İki, üç ve dört dönem Vekillik yetmez mi?!

   Büyük ihtimal Mayıs ayının ortalarında Genel Seçimlere gidiyoruz. Kuşkusuz ki, Ülkemiz ve geleceğimiz için çok önemli bir seçim olacak.  Ve daha da önemlisi bu seçim, Cumhuriyetimizi taçlandırmak için büyük bir sınav niteliği taşıyacak.

    Bu nedenle başta CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere tüm Muhalefet liderleri ve parti örgütlerinin canla başla bu sınavı başarılı bir şekilde tamamlaması elzemdir.

    Tabii ki parti örgütlerine de her zamanki gibi büyük işler düşüyor. Onlar da tıpkı Liderleri gibi bu seçimlerde canla başla emek verecekler. Emek demişken, özellikle CHP’de bu emeğin karşılık bulması için radikal ve parti içi demokrasiye nefes aldırabilecek adımlar atılması gerekiyor.

    Mesela 2-3 hatta 4 dönem vekillik yapanlar var. Elbette bunların içerisinde birkaç istisna olabilir ama kimse anasının karnından vekil olarak doğmadı serzenişine de artık kulak verilmeli.

    Sayın Kılıçdaroğlu' dışarıya karşı sürekli olarak helalleşmeden bahsederken, Liderliğini yaptığı kendi ailesinin içerisine de bence dönüp bir bakmalı. Yıllarca partisine emek veren insanların önünü açabilecek ve siyaset yapma hakkı tanıyabilecek adımları atmalı.

    Böylesine önemli adımlar atılırken, illa ki ön seçim yöntemi eksiksiz olarak hayata geçirilmeli. Yanı sıra en fazla 2 dönem kuralı da getirilmeli. Tabi sadece Vekillik için değil, aynı kural Belediye Başkanları içinde geçerli olmalı.

    Şayet parti tabanına dokunabilecek bu tür umut verici kararlar alınırsa, eminim ki bu durum hem örgüte canlılık katar hem de “Partimde ben de Vekil ya da Belediye Başkanı olabilirim...” özgüvenini verir ve heyecanın artmasına neden olur. Tüm bunlarla beraber, zincirleme olarak partinin daha fazla başarısına da yol açılmış olur. Aksi halde partililerin uzaklaşmasına, küstürülmesine devam etmiş olunur. Benden söylemesi..

   Kimin eli kimin cebinde belli değil

   Bir olay duydum inanamadım.

   Büyük çoğunluk hakça ve insanca yaşanabilir bir Ülke hayaline odaklanmışken, var olan devasa sorunlardan nasıl kurtuluruz, Genel seçimleri nasıl kazanırız diye yırtınırken, İzmir CHP’de daha şimdiden yerel siyasetle ilgili tuhaf şeyler oluyor.

   Öyle ki;

   Eski bir İl Başkanı, siyaseten kendisine bağlı olan bir parti yöneticisine “Önümüzdeki dönem, seni Buca’ya Belediye Başkanı yapacağım...” diyebiliyor.

   İyi de hangi hakla, hangi özgüvenle bunu diyebiliyor?

   İşte orası da ayrı bir tartışma konusu!

   Hem bu işler artık bu kadar mı ayağa düştü?

   İşin asıl ilginç yanı ise bu olayın tüm taraflarının, aynı ekip içerisinde siyaset yapıyor olmaları. Allah aşkına böyle siyaset mi olur?

  Bir araya geldiklerinde yüz yüze gülümseyenler, aynı masayı paylaşanlar ve aynı kaptan yemek yiyenler; Arkalarını döndüğü an birbirlerine kumpas kurmaya başlıyor..

   Şaka gibi…