklediğimiz tuz dışında başta ekmek olmak üzere konserve, bulyon, peynir, hazır ayran, domates suyu, sos, işlenmiş et ürünleri, işlenmiş kuruyemiş, cips, kraker, asitli içecek ve restoran yemeği gibi pek çok hazır gıda çok fazla tuz içerir. Fast food olarak tabir edilen hazır gıdalar da tuz deposudur. Bu tür beslenme tarzı da farkında olmadan vücudumuzun aşırı tuz yüklenmesine neden olur.
Hangi hastalıklara yol açar?
Fazla tuz tüketimi hipertansiyon, böbrek yetmezliği, şişmanlık, eklem ağrısı, kalp yetmezliği, inme (felç), mide kanseri, kemik erimesi, Multiple Skleroz aktivasyonu ve katarakt gibi hastalıklara yol açar. Birçok çalışmada mide ve böbrek kanseriyle aşırı tuz tüketimi arasında pozitif bir ilişki saptanmıştır. Midede özellikle Helicobacter Pylori’nin (mide mikrobu) neden olduğu mide kanserlerinde tuz tüketiminin önemli rolü bulunmaktadır. Aşırı tuz tüketimi kemik erimesinin önemli nedenleri arasındadır. Tüketilen tuz miktarı ile obezite arasında da paralel bir ilişki vardır. Günde 10 gramdan fazla tuz tüketenler, az tüketenlere göre daha kiloludur. Fazla tuz tüketildiğinde vücut sıvı tutar. Bu durum da eklem ağrılarına neden olur. Bebeklik ve çocuk çağında tuzun sınırlandırılması erişkin dönem hipertansiyon riskini azaltır. Dolayısıyla 8-18 gram olan tuz tüketiminin 5-6 grama düşürülmesiyle en az 5 milyon kişinin hayatının kurtarılabileceği hesaplanmaktadır.
Kaynağı ne olursa olsun hepsi aynıdır
Hangi tuz çeşidi olursa olsun, içeriğindeki sodyum miktarı hemen hemen aynıdır. İçerdikleri minerallere bakarak bir tuzu diğerine tercih etmeye gerek yoktur. Tuz çeşitlerinden kaya ve Himalaya tuzlarında çok az mineral bulunur. Tuzlar mineral kaynağı olarak tercih edilecek bir besin değildir. Günümüzde tuz çoğunlukla gıdalarda koruyucu olarak kullanılmaktadır fakat gıdaların saklanması için artık buzdolabı ve derin dondurucular bulunduğundan tuza da fazla gerek kalmamıştır. Tuzsuz hayat düşünülemez fakat ihtiyaç duyduğumuz sodyum doğal gıdalarda günlük ihtiyaca yetecek kadar bulunmaktadır. Günümüzde Brezilya’da yaşayan Yanomamo yerlileri günde 100 mg’dan daha az tuz tüketir, kan basınçları 100/60 mmHg civarındadır ve bu toplulukta hipertansiyon görülmemektedir.
Kimler uzak durmalı?
Herkesin tuz tüketimini azaltmasında yarar var. Özellikle hipertansiyon hastalarının tuz tüketimini azaltmaları gerekir. Kronik böbrek hastalığı olanların bir kısmında idrarla tuz kaybı olabilir; doktora danışmalarında yarar var.
Rafine tuzun tek olumlu etkisi
Günlük yaşamda kullandığımız tuz, tıpkı rafine karbonhidratlar gibi rafine edilmiş, sağlığa zararlı bir besindir. Rafine tuz belirli işlemlerle deniz ve kaya tuzlarının yapısının bozularak yeni bir maddenin ortaya çıkmasıyla elde edilir. Sodyum ve klor hariç tuz kaynağında bulunan diğer mineral ve elementler ortadan kaldırılır, beyazlatılır, kimyasallarla yıkanır, çok yüksek derecelerde ısıtılır ve birtakım kimyasallar, iyot ve flor eklenerek elde edilir. Öte yandan yapılan araştırmalarda deniz tuzunda mikroplastiklere de rastlanmıştır. Bu hali ile rafine tuz, hızla kana karışarak kısa sürede bütün organlarda kaosa yol açar. Vücutta su tutan, insülin direnci yaratan rafine tuz tansiyon yüksekliğine neden olur. Rafine tuzun tek olumlu etkisi ise iyottan zengin bir gıda olmasıdır. Tuza iyot eklenmesi özellikle tuz eksiklikleri olan bölgelerde tiroit sorunlarını azaltmıştır. Fazla tuz tüketimiyle birlikte aşırı iyot alındığında başta hipertiroit, hipotiroit, guatr ve otoimmün tiroit hastalıklarına yol açabilir. Bebek anne karnında 13-19 haftalıkken yetersiz iyot alınırsa beyin gelişimi olumsuz etkilenir.
Sofradan tuzluğu kaldırmak yetmez
Günlük tuz alımı 5 gram olmalıdır (bir çay kaşığı). Ülkemizde normal beslenmeyle günde 15-20 gram kadar tuz alındığı hesaplanmaktadır. Dolayısıyla tükettiğimiz tuz miktarını dörtte bire indirmemiz gerekir. Sadece sofradan tuzluğu kaldırmak yetmez. Hazır ve paketli gıda tüketimini minimuma indirmeye çalışmalıyız. Bu ürünleri alırken de etiketlerindeki sodyum oranlarını kontrol etmeliyiz. Yemeklerimizi tuz yerine pul biber, nane, kekik gibi baharatlarla tatlandırmalı, yemeğin tadına bakmadan tuz eklememeli, zeytin-peynir gibi gıdaları suda bekletmeli ya da tuzsuz olanını tercih etmeliyiz. Fazla tuz tükettiğimizde ise bol su içmeliyiz.
Sözcü
Yorum Ekle
Diğer Haberler
En uzun boylular bu şehirde yaşıyormuş
Erkeklerde ortalama 1.74, kadınlarda 1.60 metre. Bunun sebebi ise genetik, beslenme ve coğrafya... İşte en uzun ve en kısa boyluların yaşadığı şehirler... Türkiye’de yapılan yeni bir araş...
Organları aktif zehirleyen 4 yiyecek!
Ünlü kalp cerrahı Dr. Jeremy London dikkat etmeden tüketilen bazı gıdaların vücudu dolayısıyla organları aktif olarak zehirlendiğini söylüyor. Doktora göre bu gıdalar, düzenli tüketildiği...
Maske geri mi dönüyor?
Avrupa’da hızlı bir artış gösteren grip (Influenza A) vakaları, ülkemizde de görülmeye başladı. Özellikle çocuklar yaşlılar ve kronik hastalar dikkatli olmalı.Viral enfeksiyonlar bu yıl s...
Menopoz ve andropozun etkilerini azaltma yolları
45 yaş sonrası hemen herkesin aklına şu sorular geliyor… Enerjim neden azaldı? Neden daha kaygılıyım? Uyku düzenim niye bozuldu? Üstelik bu tür şikayetleri sadece kadınlar yaşamıyor. Test...
Bu sütü içmek sağlığınız açısından oldukça tehlikeli
Geçmişten günümüze gelen inanışlardan biri de "Çiğ süt daha sağlıklı iddiası". Peki bu gerçekten doğru mu? Uzmanlar sütle ilgili 'Sakın böyle içmeyin' diyerek uyarılarda bulundu.
Kafein faydalı mı zararlı mı?
Kahve, çay, enerji içecekleri, asitli içecekler, çikolata… Hepsi çok fazla tüketiliyor. Dolayısıyla kafein hayatımızın tam ortasında… Bu uyarıcı maddenin enerjiyi ve zihinsel performansı...
Bu alışkanlık meme kanseri riskini artırıyor
Yanlış beslenme alışkanlıklarının meme kanseri riskini artırdığını belirten Meme Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Sina Ferahman, “Sağlıklı sandığımız bazı gıdalar bile fazla tüketildiğinde hormo...
Vücudunuzdaki bu sinyaller ele veriyor...
Vücut, metabolizmanın sağlıklı şekilde çalışması için yalnızca besinlere değil, aynı zamanda temel vitamin ve minerallere ihtiyaç duyar. Özellikle kış aylarında yetersiz vitamin alımı, he...
Bağırsakları anında çalıştıran en etkili 3 gıda belirlendi!
Kabızlık için sadece lif yeterli değil. Yeni bir bilimsel çalışma, bağırsakları anında çalıştıran en etkili 3 gıda ve içeceği belirledi. 3. gün süren tuvalete çıkamama sorunuyla karşılaşt...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Tarkan'dan dikkat çeken çağrı: 'Tamamen yasaklansın!'
Megastar Tarkan, sosyal medya hesabından bulunduğu paylaşımla hayvanların yaşam hakkının korunması gerektiğini vurgulayarak, avcılığın yasaklanması çağrısında bulundu. Hep söyledim, söyle...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
En uzun boylular bu şehirde yaşıyormuş
Erkeklerde ortalama 1.74, kadınlarda 1.60 metre. Bunun sebebi ise genetik, beslenme ve coğrafya... İşte en uzun ve en kısa boyluların yaşadığı şehirler... Türkiye’de yapılan yeni bir araştırmayla şehirlerin boy ortalamaları ölçüldü. Detaylı incelemede Türkiye’de erkeklerin ortalama boyu 1.74, kadınların ortalama boyu ise 1.60 metre olarak belirlendi.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.